azerbaycan demokratik cumhuriyeti

• 28 mayıs 1918 ve 27 nisan 1920 arasında hüküm sürmüş bağımsız cumhuriyet. ilk bayrağıyla, resmi dilinin türkçe (azerice değil) olmasıyla fena halde türkiye'ye benziyormuş. ama kaderi benzememiş, yerini azerbaycan sovyet sosyalist cumhuriyetine bırakmıştır.
  özellikle birinci dünya savaşı sonrası dünya atmosferi ve devletin kuruluşu ve yıkılışı göz önüne alındığında kurtuluş savaşıyla kurtulamamış bir türkiye'yi gözümün önüne getirdi.
  azerbaycanın şu anki bağımsız halini öss'yi ikinci senesinde kazanan bir gence benzetmek mümkün. birşeyler farklı olmuş ama^** iyi mi olmuş kötü mü olmuş yorum yapmak zor.
  hükümetinin darbesine ve yıkılmasına sebep olanın da kurtuluş savaşı için türkiyeye yardım etmeye gelen sscb olması pek ironiktir. görünene göre sscb çaktırmadan kendi işini halledivermiştir.
  ayrıntılı bilgi için, kurcalayıp bozmazlarsa, wikipedia bağlantısı :
  http://tr.wikipedia.org/…can_demokratik_cumhuriyeti
  peşin edit: wikipedia halihazırda kurcalanmış olabilir. bu konuyla ilgili ekşi sözlük'ten bir alıntı yapmak isterim:
  "bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. ..."
  taksitli edit: (bkz: mehmet emin resulzade)
• ilk başkenti gence'dir.
• kuruluşunun 99. yılı kutlu olsun.
  
  http://qha.com.ua/…bayraminin-99-yil-donumu/156214/
• hakkında aliyev diktatörlüğü tarafından bakü petrollerinden büyük pay verilen bp (british petrol) sponsorluğunda son iclas adıyla bir belgesel hazırlanmış, bolşeviklerin iç ve dış mihraklarla azerbaycan demokratik cumhuriyetini nasıl yıktığı anlatılmış.
  
  belgeselde o dönem anadoluda milli mücadele yürüten mustafa kemal'in azerbaycandaki hükümete ruslarla yakınlaşmaları, rus ordusunun azerbaycan'dan geçerek türkiye sınırlarına ilerlemesine izin verme tavsiyesi verdiği satır arasında art niyetli kafalarda soru işaretleri bırakan bir dille anlatılmış ama mustafa kemal ve kazım karabekir'in sovyet rusya ile kurdukları ilişki münasebetiyle azerbaycan'ın toprak bütünlüğü nezdinde özellikle nahçıvan karabağ ve bazı diğer tehdit altındaki azerbaycan toprakları için verdikleri diplomatik savaş, sovyetleri bu konuda ikna etmiş olmalarına, moskova ve kars anlaşmalarıyla azerbaycan'ın menfaatlerini nasıl koruduklarına, ermenistan ve gürcistan ile sınır meselelerinin bu sayede çözüldüğüne yer verilmemiş.
  
  belgeselde azerbaycan halk cumhuriyeti'nin nasıl yıkıldığı 1 saat boyunca anlatılmış ama nasıl kurulduğu ne pahasına kurulduğu hangi kardeşlik bağlarıyla hangi ideallerle hayata geçirildiği anlatılmamış.
  
  belgeselde tü kaka bolşeviklerin azerbaycanlılara ne eziyet ettikleri, demokratik halk cumhuriyetini nasıl yıktıkları dahili ve harici iç mihrakların isimleri teker teker verilerek anlatılmış. gelin görün ki sovyetlerin dağılmasıyla ülkede bağımsızlığı yeniden ilan eden hareketin lideri elçibeye hiç yaşamamış muamelesi yapılmış. hatta bağımsızlığı tekrar ilan eden kişinin haydar aliyev olduğu gibi iğrenç ve komik bir tarihi yalan anlatılmış. koca belgeselde bolşeviklerin iktidarı nasıl ele geçirdiği, bağımsızlığı nasıl sovyetlere teslim ettiği hatta bu iç mihrakların da sonra sovyetler tarafından kullanıldıktan sonra katledildiği, öldürüldüğü, hapse atıldığı, işkence gördüğü anlatılmış ama sonunda ulu önder aliyev'in petrol hisselerini british petrol'e, afedersiniz, ulu önder aliyev'in bağımsızlık bayrağını nasıl tekrar göndere çektiği vurgulanmış. evet eski kgb ve politbüro üyesi bolşeviğin sözlük tanımı haydar aliyev'den bahsediyorum.
  
  azerbaycan demokratik cumhuriyetini kuran mehmet emin resulzade ve vatanseverler nasıl mandacı zihniyetin ayak oyunlarıyla devrildiyse 70 yıl sonra da onun ideallerini takip edip azerbaycan cumhuriyetini kuran elçibey ve vatanseverler aynı zihniyetin ayak oyunlarıyla devrilmiştir.
  
  isnanları aptal yerine koymaya çalışan ve mide bulandıran bir belgesel olarak tarihte yerini almıştır. gün gelince bir belgesel yapılır bu belgeseli hazırlayanlara da yer verilir hakettikleri şekilde.