• beni ağlatan defalarca okumama rağmen her okumam da tüylerimi diken diken eden pablo neruda şiiri. bir şiir bu kadar yalın yazılıp bu kadar süslü anlatılamaz. okuduğum en güzel şiirlerden belki de en güzeli..

    pencereden atları gördüm.

    berlin’deydim, kıştı. ışık
    ışıksızdı, gökyüzü yoktu gökyüzünde.

    havanın aklığı ıslak bir ekmek gibi.

    ve penceremden boş bir sirk
    kışın dişleriyle kemirilmiş.

    ansızın bir adamın yedeğinde
    on at göründü sislerin içinden
    çıkarken titremediler, ateş gibi,
    o saate kadar bomboş olan
    evreni doldurdular gözlerimde. görkemli, yangınlı
    uzun bacaklı on tanrı gibiydiler,
    yeleleri tuzun düşlerini andırıyordu.

    portakaldan ve evrenlerdendi sağrıları.

    baldı derileri, amber, yangın.

    boyunları gururun taşlarından
    oyulmuş kulelerdi,
    ve kızgın gözlerine güçlü bir dirim
    eğilmişti bir tutuklu gibi.

    ve orada sessizlikte, ortasında
    günün, kirli ve dağınık kışın
    haşarı atlar kan,
    uyum ve yaşamın kışkırtıcı gömüleriydiler.

    baktım, baktım ve yeniden yaşadım:
    kaynağın, altın dansın, gökyüzünün,
    güzellikte yaşayan ateşin
    orada olduğunu bilmeden.

    o kapanık berlin kışını unuttum.

    ama atların ışığını unutmam.

    pablo neruda
  • araz elses'in beni her dinlediğimde ağlatan şarkısı. sözlerini de yazayım da tam olsun

    atlar

    atlanıb atlara atlıya-atlıya,
    atları dördnala,çapdıra-çapdıra,
    batıdan,doğuya,doğudan batıya,
    taqqırı-tuqquru,çaptırı-çupduru,
    çapaçapa geldik biz!

    ergenekondan dogduq, börteçine ularken
    ildırımlar susardı qılınçlarımız oynarken,
    çin xaqanı şaşırdı, çine duvar yapdırdı,
    qurdbasli tug ellerde,sagsoldan axinirken!

    gökde tanrı yerde biz deliqanlı türkleriz!
    yerle gök arasında, diz qırıb, yurdsalan biz!

    atlanıb atlara atlıya-atlıya,
    atları dördnala, çapdıra-çapdıra,
    batıdan, doğuya, doğudan batıya,
    taqqırı-tuqquru, çaptırı-çupduru,
    çapaçapa geldik biz!

    altaylardan, baykaldan, doğulan güneşiz biz!
    orhundan,yeniseyden,hayqıran varlıgız biz!
    tanrının daglarından, seslenen türküleriz!
    bu düzensiz dünyayı, düzenleyen türkleriz!

    gökde tanrı yerde biz deliqanlı türkleriz!
    yerle gök arasında,diz qırıb, yurdsalan biz!

    sözleri klibi ile takip ediniz: http://www.doguturkistan.net/…file=article&sid=3629
  • bir birhan keskin şiiri.*

    rüzgar gibiydiler, dünyada biz onlarla rüzgar gibiydik.
    tuhaf bir boşluk duygusu yaratıyor şimdi
    onların burada olmaması.
    otların sesinin uzak durması da demek b undan…

    ..
    rüzgar gibiydiler, dünyada biz onlarla rüzgar gibiydik.
    bulutlardan otlardan çayırdan geçer nehre değerdik.
    dağlara göçer dağlardan iner adımızla yaşardık.
    bir şimşek çakımıdır dediydik ömür, bunu onlardan bilirdik.
    yakıcı güneş, mağrur yeldi gençliğimiz
    yaşlımız yeryüzünde yağmur taşuır saçlarını uzatır, ahhhhh
    dı. dı. dı. dı… dık.

    içimin kederini çeken atlar, yokuşu düz eden atlar.
    kalbimi ısıtan atlar.
    kahverengi bir akşam var burada, onlar yoklar.
  • köpek uluması, insan ilişkilerinde bir laf tutturma, laf sokmaya konu olan durum: çok gürültülü konuşan, haykıran filan birini görür de hoşlanmaz, gıcık olurlarsa "köpekler uluyor, kar mı yağacak?" veya "kar yağacak" derler. mircea lucescu türkiye'deki ilk yıllarında bir uluma atasözüyle kültürümüze katkı yaptıydı: "köpekler uludu diye atlar ölmez."

    ege bölgesinde köylerde geleneksel "rahvan at yarışı" yapılır.. burada atlar yürüyüşünü bozarsa hakem uyarır '10 numara köpekleme yapma, 2 kez daha yaparsan diskalifiye olursun,' der. yani atların rahvan yürüyüş stilini bozmasına köpekleme denir (kaynak denizli'den dr. gürbüz akçay). (bkz: köpekleme/@ibisile)

    "bu nedenle folklorda at, ermiş, hatta söz yetisine sahiptir. taşıyıcı hayvanlar olan atlar, anne arketipiyle sıkı ilişki içindedir (truva atı, vb). insanın üzerine oturduğu hayvan, at, bizi tedirgin eden rahimi ve içgüdüsel tepileri anıya getirir. at, devinim ve araçtır; bir içgüdü gibi ereğe taşır ve içgüdüler gibi de bilinç yokluğunda paniğe kapılır. at, büyünün yakın akrabasıdır, yani akıldışı etkinliği vardır. özellikle kara atlar, ölüm habercileridir." carl gustav jung - insan ruhuna yöneliş

    "efendim, diye yanıt verdi emir eri, atlar kendi bağırsaklarının kokusundan hoşlanmazlar hiç." italo calvino - il visconte dimezzato

    "bütün hayvanlar sabırlıdır ama at soyunun sabrı harikadır, sormadan verirler." ursula k. le guin - tales from earthsea

    (ilk giri tarihi: 15.1.2018)

    (bkz: at/@ibisile)
    (bkz: o güzel atlar)
    (bkz: yılkı atı)
    (bkz: gediz deltası/@ibisile)
    (bkz: eynif yaylası)
  • kemikleri kırılınca kaynamaz.
  • papaz fikret’in anasını ağlatmış olan hayvanlar.
hesabın var mı? giriş yap