*

  • yüz yüze görüşmenin en anlamsız ve gereksiz şekillerinden biridir. ayrıca hesabı kimin ödeyeceği tartışmasının şiddetle yaşanacağı buluşmadır. kim kime geçirirse artık.
  • tüm sevginin nefrete dönüşebileceği buluşma olarakta hayatınızda yer alan buluşmadır.artık eskisi gibi yanında olmak keyif değil ızdırap vermektedir..çekilmez bir durumdur..eskisi gibi olmadığı anlaşıldığı an koşarak uzaklaşmak gerekir..
    (bkz: 14 subatin amina koyayim)
  • kiz tarafinda ayrilik 3 gun once olsa bile aradan yillar gecmis edasina burunulecek andir. daha 1 ay once deliler gibi sevdiginiz, yillar gecirdiginiz sevdiceginiz ile aranizda gececek muhtemel mal konusmalari iceren zaman dilimidir.

    siz: merhaba.
    o: selam, naber. nasil isler yogun mu hala?
    siz (dusunce baloncugu): mina koyiim ne ishi, benim ulan benim,alooo, daha dun sevisioduk yaa, ne diosun sen yaa.
    siz: iyi aynen yogun iste bildigin gibi.
    o: iyi , neden aradin beni bi sorun mu var.
    siz (dusunce baloncugu) : ne sorunu mina koyiim, oha yaa, neresi lan burasi?? mina koydun lan hayatimin sadece azicik, senin yuzunden ne hale geldim. baha mina koyiim yaa, hale bak en iyisi gidiim, bu olmus.
    siz: yok ya, bende t-shirtun kalmis,onu solicektim.
    o: e telefonda soylerdin, kargoyla falan yollardin.
    siz: bi sittir git yaa.
    (bkz: mala yatmak)
  • ayrılık gerçek bir ayrılıksa eğer, yani o defalarca yaşanmış med cezir misali terketmeler, terkedilişler, ve affedişlerden biri değilse, gereksiz, çok gereksiz olan buluşmadır. can yakmaktan, henüz kapanmış, ya da hala taze olan yaraya tuzbasmaktan başka bir işlevi yoktur.
  • artık ben o bildiğin eski kişi değilim izlenimi verilmeye çalışılan çoğunlukla alkolsüz soğuk donuk ortamlarda gerçekleşen buluşma. ancak yine de elden geldiğince biz yine de samimiyiz çizgisi korunur ve hatta ayrılırken son dakika sarılımıyla beraber hiç varolmayacak eski lezzetler aranır. müteakiben gelen tekrar haberleşelim olur mu, tabi ara beni mutlaka sözleriyle son bulan randevu daha çok hayaletler arasında gerçekleşmiştir, yaşamdan beslenen damarı yoktur. olur a taraflardan biri eski günleri yadedecek olursa diğer tarafın müstakbel bir tartışmaya veya acı dolu bir tebessüme çanak tutmaması akılcı olacaktır.
  • genellikle kadin erkekle arasinda gecenler ve bunun ne ifade ettigine dair ikili bir diyalog yaratmaya calisir. erkek de genellikle bunun bal gibi farkindadir. cogunlukla basini sallar. ne soyledigini anlamamis saskin bir ifade ile kadinin yuzune bakar; bu gibi durumlarda herkesin yaptigi gibi.

    gozlerini kadindan kacirmaya calisarak sozleri agzinda geveler, soylenecek her mantikli ve evet dupeduz dogru tespitleri inkara hazir karmasik bir yol izleyerek kendini suclu hissetmeyecegi bir noktaya gelmeye cabalar. ve evet bunda da basarili olur.
  • daimi surette kaçılması gereken ortam oluşur o saniyede. açıkhavada oturacaksın, yüzünün yarısını kaplayan bir güneş gözlüğü takacaksın, tibet rahibi gibi birleştireceksin kollarını ortada, gülümsememeye çalışacaksın, ses tonunu ayarlayacaksın, hesabı onun başına bırakıp gideceksin vs vs.. zordur bu işler. kısacık hayatta ne gerek vardır bunlara. o yüzden mümkünse kimseyle beraber olmamak, dolayısıyla da ayrılmamak en makbül yaşam tarzıdır. ondan sonra ver elini akdeniz, ver elini kanarya adaları.
    (bkz: al mektuplarını ver mektuplarımı ritüeli)
hesabın var mı? giriş yap