*

  • bu erkeklerde dedekorkurt genleri mevcuttur, anlatimlarindaki hikayeci yapi ile yasanmisliklarindaki ayrintilari dantel gibi isleyip, hikayenin giris gelisme ve sonuc bolumlerinde keklik gibi sekerler. kendi anlattiklarindan anlattiklari insandan daha cok zevk alirlar ve bu zevk oyle bir noktata gelirki aliskanlik yaratir onlar icin ve onlar ayni hikayeyi anlatirken orgazmik keyifler yasarlar. hatta bu erkeklerin masterpiece hikayeleri vardir ki, her aksam onunla* karsilassaniz, her aksam ayni istahla anlatirlar ve oylede guzel anlatirlar ki hic birsey demeden dinlersiniz ve kafanizda cesitli sorular uretir cevaplarsiniz, dorduncu dinlemeden sonra hikayenin cesitli yerlerinde mimiklerinin aldigi sekli incelersiniz, tanimlarsiniz, hatta dokuzuncu defa ayni hikayeyi dinlediginizde onun nerede goz bebeklerinin buyudugunu bile fark etmeye baslarsiniz. bu durum genelde 30 yaslarina yaklasan hareketli bir yasam tarzi ile oradan oraya ziplayan cluber erkeklerde gorulur. onlar avci hikayeleri anlatan erkeklerle ayni turden gelmekle beraber balikci hikayeleri anlatan erkeklerle hic bir alakalari yoktur.
  • bu erkekler daha sonraları büyürler dede olurlar sürmenaj ve moruklama sebebiyle aynı hikayeyi 15 dakika arayla anlatır hale gelirler. bu erkeklere eş olan kadınlar da nene olmuşlar bir ömrü bu hikayeleri dinleyerek geçirmişlerdir. bu noktada "kısmet başka reenkarnasyonaymış" deme hakkı da mahfuzdur, "allahım bu adam ile de kocadım gittim, hikayesine de kendisine de doyamadım" deme hakkı da.

    erkek bilhassa evlendikten barklandıktan sonra anlatacak hikayesi olabilen bir insan olamayacaktır, kaıdn buna hazırlıklı olmalıdır.

    ne diyor camille paglia?

    "ergen erkek annesi ile hayatını paylaşacağı kadın arasında kalan zamanı değerlendirip o kısacık süre içinde kendine bir ömür yetecek kadart tecrübe depolayan erkektir."
  • derindir bunlarin ic cekisleri..hic caktirmadan baslarlar hikayeye..her defasinda ayni hikayenin farkli kulpundan tutup kazan karistiran tipleri sirklerde sehir sehir dolasirlar..
    hikaye anlatmak genlerde civildayan bir yetidir. dogustan varsa vardir..bir viski bardagindaki oynak buzlarin sesinde sizi copa cabana hikayelerine 130.ya tasiyan party esantiyonu erkekler daldan dala sicrayan kafes maymunlari gibi ev partilerinde kose degistirirler.
  • "30 yaş, hareketli yaşam tarzı, clubber" gibi detaylara girmeye gerek görmeden, üstelik kız-erkek farkı gözetmeksizin insanların çoğunda gözlenebilen bir davranış olduğunu tecrübe ettiğim bir arkadaş grubu klasiği (tamam erkeklerde muhakkak ki daha yaygın, onlar seviyor böyle şeyleri). bizim hikayeyi ne sıklıkla dinlediğimiz daha çok o insanı ne sıklıkla gördüğümüzle alakalıdır, hikayenin anlatılacağı yeni insan (read: eş, dost) çevrede belirdiğinde biz de civarda isek beliren eş dost sayısı (n) ile doğru orantılı olarak hikayeyi dinleyeceğiz demektir. şimdi bu kimi hikayelerde canımıza minnettir hatta "yaa şey vardı anlatsana hani" diye başlayan cümleler kurulmasına sebep olur, ama her zaman mı? hayır her zaman değil, protagonist significant other'ımız ise (çok havalı bu terimi kullanabildiğim için pek mutluyum) çoğu zaman değil, hele hikayedeki heroine bir başkası ise asla değil. çünkü neden? çünkü algımız bize oyunlar oynayacak, esasen komik olan şeylere zaman içinde uyuz olmamıza sebep olacak algıda şaşma motorunu devreye sokacaktır. esasen komik olan şeyler komik olmasına komiktir ama bize mi komiktir? (ulan joker)

    bu arızalı durum aynı hikaye sırasıyla şu tepkileri vermemize sebep olabilir:

