• ucuz lenslerdir ve kaliteli sonuç verirler. diyafram açıklığı sabittir, değiştirilemez.
  • sozu edilen sayet kontakt lens ise satis rekorlari kirabilecek lenstir.
  • http://photo.net/…n/optics/mirrors/tamron500-8a.jpg şeklinde bir çalışma mantığına sahip lens türü. güzel düşünmüşler valla.
  • genelde titreşim engelleyici ve autofocus özellikleri olmayan, sabit odak ve sabit diyafram açıklığına sahip ucuz lenslerdir. ilk optik elemandan (en öndeki) gelen görüntü çukur ayna yardımıyla karşısındaki aynadan diğer optik elemanlara yansıtılıp sensör (yada film) üzerine düşürülür. ucuza telefoto lens sahibi olmak isteyenler tercih edebilir fakat yüksek keskinlik beklenmemelidir.
  • telefoto veya teleobjektif olarak tanımlanan dar açılı, uzun odaklı lenslerin uzunluğunu, ağırlığını ve en nihayetinde hacmini azaltmak için özel olarak tasarlanmış lens veya objektiflerdir. bünyesinde barındırdığı kavisli aynalar ve mercekler sayesinde ışığı yansıtma (reflect) ve kırma prensibine göre çalıştığından (katoptrik/catoptric ve diyoptrik/dioptrics) bu objektiflere katadioptrik (catadioptric) lens veya objektif denir. temel olarak ilk tasarımı yaklaşık 200 yıl öncesine dayanır ve esasen teleskoplar ve ışıklı projeksiyon cihazları için geliştirilmiş bir sistemdir.

    kompakt tasarımından ötürü 500, 800 ve 1000mm gibi emsal odak değerine sahip geleneksel bir teleobjektife göre daha kısa ve hafiftir. ancak bünyesinde barındırdığı aynaların fiziksel özelliklerinden dolayı çapları geniştir. yapısında bulunan birincil ve ikincil aynalar aracılığıyla büyütme sağlar. ancak burada optik elemanların çalışma yönünde yerleştirilen ikincil ayna, optik yolun merkez alanını bloke ettiğinden bu durum kendini odak dışı alanlarda görülen "halka" şeklinde oluşmuş sert bokeh etkisi ile gösterir ve artistik çekimler dışında genel olarak rahatsız edici bir durumdur. her fotoğrafçı için sorun teşkil etmeyen bu etki tam odaklanılmış net detaylarda görülmez.
    yapısında geleneksel objektiflerin tamamını oluşturan akromatların yerine kavisli aynalar kullanıldığı için "purple fringing" veya "chromatic aberration" olarak adlandırılan lens kusurları bu objektiflerde yoktur.

    boyut, hacim ve ekonomik olmaları dışında düşük kontrastlı görüntü vermeleri, daha yakın mesafelere odaklanabilmeleri ve belki de tasarımından kaynaklı en belirgin özelliği olan odak dışı alanlarda görülen halka şeklinde oluşturduğu bokeh etkisi "yerine göre" tercih edilebilen avantajları olarak düşünülebilirken, yine tasarımına bağlı olarak sunduğu sabit bir diyafram değerine sahip olması belki de en büyük dezavantajı olarak düşünülebilir.
    genellikle f/5.6, f/8 ve f/11 gibi büyük diyafram değerine sahip olan bu objektifler ile çalışılırken içeri giren ışık yüksek iso, düşük enstantane ve doğal yoğunluk filtreleri (neutral density filter) ile kontrol edilebilir ve böylece pozlama değeri bu şekilde ayarlanabilir.

    sonuç olarak, fotoğraf sektöründe refleks veya aynalı objektif olarak da bilinen bu objektifler, 1970'li ve 80'li yıllarda son derece popüler olmasına karşın günümüzde astronomik gözlem amaçlı üretilen teleskoplar dışında artık fotoğrafçılık alanında büyük ölçüde unutulmaya yüz tutmuştur.
  • bu lenslerin oluşturduğu bokehlere, şeklinden ötürü doughnut bokeh* denir. dilimize “simit bokeh” şeklinde uyarlayabiliriz sanıyorum.
hesabın var mı? giriş yap