• (bkz: adam olacak çocuk)
    oku yiğidim oku amma çocukluğunu da yaşa.
  • (bkz: 10 yaşında felsefe muhabbeti yapan çocuk) olarak tanıdığımız ve söze "merhabalar esenlikler dilerim" diye başlayan parlak beyin.
    senin yaşlarındayken benden 2 yaş küçük kardeşim anneme " anne ben de ölecek miyim" diye sorarak felsefeye giriş yapmıştı ancak orada bıraktı. diğer bir kardeşim de eli kakasına temas edince "anne elim kakama değdi, o elim bardağa değerse, o bardaktan su içersem ölür müyüm?" şeklinde kendince felsefi sorular soruyordu. her iki kardeşimin de o yaşlarda yaptıkları felsefe bizi eğlendirmekten öteye geçemezdi.

    velhasılı, çoğumuzun anca 20'li yaşlarda duyduğumuz kavramları, kelimeleri, olguları sen bu yaşta cümle içinde kullanabilecek farklı zihinsel yapıdasın. muhtemelen ailen merak ediliyordur, kimdirler, görüşleri nedir, ne iş yaparlar, maddi durumları nedir falan şeklinde.

    hem o yeleğine hem de parlak beynine sahip çık. biri bedenini taşıyamayacak diğeri de bu ülkedeki cehaleti...
  • umarım hak ettiğin değeri görürsün güzel çocuğum. bu çocuğun 3, 4 katı yaşta olup beynini kullanamayan zavallılar var ne yazık ki..
  • umarım medyada çocuğu oradan oraya çekiştirip kendi güzel dünyasından uzaklaştırmazlar.
    (bkz: 10 yasinda felsefe muhabbeti yapan cocuk)
    gördüğüm an aklıma gelen (bkz: bbg eray)
    tamam saçma bir benzetme ama bilinç altım sağolsun.
  • genelde büyümüşde küçülmüş çocuklar biraz itici gelir ama atakan bir farklı duruyor, söylemleri, davranışları, tavırları umut veriyor... umarım yıllar sonra bu mecrayı okuduğunda ya da biz okuduğumuzda yanılmamış olmanın verdiği gururu yaşarız.
  • gelecek nesillere dair umudumuzu yitirmememiz gerektiğini bize kanıtlayan çocuktur.
    tüm bu siyasi olaylar, ekonomik buhranlar, teknolojinin kullanım yanılgıları içerisinde yaşınız kaç olursa olsun felsefe alanında kafa yürütmeye çalışmak tüm bu düzensizliklere ciddi bir meydan okumadır. özellikle 10 yaşında bunu başarabilmek ancak asil bir ruhun işidir, nitekim felsefe bir lüks değildir, çocuk/yaşlı her insanın hayatının içinde olmalıdır. o yüzden "bırakın sokakta oynasın yea" tarzı yorumlar geçersizdir çünkü hem sokakta oynayıp hem de felsefe takip edebilir rahatlıkla. ayrıca konuşurken kullandığı kelimeler ve diksiyonu yaşına göre ciddi bir kitap okuyucusu olduğunu gösteriyor, ne mutlu.

    tek dileğim yozlaşmış eğitim sistemimizin içerisinde bu çocuğun içindeki felsefe aşkının hayatta kalabilmesidir. yolu dilerim ki açık olsun.
  • 5 ayda 250 tane kitap okumuş çocuk
  • bu çocuğu kozmik odada buyutun. sadece anasi ve babası görsün. piç edecekler hayatını yazıli ve basılı basın yayın organları.
  • çocuğum dahi sendromuna yakalanmış bir çift ebeveynce (ya da belli kişi/firma tarafından) belli kalıplar, kavramlar ezberletilmiş çocuk.
  • az önce haberlerde gördüğüm çocuk. umarım meşhur olmadan, çocuk gibi yaşar.
hesabın var mı? giriş yap