    1. ahahahahaha hahaahahah (kahkahalar)
    2. eheheheh aa evet süper hikayeydi bu da sahi
    3. hehe eheh ehe, evet, sabahın körüydü değil mi?
    4. eheh eh (evet burada kapı çalınıyor), hah (evet burada müzik seti)
    5. içeri gidiyorum birşey isteyen var mı?
    6. nerede o ütü masası, civarda mı?
  • erkekler sadece kadınlara hikaye anlatmadıklarından birbirileri arasında hikaye anlatırken de aynı hikayeye yönelebilirler. misal sözlükten tyler durden nikli kardeşimiz 95 senesinde vukuu bulmuş bir hadiseyi haftanın belirli gün ve saatlerinde birden bire anlatabilmektedir. işin güzel kısmı üstünden 7 sene geçmesine rağmen bu hikaye halen mizahi değerini koruyabildiğinden

    a)ya hikaye çok güzeldir
    b)ya biz hikayeden bıkmıyoruzdur.

    şıklar ne olursa olsun aynı hikayeyi tekrar tekrar anlatandan çok her seferind eilgiyi dağıtmadan "anlatabilen "saygıya layık olacak, bize kim olduğumuzu hatırlatacaktır.

    kült film tekrar tekrar okunan kitap kavramları belki de biraz bu yüzden vardır. güzel hikayeler klasikler gibidir hayatın her anında insana başka bir şekilde hitab eder.
  • örneklerden de anlaşılacağı üzere bu model bir "errkek" olduğumdandır ki modelimin teknik detaylarını iyi bilirim. arkadaş grubununda laflarken misal bir hikaye hem de en azından 8 sene boyunca anlattığınız bir tanesi aklımıza gelmiş olsun. muhabbetin ve anın getirdiği atmosfere bazen öyle bir uyar ki sanki ilk defa anlatıyormuşçasına heyecanlanır, parıldarsınız. sizinle senelerini geçirmiş insanlar bu hareketlenmeyi farkedecek söz hakkını ali kırca nezaketiyle çaktırmadan size verecektir.

    - olm hatırlıyo musunuz bi gü bahariyedeyiz hani fener maçı dağılmıştı da

    diye girdiğiniz anda "allah be işte hikayemiz!" pırıltısını gördüğünüz an gibisi yoktur dünyada. o an nezaket icabı

    - hey be ne güzeldi eheheh der hikayenin sonuna doğru sararsınız teybi. arkadaş bildiğinizden aynı incelikte şöyle bir cevap gelen de keyifinize diyecek olmaz:

    - aa evet lan ne olmuştu?

    ne olmuştusu var mı bin kez anlatmışım en az ne olduğunu. ama ne olmuş olduğunu bilmek değil belki de tekrardan yaşamak önemli olduğundandır ki hikayeler tekrar tekrar anlatılagelecek, her nezakete kontr nezaketle yanıt verilecektir.
  • eğer yine erkek modeli üstünden değerlendirmek gerekirse )ki bu en doğru başlık olacaktır) bu anlamda herkesin hayatında aynı hikayeyi öğretmek maksatlı bile olsa birden fazla anlatan kişi "baba" olacaktır. zamanla uzayan mesafelerle yoğurulmuş hikayelerinde bizi yaşamadığımız dönemlerin ya da unuttuğumuz farkına varamadığımız hatırlanası detayların dünyasına götüren baba figürü, tekrar tekrar hikaye anlatma/dinlemem alışkanlığının da kaynağı olmalıdır.
hesabın var mı? giriş yap