*

  • hiçbir şekilde gündeme gelmeyen hakkında hiç konuşulmayan nesne.

    örnek: ben bugün ayakkabı bağcığı gördüm. yaşaşsın ayakkabı bağcığı.
    bakınız nasıl da olmadı.
  • (bkz: aglets)
  • ayakkabi bagciginin ucundaki o minik plastik seyi icat eden adam dolar milyoneri olmus.cok sasirmistim sizinle paylastim
  • bazı bölgelerde, bağlanmadan gezilmesi durumunda "ben boşum, sevgilim falan yok, tekliflere açığım " anlamı veren aksesuar. *
  • olmadık yerlerde açılıp insanı zor durumda bırakırlar nitekim umumi tuvalette açılmıs yerlere paspas olmuş bağcıgı baglamak mide ister.
  • intihara megilli insanlar goz altina alindiginda cikarilmasi gerekir bunun.
    bunlarla beraber kemer, metal/cam aksamlı saat, bayansa kulotlu corap da alinmalidir.
  • çeşitli bağlama stillerine sahiptir. bağcık kalın ise; genelde karşılıklı düz olarak bağlanır, çaprazlanmaz.

    http://www.fieggen.com/shoelace/index.htm
    adresinde 30 çeşit bağlama metodu mevcut
  • hayattan her gün bir kaç dakika çalıp , bağlaması da hayli sinir bozucu olabilen ipcik.ayakkabının bağcıklarını bağlamak için eğilmişken, tek kolu takılı sırt çantası takılı koldan çıkıp yana yatar, denge bozar. aynı şey bir kaç kez tekrarlanır. bağcıkları bağlayıp ayağa kalkarken dengede tutmak için çırpınıp en fazla ense hizasında tutabildiğiniz çanta , kalkmanın verdiği ivmeyle kafanın üzerinden yere çakılır. bazen de uzun bir veda seramonisi yaşatır. bir yerden ayrılırken, önceden vedalaşıp öpüştükten sonra bağcığı bağlamaya girişildiğinde ter attırır adama. sen o bağcıkla cebelleşirken ayaktaki sana bakar. sen bağcıkla uğraşırsın. sessizliğin verdiği suçluluk duygusu sarar içten içe.hafif bir heyecan.heyecanın verdiği beceriksizlik, daha uzun süren seramoni.. bir de komiklik olsun diye, bacak bacak üstüne atmışken o bağcığı çözme aşkıyla yanıp tutuşanlar, sen eğilip bağlarken diz darbesiyle dengeni bozan (hayvanları vardır düşürür) tipler vardır ki, insanda cırt cırtlı ayakkabı kullanıp kybolan yıllarını geri kazanma isteği doğurur.
  • ne kadar uğraşırsan uğraş, düzeltirsen düzelt, çekiştirirsen çekiştir bunlardan biri diğerinin takribi en az 2 katı uzunlukta olur. bağlarken uzun olanı bolca tutarsın küçük olan hepten küçük kalmasın onun yanında diye ama bu sefer de uzun olan 2 kat bağlı bi şekilde neredeyse yerden sürünmek üzere olur. küçük olanın da bağlıyken yalnızca ucundaki plastik şey görünür. bu durumda yolda yürürken defalarca kaldırımın kenarında durup tekrar tekrar bağlamak zorunda kalırsın.

    (bkz: ömür törpüsü)
  • - olm beklesenize lan bağcığımı bağlıyorum amına koyim

    zamanında arkadaşlarla grup halinde yürürken açıldığı için kısa süreli muhabbetleri kaçırma sebebiydi. ulan o ayakkabıyı bağlama zamanında kaçırılan muhabbetler yüzünden bir yanımız hep eksik kaldı anasını satayım.

    ayakkabısını bağladığı için beklenmeyen çocuğun manitası hiç olmamıştı. ve size bi sır vereyim mi ? o çocuk hala sap.
hesabın var mı? giriş yap