• siyasal bilgiler fakultesi'nin iktisadi doktrinler ve sistemler tarihi hocasi, profesor. doneminde sinav sorularinin okulda boykot nedeni oldugu anlatilir.
  • adalet partisinde suleyman demirel e karşı adaylığını koymaya cesaret edebilmiş kişi imajını vermeye çalışmış marksisizm fobisi sahibi kişi.
  • sınavlarında lafı sokrates ya da marksizm'e çevirip laf giydirirsek, notunu alacağımızı söyledikleri hocamız. doğru olup olmadığını öğrenemedik, çünkü ilk vize sonrası notları açıkladığında, "marksizm'in köhnemiş düşüncelerinin ne kadar yanlış olduğunu zaten tarih göstermiştir. sscb'nin dağılması bunun en güzel örneğidir. çökmüş bir sistemi bir kez daha anlatmanız gereksiz." biçiminde cümleler sarfetmiştir. tabii çok düşük notlar alındığını söylememe gerek yok.
  • iş bankası idare meclisi eski üyesidir ve 17 nisan 1963'te kurulan yarın dergisi'nin kasım 1965'e (milletvekili seçilene) kadar, başyazarlığını yapmıştır. başyazarlığı bırakmasına rağmen dergide yazmaya devam etmiştir.
  • emin çölaşan'ın (bkz: önce insanım sonra gazeteci) isimli kitabında kendisinin ve eşi nilüfer yalçın'ın abd ajanı olduğu ima edilen akademisyen yazar.
  • emin çölaşan'ın eniştesi. iktisat prof'u.

    çölaşan 25 yıl kadar önce dönemin cia türkiye şefinin (adını da veriyordu, karıştırmıyorsam paul henze) kendisine ablası nilüfer yalçın ve eniştesi aydın yalçın için "onlar amerika'nın sesi" dediğini nakletmişti. kulaktan kulağa "amerika'nın ajanı" diye yayılan, budur.

    ankara siyasal'da öğrenciyken (yani ben öğrenciyken, o değil!) tanıdım ben bu adamı. bir asistanı dolayısıyla odasına girer çıkardım. amerikan cumhuriyetçisiydi (bkz: republican) ama kendisini liberal, demokrat filan sanıyordu.

    bildiğim kadarıyla ikinci baskısını yapabilmiş kitabı yoktur. öncekileri okumadım ama benim okuduğum tek ve kendisinin son kitabı olan vatan hıyanetinin anatomisi (yeni forum yayınları, 1986) mizah niyetine de okunabilir.

    "hiç mi övülecek tarafı yoktu bilader?" diyebilecekler için: bence yazılarına, kitaplarına yansıyan zekâ düzeyi ile bir ömrü kazasız belasız 74 yaşına kadar (1920-1994) sürdürebilmesi başlı başına büyük bir başarı öyküsüdür.

    (bkz: yeni forum)
  • deniz gezmiş, hüseyin inan ve yusuf aslan'ın 24 nisan 1972'de tbmm'de yapılan idam oylamasında evet oyu kullanmış eski ankara milletvekili.
  • <<aydın yalçın'ın dönüşü>>

    <<yeni politik dönemin başında parti kurmak için siyasal bilgiler fakültesi'nden istifa eden, parti girişiminin başarısızlıkla sonuçlanmasından sonra da, yök yönetmeliklerine göre istifa eden öğretim üyesi bir yıldan önce üniversiteye dönemediği için bir süre açıkta kalan aydın yalçın, şimdi odtü'ye, hem de "rektör yardımcısı" olarak giriyor. aydın yalçın'ın yardımcılığını yapacağı rektör de mehmet gönlübol. bundan bir süre önce de, bilindiği gibi, kurt karaca takma adıyla mhp ideolojisinde kitaplar yazan fikret eken, ankara üniversitesi'ne şu sıralarda "ankara üniversiteleri genel rektörü"" olarak anılan tarık somer'in yanına "rektör yardımcısı" olarak girmişti.

