atatürk
-
atatürk saati:
atatürk'ü atatürk geçiyor.
atatürk'e atatürk var.
saat tam atatürk.
atatürk buçuk.
saat atatürk'te durmuş.
harbi büyük sapkınlık ve putçuluk, bazıları haklı.
murat belge atatürk'ün zsa zsa gabor'dan doğma gayrimeşru oğluymuş. (bkz: şehir efsaneleri/@ibisile)
dünyada atatürk adlı coğrafi konum olarak neredeyse tek, albany körfezi'ndeki ataturk entrance varmış. türkiye'de coğrafi konum olarak bol bol atatürk caddesi var. daha çok olan cumhuriyet caddelerineyse halk mecburiyet caddesi diyor.
thomas mann vazgeçilmez bir bilgi kaynağı. adam roman görünümünde ansiklopedi yazıyor. konusuna o kadar hakim ki, yeni yorum hatta bilgi tahrifiyle karşınıza çıkabilir. eski çağlarda olsa direkt ruhban olurdu. karanlık ama kara güneş bir adam. aynı atatürk gibi; atatürk de bir peygamber veya peygamber eşdeğeri sayılır. zaten bazıları aynı anlamda aydınlanmış diyor.
bir kültür ve gelişme modeli kitabı olarak atatürk'ün çevirttiği söylenen beyaz zambaklar ülkesinde özlenen hedef bakımdan işe yaramaz, yarayamazdı. bir kere zevkli bir kitap da değil. finlilerle biraz akraba olsak da sistemleri bizim için uygulanabilir değil. dinamiklerimiz ve yapımız çok daha heterojen, hatta karmaşık ve çelişkili. onlar kuzeyli biz göçebe ruhlu kara bıyıklı türkler orta dünyalıyız. yani iki dünya ve iki ana kültür arasında kalmış hiçlik ve bilinç geçidi/köprüsü durumundayız. türklerin (belki ayrıca ortadoğuluların ve rusların) durumu, aynı anda hem sonuncu hem birinci veya hem çalışkan hem tembel olmak gibi.
nasıl the conversation'da beşir atalay* başrol kaptıysa, metropolis'te de aç ve rakısız bırakılıp, kaditi çıkmış bir atatürk* başrollerden birinde boy gösteriyor. çok az fark var. (bkz: metropolis/@ibisile)
atarürk'ün 1919'da ankara'ya gelişinde deveci kervanıyla çekindiği bir fotoğraf varmış. bu fotoğraf çekimi sırasında tanıştığı adamlardan kürt cemo, sonraları atatürk'ü tanıtmak için coşkuyla "bacısını siktiğim, yelesiz bir aslana benzerdi!" diye bir lakırdı etmiş. lakin, kürt ağzıyla konuşup tam anlaşılmadığından övgüsünün baş tarafı duyulmamış da ucuz yırtmış galiba.
mehmet sadık öke'nin verdiği bilgiye göre öleceğini anlayan atatürk dolmabahçe sarayı'na çağırdığı latife hanım ile helalleşme niteliğinde bir konuşma yapmış. ona demiş ki, 'ikimiz de çok yanlış işler yaptık. hatalarımızdan biz asla pişman olacak kişiler değiliz. ne yaptıysak hatalarımızı gururla taşıdık. onun için ben üzülmüyorum sen de üzülme. yalnız senden iki isteğim var. birincisi ben öldükten sonra ortalık karışabilir. düzelinceye kadar yurtdışına git. başına bir şey gelmesin. ikincisi, unutma ayrılırken bana asker sözü verdin. sen benim yaverimsin. evliliğimiz ve özel hayatımız konusunda hiç kimseye bahsetmeyeceksin. o sözünü hiç unutma.'
atatürk ile ismet inönü'nün kayıtlara geçmiş bir diyaloğunda ismet inönü'nün şöyle bir sözü vardır: "türk hava kurumu toplantısından geliyorum. hesaplarda kırk para (bir kuruş) açık var. çok üzüldüm. başkanı sıkıştırdım, bu bir kuruşu nereye verdiklerini bulamadılar. çok canım sıkıldı." (bkz: kırk para/@ibisile)
durmuş yılmaz'a ait bir makalede, 19 temmuz 1922 tarihli ziya gazetesi'nde yayınlanan "mustafa kemal paşa hazretleri" başlıklı bir yazıdan bahsediliyormuş. orada geçen bazı cümleler:
"ibtidaî tahsilinden sonra selanik askeri rüştiyesine dahil olan (mustafa efendi) az bir zaman zarfında gösterdiği harikalarla muallimlerinin nazar-ı dikkatini celp etti ve riyaziyatda, fransızca ve edebiyatta birden bire yükselen müşarünileyhin ismine muallimleri tarafından şehid-i hürriyet namık kemal bey’e izafeten bir de (kemal) namı verildi."
"atatürk erken ölmeseydi, tüm saygınlığını kaybetmiş olarak ölürdü. inönü ile çatışmalarının nedenini hatırlayın." ayşe hür
"atatürk manevralarda. bir topçu dürbününün yanında, taşların üzerine oturmuş. başında harp kasketi, göğsünde de başka bir dürbün. ayaklarında getr..." kemal tahir - karılar koğuşu
"memleket ve millet işlerinde şahıslarla, fiilleriyle, fikirleriyle muzır olmak vaziyetine düşenlere karşı zaman zaman mütecellit olduğumuz vakidir. milleti hakiki salah yolunda yürütmekten men'e çalışmak isteyenlere şedit ve biaman olmak istidadındayız. nizam-ı içtimaimizi bilerek veya bilmeyerek ihlal edici kimselere müsadekar olamayız." atatürk
"enver ve talat paşaların ölmesinden sonra, onların yakınlarının her an bir komplo kurma olasılığı -izmir-ankara istiklal mahkemelerinden sonra bile- mustafa kemal'e hiçbir zaman rahat huzur vermez." serol teber - tutunamayanların politik psikolojisi
"1924'te kalp krizi teşhisi konan bir göğüs ağrısı geçirmiş ve iki ay kadar perhiz etmişti. daha sonra 1927'de bir enfarktüs krizi geçirmiştir." falih rıfkı atay - çankaya
"atatürk, doğrudan doğruya kendi şahsına yapılan tecavüzler karşısında dahi, hiçbir hiddet ve şiddet emaresi göstermeksizin kendini, daima bu sükunet zırhı içinden müdafaa etmiştir. birinci büyük millet meclisinde onu, nice tuzaklardan bir pars çevikliğiyle sıyrılıp geçerken ve nice korkunç komploları elinin tersiyle itip birer spor maçına çevirirken görmüşümdür." yakup kadri karaosmanoğlu - zoraki diplomat
(ilk giri tarihi: 9.7.2017)
(bkz: mustafa kemal/@ibisile), mustafa kemal atatürk
(bkz: mustafa kemal paşa/@ibisile)
(bkz: atatürk büstü/@ibisile)
(bkz: aleister ataturk crowley)
(bkz: küçük prens'teki türk diktatör atatürk mü)
(bkz: atatürk'ü sevmeme hakkı)
(bkz: arapoğlunun yaveleri)
(bkz: ömer faruk efendi/@ibisile)
(bkz: 4 ocak 1881), 21 mayıs 1881
(bkz: latife hanım/@ibisile)
(bkz: nurcu/@ibisile)
(bkz: beton mustafa)
(bkz: madam corinne)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap