• genç avukatların destekleyeceğini düşündüğüm

    istanbul barosu avukatlarından oluşan grup.

    istanbul barosu 2018 seçimlerinde başkan adaylarının gökhan ahi olacağını açıkladılar. iyi bir seçim olduğunu düşünüyorum. gökhan ahi başarılı ve sevilen bir avukat.

    anladığım kadarıyla yüksek siyasete çok bulaşmayıp daha çok avukatların mesleki sorunlarının çözümüne odaklanacaklar.
  • istanbul barosu içerisinde siyasi partilerin arka bahçesi konumunda olmayan, gökhan ahi başkanlığında seçim günü gönülden isteyerek oy kullanacağım grup.
  • bağlı çalışan yani işçi avukatların sorunlarını avukatlık kanunu ile çözebileceğini iddia eden grup. evet neden kimse akıl edemedi büyük başarı ne gerek vardı yönetmeliğe falan konuşup hallederiz.
  • kendileri 2018 istanbul barosu seçimlerinde somut, gerçekçi, işe yarar projeleri olan tek gruptu. ama birçok avukat buna rağmen kendilerine oy vermedi. bunun için şapkalarını önlerine koyup düşünmeleri gerektiği kanaatindeyim.

    başkan adayları gökhan ahi'nin yanı sıra (bu arada adamın soyadı kısa a'yla değil, uzun a'yla okunuyor. allah aşkına türkçeyi katletmeyin)erdost balcı'nın genel kuruldaki konuşması gerçekten güzeldi. ama daha önce kendisinin bir meslektaşı olan hasan kılıç'a ettiği "telekız gibi..." diye başlayan cinsiyetçi hakareti de akıllardaydı. ki benzeri çakmalı, ses getirmeli cinsiyetçi bir ifadeyi adını anımsamadığım bir başka avukat hakları grubu mensubu, genel kurulda dile getirdi ve salondan yuhalandı.

    erdost'un daha sonra özür dilemek zorunda kaldığı (attığı tivitlerde görüleceği üzere baştan özür dilemeye de niyeti yoktu) hakaretinde dikkati çeken husus şuydu: avukat hakları grubu olaydan sonra bir açıklama yayımladı. bu açıklamada samimi bir özürden ziyade hâlâ burnu düşse yerden almayacak bir tavır vardı. bütün bunlar, kendilerine oy vermek isteyen avukatlarda şu düşünceleri doğurdu: "bunlar başa gelse iyice şımarır. hasan kılıç'a gösterdikleri tutumları diğer meslektaşlarına, bize de gösterirler. külhanbeyi veya tiki ergen kız çemkirmesi ağzıyla skandallarının ardı arkası gelmez."

    evet, seçimi durakoğlu'nun kazanmasında "ah, son kale baromuz elden gitmesin! atam atam sen kalk ben yatam!" diyenlerin etkisi yüksekti. ama genç avukatların kendileri yerine cmk eğitimlerinden, cmk servislerinden vb. tanıdıkları hasan kılıç'a kaymasını da düşünmek gerek. bu sebeple "bu seçimde biz nerede hata yaptık" diye düşünmelerini öneriyorum. belki bu sayede rekabet kızışır da seçimi alan kim olursa olsun kazanan istanbul barosu olur.

    edit: bu arada aklıma geldi, şunu söylersem belki yapıcı olur. kendileri sürekli diğer gruplara "biraz iletişim dersi alın" türünden sivri sataşmalarda bulunuyorlar. belki de iletişim konusunda sorunlu olan kendileridir.
  • ezber bozan kampanya yürüterek hem gençleri, hem de değişim isteyenleri kendisine çeken ve önceki seçime kıyasla daha iyi hazırlanan avukat hakları grubu, geçen seçime göre oy kaybetti. ancak bunun nedeni gökhan ahi değil, yönetim kurulu adaylarının "telekız" ve "çaktık, ses başka yerden geldi" gafları (ki bu şahıslar söylediklerinin arkasında olduklarına göre pek gaf da sayılmaz) gibi üslupsuz söylemleri oldu. umarım daha iyi yönetim kurulu ile çıkarlar insanların karşısına. çünkü grup, hele ki gökhan ahi bundan daha iyisini hak ediyor. ha yok "bizim yönetim kurulumuz budur, işinize geliyorsa" derlerse, kendileri bilir. tamam gençler sever belki, ama kodaman avukatlar yine de önemli bir ağırlığa sahip (genel kurula giden sabah vapurlarından anlayabiliriz), durakoğlu'nun bunca hatalarına ve basiretsizliğine rağmen başkan olması da bunun en net göstergesi.
  • istanbul barosunda başlayan sonrasında da izmir ve ankara'da da faaliyete geçen ve gelecekte de diğer barolarda organize olacağını tahmin ettiğim, gelecekte çoğu baroyu yönetecek olan grup. diğer saçma gruplar gibi siyasi veyahut da alakasız ideolojik kavramlardan yola çıkmıyorlar, hareket noktaları sadece avukatlık, umarım bu zihniyet ülkenin her yerinde egemen olur.
  • istanbul, ankara, izmir ve samsun'da örgütlenen, baroları siyasi ve kısır kişisel çekişmelerden kurtarmayı hedefleyen avukat grubu.

    barolar ne yazık ki çiftlik gibi yönetiliyor. istanbul barosu yönetiminin balmumcu rezaleti akıllarda. ankara'dakiler de ortadoğuda yaşadığını unutup diyanete falan laf atıyor.

    ankara'da adliye sayısı sekiz oldu. arabası olmayan avukat siki tutmuş durumda. arabası olan da öyle gerçi. bu adliyelerin iki tanesine toplu ulaşım yok. komediye bakın. mevcut baro yönetimi, perde arkasındaki bazı isimlere teslim olmuş durumda. baroyu kimin yönettiği belli değil. nedense, her seçimde aynı yüzleri görüyoruz. başka işleri güçleri yok herhalde. veya bu işte iyi para var. bilemiyorum.

    ankara'dakileri yakından takip ediyorum. çok dinamik bir ekip. grupta farklı siyasi görüşlerden kişiler olduğunu müşahede ettim. aferin. parti arka bahçesi olmaktan başka bir vasıfları bulunmayan baro hizipçiliğinden uzak durmaları yerinde olmuş. demokratik sol olduğunu iddia edip ülkücüleri ön seçimde oy kullanmaya çağıranlardan yeğdir. oyum size.
  • avukatlık mesleğinin arka planını çinko karbon vatandaşın bile anlayacağı dilde aktaran şeffaf ekip. özellikle izmir grubunu yakından takip ediyorum.

    avukatların arasında ki iktidar, muhalefet kapışmasını bu ekip sayesinde gördüm. çöplere giden bültenlere, koca koca çalışma raporlarına para harcama olayını öğrendim ki sene 2021 kağıda para dökmek nedir? bu tür mali konuları çatır çatır dile getirmeleri hep özlediğimiz muhalif hareketler. yolları açık olsun.
  • 16-17 ekim 2021 tarihinde istanbul haliç kongre merkezinde yapılacak istanbul barosu genel kurulu'nda oyumu alacak grup olacaklardır. yıllardır kendilerini takip ediyorum, çok iddialılar ve avukatlar için ne yapabileceklerini merak ediyorum. bakalım bu sefer başarabilecekler mi...

    ayrıca içlerinden bir meslektaşımız genel kurula ilişkin çok güzel bir flood hazırlamış, buyurun: ilgili tweet dizisi
hesabın var mı? giriş yap