531 entry daha
  • (editli)
    2009'daki 3000 adet basılmış olan numaralandırılmış aylak adam basımını kaçırmış bulundum. vatan sağ olsun.

    2016 haziran sonlarında okumaya başladığım ve yusuf atılgan'la somut tanışma kitabım. yarın yusuf atılgan'ın doğumu 27 haziran 1921'in 95. yıldönümü. kitabı birazcık da yaz ile çağrışım ilintisi kurduğumdan seçtim; aylak adam (1959) ilginç şekilde kış bölümüyle başlıyor, olsun, dört bölüm içinde yaz da olacak. c. benim için ne sürprizler hazırlıyor acaba?

    ilk sürpriz, kitaba edebi dikkatle değil, somut meraklarla dalış yaptım. ilk araştırdıklarım aslan yatağı sokağı ve iki öksüzler sokak. dedektif okuyucu oluverdim bir an. iki öksüzler yok, sadece gebze darıca'da öksüz sokak var. ama sürpriiz! aslan yatağı sokağı sıraselviler caddesi'nde var -ki o caddeyi de konu ediyordu, sıra serviler diyerek, ve bilinir kişi olarak psikiyatrist dr. gülşen babaoğlu'nun maynanesi o sokaktaymış. aylak adam bana iyi istanbul çalıştıracak. şehrin, şehirlinin romanı. anayurt oteli taşralının romanıydı. bu aramalı, meraklanmalı okuma, hızı yavaşlatacak ama kalıcı izler bıraktırabilir.

    ilk çıkarsamam, nasıl bazı sanatçıları parklara, sokak-caddelere isim olarak veriyorsak, önemli yapıtların uydurulmuş özel isimlerini de mümkün olan uygun yerlere isim olarak verelim, bir koruma ve vefa adımcığı. iki öksüzler sokak şimdi tasmasını bekliyor. şiirden de ilk peşte pulbiber mahallesi var, didem madak'ın. onu galiba izmir'de bir mahalleye vermeliyiz, zaten var diyen olursa bozulurum; o kadar saksı işlettik. hemen özel ilgilendiğim berci kristin çöp masalları'nın don yolu aklıma geldi. acaba bu adı bir sokağa, belki çıkmaza verebilecek ilk belediye komünist/sosyalist mi olur, oportünist mi?

    metinde bir yerde 27 mart cumartesi deniyor. kitap 1959'da yayınlanmış, ama 27 martın cumartesiye denk geldiği yakın tarih sadece 1954. bir kişisel zorlanışım, bazı bölümcükler örneğin 32. sayfada başlayan kış'ın 5. parçası bir kadın anlatıcı özneliğinde ilerliyor gibi. başka öyle anlayan var mı bilmem.

    ilkyaz bölümünde bir yerde (s. 69) c. güler'le fındıklı'da gezer dolaşırken susuz bir hayrat çeşmesinin yazıtını okurlar: "sahibül hayrat vel hasenat fındıklılı mehmet ağa." daha doğrusu, c. ilk okuyuşunu anlattıktan sonra güler onun aylaklığıyla ilk kez müşerref olur. (bkz: silahdar fındıklılı mehmed ağa)

    karaköy'de her zaman gördüğü bir balıkçının sepetinde c. bir lüfer görür; onu ödüllendirmek için, tuttuğu nadir bulunan bir balıkmış da alelacele elinden kapıyormuş gibi yaparak 100 lira verip "huza balığı bu. hanidir yemedim. yüz lira yeter mi? sus, daha çok isteme. fazla param yok." der. oradan uzaklaştıktan sonra kısa süre kendi içsesiyle bir kavgaya tutuşur, bu yazdığı huza balığının uydurulmuş olsa da basım hatası olmadığını sözcüğün tekrarlanmasından anlarız (s. 64). buraları fazla çekiştirmeden, altyazılı hale getirmeden, açıklamadan, bir film parçası gibi sokuşturuverir. isteyen okuyucu nasıl olsa alır, merak eder veya sezinler.

    "başkalarından ayrıldı mı neden böyle seviniyor?" (s. 117) [karşıt tepki oluşturma*** işliyor olabilir.]

    aylak adam'ın kişisi daha bizden 20-21. yüzyıldan biri bir şehirli olduğundan daha can sıkıcı, zorlayıcı. anayurt oteli'nin başkişisi daha abartılı, sert çizildiğinden, okurken/yaşantılarken o olmaktan çıkıp onu öteki olarak benimseyebiliyoruz. o halimiz kendimizi kabullenmek değil, kendimizi ötekine yüklemek. yadırgayarak, kansırarak* kurtulmak. aylak adam'ın c.'si 28 yaşındadır; ama onu alıgılayıp hissederken çok daha yaşlı en az 40-45lerinde gibi saymak daha doğru olur. bu, aylak adam'ın yayınlandığı 1959'da 38 yaşında olan atılgan'ın anti-kahramanının kendinden de yaşlı olduğunu gösteriyor. kitabın yazım tarzı, biçemi "benim kahramanlarım ahmet hamdi tanpınar, oğuz atay ve yusuf atılgan’dır." diyen orhan pamuk'unkine benzer öğeler taşıyor. ne ki, dolambaçlı ifade ön planda olan pamuk'a karşılık atılgan'ın sert, uçucu, kısa ve öz ifadeleri önde.

    "olmuyordu. huzurunu yaşadığı günde bulamayan insana kurtuluş yoktu." (s. 142)

    (bkz: uyuyan adam)
    (bkz: the naked and the dead)
    (bkz: omurilik) (murdarilik)
    (bkz: derman/@ibisile)
    (bkz: içkileri karıştırmak)
    (bkz: gücün)
    (bkz: ayakkap)
    (bkz: yarim gitti çeşmeye) elinden su içmeye, yar yar yar aman...
    (bkz: eli paketliler)
    (bkz: ayrılık/@ibisile)
    (bkz: razakı)
    (bkz: fernand leger)
    (bkz: meursault/@ibisile)
    (bkz: sannyasin)
668 entry daha
hesabın var mı? giriş yap