ayar yemek

• ayar vermek fiiline maruz kalmak
  başlığının altına ayar verilmesi
• yeni suseri kendisiyle ilgilenildigi icin cesaretlendirip yüreklendirecek, sorumluk yükleyecek asil bir eylem
• aşamaları şunlardır: http://img46.imagevenue.com/…8&image=234a1_ayar.jpg
• kötü bir şey. 12 yaşındaki yeğenle pes 2009 oynuyoruz. anası babası kaş göz işareti yaptığından 2-3 gol yedim bilerek. sonunda bir de ayar yiyeceğimi bilsem yapmazdım elbette. fakat öngöremedim maalesef.
  
  + amca yapay zeka bile senden iyi oynuyor.
  - hadi lan ordan. sen nerden öğrendim hem yapay zekayı? ne o?
  + şimdi ben sadece kendim takım seçip maç yapsaydım karşımdaki oyuncuları yapay zeka oynatırdı.
  - hmm.
  + sen gerizekalı mısın niye böyler goller yiyosun?
  - lan senin ben...
• bazen gülümsenerek ve ayar veren insanı takdir ederek de hatırlanabilen hadisedir.
  
  sene geçen sene, izmir kemeraltında geziniyoruz. üç kadın yanyana olunca daldık falcı olayına. nerenin önünden geçsek 3 ay garantili fal 3 aya kadar çıkmazsa paranız iade diye bağırılıyor. biraz ilerledik bir dükkanın önünden bir çocuk çıktı fal bakıyoruz diye seslendi. daha yeni taile çıkmışız, bi sonraki durak ege sahilleri olduğundan enerji tavan tabii bende. çocuğa dönüp sen 3 ay garanti vermiyor musun dedim. çocuk dönüp senin 3 ay yaşayacağının garantisi var mı diyince(gayet ciddi bir tavırla) nasıl göt oldum, nasıl rezil oldum, nasıl yedim o ayarı anlatamam. koca sokak yıkıldı gülmekten valla ne yalan söyliyim ben de güldüm helal olsun dedim.
  
  özet geçiyorum : her zaman kötü bir olay değildir.
• az önce yaşadığım şey. abimdendi bu sefer. çok pis koydu bana. oturup ağlayacaktım resmen. hep ayarı veren kişi ben olduğumdan oturup düşünmek düştü bu sefer.
  
  abimle bir olay yüzünden tartışırken(hep de böyle şeyler kavgada söylenir ya) laf döndü dolaştı arkadaşlara geldi, aslında pek gelmedi konu ona yakındı. arkadaşlara önem çok vermemden falan. dedim senin okuldaki arkadaşlarınla aran hep 'meraba naber nasılsın dersler nasıl hoca da bana şu notu vermiş, hoca bana takmış takmış'da kalmıyor mu dedim, pek yakın değilsin dedim.ama ben öyle değilim falan dedim demez olaymışım. sen nerden biliyorsun ki arkadaşlarımla aramı, hem en azından onlar benim babam ölüm kalım savaşı verirken hastaneye gelip beni ziyaret ediyorlar, (aman dikkat bundan sonrası tam 15 ayar gücünde)''lafta değil yani'' dedi.
  
  afedersiniz göt oldum kaldım. böyle. haklısın dedim. o konuda haklısın.(ne dicem)(ayrıca dikkatinizi çekerim hastane ile okulum arasında 3 durak var, yol üstü)
  
  işbu entry öğüt vermemektedir arkadaşlarınızı iyi seçiniz bıla bılasına girmez, girmek istemez.yoksa yazar kendi içinde çelişir.
• durduk yere facebook'da başıma gelen hoş olmayan durum.
  
  https://www.facebook.com/unda.tosun
• (bkz: uslanmamak)
  (bkz: karar verememek)
  (bkz: iflah olmamak)
  (bkz: hak etmek)
  (bkz: haklıyken haksız konuma düşmek)
• bugün en efsanelerinden birini yediğim bir olay.
  
  olay uludağ üniversitesinde geçiyor.
  
  kyk'dan kazandığım(!) kredinin ziraat bankası kartını almak üzere iibf a fakültesi ziraat ek hizmet yerine gittim. tabiki benim gibi düşünen bir sürü insan , haliyle sıra oluşmuştu.sıraya girdik tabi bizde.bizim önümüzde iki kız vardı. kıza "ziraat kartı sırası değil mi " dedim . kız evet dedi. belli ki atarlı giderli. daha ne uzatıyorsun. üstüne " siz de yeni mi geldiniz dedim . " tamamen sıra uzun sürer mi çabuk ilerliyor mu minvalindeydi. ve cevap aynı sertlikte geldi " evet sıranın sonunda olduğumuzdan anlaşılmalı herhalde demi" dedi evet bile diyemedim. sustum yanımdaki arkadaşlarıma döndüm yalandan konuşurmuş gibi yaptım. bir süre bekledik. sonra size "iyi günler" dedim ki aslında bu tebrikler usta şeklinde bir saygı göstermeydi. "sağol" dedi ve yavaşça orada ayrıldık...
• üniversite yıllarında 6 antepli arkadaş istanbul'da evde yemek yerken arkadaşlardan birinin "beyler tavuğun kemiklerini sofraya koymayın şu tabağa koyun" demesi ve diğer arkadaşın "sen bizle yemeyecek misin" demesi.