• sivas katliamı'nın bir iki sene sonrasında bir demet tiyatro'nun ilk bölümlerinden birinde mükremin karakola düşüyordu. kendisiyle beraber gelenlerin hepsi bir şekilde kurtuluyorlardı, bir tek o kalıyordu. komiser, "sen niye buradasın, ne yaptın?" sorusuna aldığı "beni aziz nesin tahrik etti" cevabına "ha, tamam o zaman, sen de serbestsin" karşılığını verip salıveriyordu mükremin'i. yılmaz erdoğan'ı dizinin güzelliği kadar buradaki diyalogla sevdim.

    "aziz nesin tahrik etti" sivas katliamı sonrası dinci camiada hakim olan görüşün genel özetidir. sırf dinci camiada değil merkez sağda da taraftar bulmuştu. "aziz nesin'in söyledikleri milli manevi değerlere duyarlı halkımızı galeyana getirdi. onlar da 37 insanı yakmak zorunda kaldı, çok fazla suçlamamak lazım. hem aziz nesin niye fikirlerini açıkladı? müslüman mahallesinde salyangoz mu satılırmış?" mealindedir üç aşağı beş yukarı.

    sonrasında yıllar, refah partisinin yerel ve geneldeki iktidarları ile 28 şubat geçti. bu arada dinci camia demokrat oldu, özgürlükleri savunmaya başladı. bu durumda sivas katliamı karşısında "adam yakmak ne demek? öyle şey mi olur? böyle bir vahşeti savunamayız, insanlığa sığmaz. fikire fikirle karşılık verilir" anlamında bir tavır geliştirmeleri beklenirdi, öyle olmadı. onun yerine sivas katliamı'nın aslında bir komplo olduğunu farkettiler, bugünlerde de ergenekon çetesi'nin işi olduğunu şıp diye anladılar.
  • (bkz: ebenin amı)
  • ota boka tahrik olmaya hazır insan cümlesi...
    aynı adam öz kızından da tahrik olduğu için kendisine göre bu kız düdüklenecek yaşa gelince başını örter (ki bu da aynı bakış açısına göre 7-8 yaşa hatta kişisine göre 5-6 yaşa tekabül ediyor)
  • sivas katliamına dair, sadece yobaz islamcılar arasında hakim olan görüş değil, bizzat dönemin başbakanı tansu çiller ile içişleri bakanı mehmet gazioğlu tarafından söylenmiş bir sözdür de. milliyet arşivinin 3 temmuz 1993 tarihli baskısının 1. ve 19. sayfalarına bakıldığında görülebilir.
  • soysuzluk türkiye'ye özgü bişey değil, ingiltere'de de "salman rushdie tahrik etti" demişlerdi. (roman yazarak!) burda nasıl liberali, dincisi, sağcısı, basiretsiz solcusu ağız birliği edip aziz nesin'e saldırdıysa, ingiltere'de de aynı kesimler salman rushdie'ye saldırmışlardı. yalnızca müslümanlar değil, canterbury başpsikoposundan önemli hahamlara kadar bütün din adamları bunu yapmıştı. yıllar sonra sir olması gündeme geldiğinde yine aynı kesimler gümbürtü kopardı. (ingiliz liberal parti üyeleri "rushdie, sadece fanatikleri değil bizim ılımlı müslüman üyelerimizi de ağır şekilde incitti. yaptığı kabul edilemez" deme rezilliğine düştüler.) hadi haklarını verelim, ingiltere'de zamanın muhafazakar hükümeti böyle alçalmayıp rushdie'yi korumaya bile aldı. bizde olmayanı onlar yaptılar ve rushdie bugün hayatta. sivas'ta ise inanlar cayır cayır yakıldılar. aziz nesin tahrik etmiş! nasıl tahrik o öyle? adamın ateist olması ve sivas sınırlarına girmesi mi tahrik? türban yasağına bile karşı olan birisiydi aziz nesin. din hakkında aşağılık yobazlar gibi düşünmediği için insanları tahrik ettiğini iddia etmek, ancak dine başka kavramlara tanınmayan özel bi saygınlık ekleyerek yapılabilir. bunu muhafazakarlar, dinciler vs yapar da esas vahim olanı bazı liberaller ve solcular da yapıyor. benzerleri için (bkz: terry eagleton vs richard dawkins).
  • 1500 sene once: (bkz: ben-i kurayza katliamı)
    1500 sene sonra: (bkz: sivas katliamı)

    (bkz: siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz)
  • hayretlerde birakan savunma refleksi. tamam kardesim, varsayalim aziz nesin tahrik etti. sen her tahrik olusunda insan mi yakiyorsun? bu mudur senin tahrikcilere cevabin? bu mudur senin insanliktan anladigin?

    ote yandan, yapilan anlasmayi bozup savas sirasinda muslumanlari arkadan hancerleyen bir grup gayr-i muslim'e uygulanan ceza ile kendi kulturlerini yasa(t)maya calismaktan baska bir "sucu" olmayan bu insanlara karsi yapilan hayvanlik nasil denk gorulur anlasilir gibi degil.
  • üst düzey erken boşalma sorunu yaşayan yaratık beyanıdır.
hesabın var mı? giriş yap