*

  • türkiye'deki heykellerin %99'unu oluşturur.

    çoğu zaman belediye tarafından beldenin meydanına ya da bir devlet kurumu tarafından bahçeye diktirilmiştir. komutan edasında ileriyi gösteriyordur.

    yüksekçe bir kaidenin üstüne oturtulmuştur ve varsa atatürk'ün o yöreyle ya da o kurumla ilgili bir sözü yazılmıştır: "pötürge, istikbalde türkiye'nin...."

    öyle bir sözü yoksa, hafiften uydurulabilir. (bkz: türk şoförü en asil duygunun insanıdır) uydurulacak gibi de değilse: "hayatta en hakiki mürşit ilimdir", "türk öğün çalış güven", "yurtta sulh cihanda sulh" gibi default sözleri yazılır. o belde insanlarının siyasi görüşüne göre değişiklik gösterebilir bu vecize.

    özellikle yeni heykellerin çoğu atatürk'ten çok, koca burunlu koca kulaklı, general kaşlı (bkz: general kaşı) herhangi bir adamdır.

    el çoğunlukla omuzdan kalkmaz. heykelin o uzvunu taşıyacak demir iskeleti kurmak masrafı çok farkettirir çünkü. genellikle koluna dirseğe kadar göğse yaslı, dirsekten sonrası kalkmış ileri göstermektedir.

    bazı heykellerde eline kitap tutuşturulmak istenir atatürk'ün ama becerilemez; tokalaşır gibi duran elin üzerinde eğreti taştan bir kitap oturtulur. harbiye'de bir parkta vardı öyle bir heykel.
  • ulkemin her kosesinde bulunan tek duze heykellerdir. ata nın da bir insan oldugu unutulur. acaba onun sacları hep briyanlınli miydi? hep tarak izleri mi olurdu altın saclarında? ruzgar onun saclarını dagıtmaz mıydı? yuzunde hep sert bir bakıs mı vardı? hic gulmez miydi? uzerindeki kıyafet hic kırı$maz mıydı?
  • bakıldığı zaman, acaba biz milletçe atatürk ü hiç mi sevmiyoruz? dedirten heykellerdir. o kadar fazla özensiz yapılmış atatürk heykeli vardır ki, böyle yapacaklarına hiç yapılmasın dedirtirler. nedense kaşları hep çatık, burnu kocaman, yüzünde soğuk ve aşağılayıcı bir ifade bulunan heykellerdir bunlar. ülkemizi kurtaran önderin, harika insanın heykeli midir, yoksa zorunluluktan etrafa gelişigüzel simgesel yerleştirdiğimiz, nefret edilesi bir diktatörün heykeli mi? hele o okullardaki büstler.. tahminimce türkiye nin farklı köşelerinde binlerce atatürk e benzetilmeye çalışmış mermer çirkin kafalar var..
  • ilki 3 ekim 1926'da sarayburnu parkına dikilmiştir. atatürk bu heykelin dikilişi üzerine şu telgrafı çekmiştir:
    "muhterem istanbul halkının ilk defa heykelimi dikmek suretiyle gösterdiği yüksek kadirşinaslıktan ve resm-i küşat münasebetiyle hakkımda izhar buyurulan necip hissiyattan dolayı samimi teşekkürlerimi arz ederim."
  • hepsi birbirinden farkli, ozellikle bustlere bakildiginda, hepsinin ba$ka ba$ka adamlara benzetildigi uzulerek gorulen "eserler". bu bustleri yapan heykeltira$larin hangi guzel sanatlar fuckultesinden mezun oldugu gercekten merak konusudur. "beni turk hekimlerine emanet ediniz" diyen ulu onder, omru vefa etmi$ olsaydi (bkz: keske), bu sozunu buyuk ihtimalle $oyle tamamlardi: "... ama turk heykeltira$larina asla!"
  • ilkinin heykeltraşı için (bkz: krippel)
  • gülhane parkında olanı alenen orantısızdır.
    ata'nın kucağına oturmaya elverişlidir lakin...

    http://img93.exs.cx/…mg93/3435/gulhaneheykel4ka.jpg
  • artik yeter dedirtecek sayiya ulasmis oldugunu düsündügüm ve de türkiye'yi gözümde ücüncü dünya ülkelerine ceviren heykellerdir. celiski de burada zaten, cünkü türkiye otura kalka da olsa yürüyen bir "sistemin"in oldugu ve tam olarak uygulanamasa da bir sekilde klasik bati tarzi sosyal demokrasinin kabul edildigi bir ülke. alakayi nereden kurdun diyeceklere: gezdigim ülkeler arasinda sadece sözüm ona az gelismis ülkelerde -örnegin suriye, ürdün, fas, tayland- bunu gözlemledim ve de gitmesem de öyle oldugunu bildigim orta asya cumhuriyetleri, güney amerika'da ve sahraalti (ve de üstü) afrikasi ülkeleri ve kuzey kore gibi ülkelerde lider resimleri&heykelleri kösebaslarinda bulunur, baska ülkelerdeyse(gelismis ülkeler diyelim) genelde sembolik deger tasidiklari noktalarda görürsünüz böyle heykelleri. tabii türkiye'yle saydigim az gelismis ülkeler arasinda bir fark yok da degil. türkiye ölmüs liderinin, bu ülkelerse -genelde- günümüzdeki diktatörlerinin resim ve heykellerini koyarlar bilimum noktalara. bu yazidan atatürk düsmanligi anlami cikartilmasi ihtimaline karsin aciklama yapalim (pek ise yaramayacak ama..): atatürk'ü genelde irkci -en azindan benim zamanimda öyleydi- ve de kendini yüceltici, yalan yanlis türk "milli" egitim sistemine ve onun tarih perspektifinden yoksun tarih derslerine maruz kalmis biri olarak gercekten tanidigimi söyleyemem. sadece su nokta önemli: 80 yil once ölmüs liderini daha son yillarda yeni yeni -gercek anlamda- konusmaya ve tartismaya acmis bir toplumuz. bizlere bu toplumda -tabii klasik devlet ve ordu politikalari sebebiyle de- atatürk'ü sevmekten baska opsiyon verilmemesini daha dogrusu onun sevilmesinin dünyanin en dogal ve de zorunlu olayiymis gibi yansitilmasini kesinlikle antidemokratik buluyorum. üstelik tüm bunlarin atatürk'le direkt ilgisi bile yok, yani bu atatürk'ü veya onun "amellerini" yargilamak degil -ki aslinda bu konuyu acmak da cok önemli ve gerekli-, bu daha cok atatürk sonrasi türkiyesinin atatürk'ü nasil yansittigi ve nesillerine nasil aktardigiyla alakali ya da klise söylemle bir insani tanrilastirmanin (putlastirmanin) ne kadar gereksiz olduguyla alakali.
  • artık o kadar çok kanıksanmıştır ki bu heykeller heybetleri saygı uyandıracak yerde, ortalama her vatandaşın mutlaka önünde, sağında, solunda tek başına yahut çoluk çocuk olmadı kendilerince karizmatik olan bazı el kol hareketleriyle poz verdiği fotoğraf karelerinde yer almaya başlamıştır.
hesabın var mı? giriş yap