    yök'e göre bir profesör kadrosuna atama yapılabilmesi için atanacak kişi hakkında, biri sözkonusu fakülteden olmak üzere üç profesörün olumlu rapor yazması gerekiyor. aydın yalçın durumunda bu dışarıdan rapor verecek profesörlerin osman okyar ve ismail türk olmaları kararlaştırıldı. yetkili kurulda okunan iki raporun kelimelerden öte, noktaya ve virgüle kadar birbirinin eşi olması, birinin öbürünün fotokopisi olduğu izlenimi yaratması, şaşkınlığa ve kısmen de gülüşmelere yolaçtı. bu arada, raporun, her iki profesörün de alışılmış üslubuna benzemeyen bir başka üslupta yazılmış olduğunu söyleyenler oldu.

    ankara üniversiteleri'nin iki yeni rektör yardımcısına başarılar dileriz.>>

    kaynak: yeni gündem, sayı: 2, 16-31 mayıs 1984
    http://i.imgur.com/mvyildm.jpg

    not: emin çölaşan'ın kitabında, gazeteye gelip kendisi ve çölaşan'ın da ablası olan eşi için "they are the voice of america" diyen eli nevo isminde o zamanlar ankara'da görevli israilli istihbaratçıdır.
  • daha darbenin gerçekleştirilmesine 5 ay varken coşkun kırca, adnan başer kafaoğlu ve aydın yalçın’ın hazırladıkları bir anayasa taslağı etkili çevrelerin ellerine çoktan ulaştırılmıştı. aydınlar ocağı’ndan süleyman yalçın ve salih tuğ imzalarını taşıyan bir taslak da ilgili mercilere hızla ulaştırılmıştır. aydınlar ocağı’nın hazırladığı taslakta devlet, millet ve vatandaşlar arası ilişkileri tanzim etmesi öngörülen öyle otoriter maddeler vardı ki darbe liderliğinin onay verdiği 12 eylül anayasası’nın dahi gerisine düşülmekteydi (taşkın, 2007:257). taslağın içeriği özetle; üniversite ve trt gibi kurumların özerkliğine tepki, yasama karşısında yürütmenin güçlendirilmesi, idarede adem-i merkeziyetçilik yerine merkeziyetçilik sistemi esas alınması, senatonun kaldırılması, anayasa mahkemesinin yetkilerinin kısılması, zorunlu din dersi eğitimi, devletin vasıfları arasında “sosyal devlet” tabirinin bulunmaması gibi maddelerden oluşuyordu. 12 eylül rejimi tarafından kabul edilen anayasa ile ocak üyelerinin hazırladığı anayasa taslağının büyük oranda aynı olması bizzat ocak başkanlarından süleyman yalçın tarafından da dile getirilmiştir: “bizim hukukçu, tarihçi, sosyolog arkadaşlarla çalışarak oluşturduğumuz taslağın içindekilerle konseyin kabul ettikleri %75-80 aynıdır” (taşkın, 2007:262).

    (...)

    ilk ortaya atılan ismiyle türk-islam-batı sentezinin yaratılması ve benimsetilmesinin formulü aydın yalçın’ın ifadesiyle; “merkezin sağında liberalmuhafazakâr karışımı, milliyetçi, sola ve komünizme karşı” bir siyasal oluşumdur (akt. coşar, 2002: 729). sentez fikrini inceledikten sonra, aydınlar ocağı’nın esas amacının bu düşüncenin resmi katlarca benimsenmesi ve özellikle eğitim ideolojisi olarak kabul görmesi (taşkın, 2007:142) olduğunu belirtmek gerekir. daha sonra detaylıca değineceğimiz üzere sentezcilerin fazlaca önemsediği “milli kültür” inşası işte bu türk-islam temelleri üzerine kurulacaktır.

    kaynak: türk siyasi tarihinde milliyetçi-muhafazakarlık ve aydınlar ocağı, ebru demir yüksek lisans tezi, ankara, 2016.
hesabın var mı? giriş yap