• zuhal olcay la ahmed leventoglu nun oynadigi ve de ziya oztan in yonettigi bir tv uyarlamasi da mevcuttur.
  • turk kadininin rol aldıgı ilk film
  • kadin oyuncularin oynadigi ilk türk filmidir.
  • kamelyali kadin muzikali 2. perde 6. $arkisidir. sozleri:

    marguerite:
    a$kimiz temiz ise
    kalplerimiz bir ise
    hesabimiz yok ise
    kotuluk neresinde
    aslolan sifat ise
    a$kimiz bir yuk ise
    vazgecmek bir onur ise
    giderim tek sozuyle

    prudence:
    onursa sevdalar
    ate$ten bir gomlektir
    zaaflara seslenen
    arzu dolu bir sestir
    ya$adikca gorunur
    gonle du$en alevi
    bazen bir mum gibidir
    bir solukta sonecek

    marguerite:
    karanliksa yuregin
    aydinlanmaz mum ile
    gonul gozu keskindir
    aldanmaz bir golgeye

    prudence:
    onursa sevdalar
    ate$ten bir gomlektir
    zaaflara seslenen
    arzu dolu bir sestir

    marguerite, prudence, armand duval:
    ya$adikca gorunur
    gone du$en alevi
    bazen bir mum gibidir
    bir solukta sonecek..
  • halide edip adıvar'ın cephede gönüllü görev yapan bir onbaşı olarak savaş sırasında yazdığı romanın adıdır ateşten gömlek. okuyanımız, okumayanımız, unutanımız vardır. ama ismini biliriz. konumuz bu değil.

    nasıl bir gömlektir bu?
    ateşten.
    peki ne işe yarar?
    giymeye...

    kim ateşten gömlek giyecek kadar cesur ve yanmayacak kadar inançlı olabilir? ve bu gömleği nasıl bir dava uğruna giyecektir? yoksa bu zorla mı giyilir? o "zor"un şartları nelerdir? herkes aynı anda mı giyer? bunu giyen ne yapar? nasıl yapar? giyilmese olmaz mı? yerine ipekten gömlek giyilemez mi? ipekten gömlek nereye götürür insanı?

    sorular çok ve denemeden cevap verilemez.

    anlamak için kullanılacak bir başka yöntem, bu gömlekleri giyenlere sormaktır. bugün kimsenin üzerinde yoksa, dün giyenlerin yazdıkları okunmalıdır. böylelikle hangi şartların, insanı neye ittiğini anlayabilir ve sonuçlarını değerlendirebiliriz belki.

    konu bağımsızlık savaşı olduğuna göre, ben herkese 80'lerine gelmiş büyük hoca turgut özakman'ın 50 yıldır topladığı gerçek belgeler ve anılar ışığında hazırladığı, yediyüz küsür sayfalık "şu çılgın türkler" isimli eserini öneriyorum. turgut özakman, eserini "roman" formunda yazmış ve böylece okunurluğunu kolaylaştırmış. gözünüz nerelerde yaşaracak ona dikkat edin. bu sizin "ateşten gömlek" giyecek bir karakterde mi, yoksa "ipekten gömlek" giyecek bir karakterde mi olduğunuzu görmenizi sağlayacak. sonra bir ara halide hanım'ın "ateşten gömlek"ini tekrar okumayı unutmayın. cephede yazmış çünkü.
  • ilk önce yakup kadri, sonradan "yaban" adını vereceği romanını bu adla yazmayı tasarlar ama halide edip özür de dileyerek bu ismi alır ve kendi romanını yazar*
  • ".....oy ne imiş anam neymiş, kaderim böyle imiş
    gizli sevda sevmesi, ateşten gömlek imiş....."
    (bkz: çarşambayı sel aldı)
  • gök kurşuni. başım biraz yorgun ve içim titriyor. gök ziyasını benim için kısmış gibi; içimde dinlenmek ihtiyacı var, içimde hafif gıcıklayıcı bir tebessüm var. diyen roman
  • pesimist ep 5'in ikinci şarkısı.
  • pesimist ep 5 in loop a alınacak şarkısıdır.

    "ateşten gömlekler,
    topraktan çömlekler,
    ne maymundan geldin,
    ne de seni getirdi leylekler,
    sago ya kulak ver!
    iki sıfır sıfır sekiz
    elveda eder..."
hesabın var mı? giriş yap