azar işitmek

• uyuyan sevgili uykusundan uyandirildiginda, 'okulda olmayacam' diyen bir assistana "ama"yla baslayan tek bir cumle kuruldugunda ya da en fecisi 'cik vermem' tepkisiyle ziplayan bir hocaya 'olsun olsun verirsiniz' denildiginde telefonun surata kapanmasi veya oda disari edilmek, 'ya git ya' ve kucumseyici azarin ardinda geleceklerdir. azar isitmek bunlari kapsar da asar bile.
• fırca yemenin eş anlamlısı. hocadan işitilen azarınsa tadına doyum olmaz. aslında bir üniversite hocasının, özellikle de bayansa fırca atmasından daha dogal bir hareket yoktur. hatta neredeyse zorunlu hareketlerden bir tanesidir.
  
  hiçbir neden de olması gerekmez. kocaman adam olmanız, eşşek gibi çalışıyor olmanız, nöbetlerden nöbetlere koşturuyor olmanız da hiçbir şeyi değiştirmez.
  
  ne de olsa hocanın özel hastasıdır.siz de özel davranmak zorundasınızdır. hatta mümkünse hastanın başından da ayrılmamanız ve tuvalete gidiş saatlerini de bir yerlere kaydetmeniz gerekir. ama en kötüsü de hasta da bunu bilir ve daha sizinle ik konuşmasında bile biz "bilmemkim hocanın hastasıyız" diyerek mesajı verir. hocaya da hastasına da, adının önündeki profesör sıfatına da, hiç uğraşmadığı bilime de, kazandığı milyarlara da bi okkalı söversiniz. içiniz bi rahatlar. sonra peşi sıra küfürler sülale boyu devam eder.
• (bkz: fırça yemek)
  (bkz: hoca bana kaydı.)
  (bkz: tecavüze uğramak)
  (bkz: ağzına sıçılmak)
• yetişkin yaşta çekilmeyendir. asabiyetini insanlara yöneltmek, kontrolü böyle davranarak sağlayacağını sanmak, profesyonel yönetici de olsa, her kim olursa kişiye duyulan/duyulması gereken saygıyı engeller. azarlayana verilecek/hakkettiği bir cevap vardır mutlaka, konum gereği veya olay büyümesin diye düşünülerek söylenemeyen.. saygı duymakla saygı göstermek aynı şeyler değildir. oysa 'sayılmak istiyorum manyaklarının' yaptığı bir densizliktir bu.
• komik bir deyim. sanki söylenilen sözler sana yönelik değilmiş de kulak misafiri olmuşsun gibi.
• azarafobia magdurlarinin maruz kalmaktan imtina ettikleri şey.