böyledir akşamları istanbul'un
-
timur selçukun ispanyol meyhanesi kasedinde b1 parçası. şiir ümit yaşar. insanın dinledikçe dinleyesi gelir. hele ki plağı bulunup çıtır çıtır dinlenirse apayrı bi zevk verir...
-
"sevmek, kimi zaman rezilce korkuludur,/
insan bir akşam ansızın yorulur
tutsak ustura ağzında yaşamaktan..."
ve yine attila ilhan baba'dan:
"fatih'te yoksul bir gramafon çalıyor,
eski zamanlardan bir cuma çalıyor..."
istanbul akşamları, kimi zaman rezilce korkuludur, kimi zaman ansızın yorulduğunuzu hissettirir size tutsak ustura ağzında yaşamaktan... (sanırım bu dizelerin içinde istanbul akşamlarına ilişkin her türlü şey, envai çeşit çağrışım, sevda, hüzün, coşku, güzellik, her şey mevcut...) -
şarkının sözleri, ümit yaşar'ın şiirinden son derece farklıdır..
timur selçuk yorumu şöyledir:
böyledir akşamları istanbul'un
bir efkar basar içimi çoğu zaman
yalnızlığın çaresizliğin aklına gelir
hatıralar uçup gider avuçlarından
şekiller bozulur, renkler kararır
solar ümitlerin, batan günle birlikte
böyledir akşamları, böyledir istanbul'un
eriyip gidersin o köyü mavilikte
bir meyhane köşesinde, ararsın teselliyi
zaman geçip gider, kadehler boşalır
düşersin yollara, canından usanmış
başında bir ağrı içinde kahır
kapanmış sanırken, o eski yara
bir sızı başlar, içinde en derinden
bir bulut gelir, çöker üstüne kapkara
iki damla yaş süzülür kirpiklerinden
ansızın bir vapur düdüğü
parçalar geceyi
götürür o sesler
seni uzaklara
düşündüğün anda
sessizce ölmeyi
çekilir sesler
değişir manzara
böyledir akşamları istanbul'un
bir efkar başar içini çoğu zaman
yalnızlığın, çaresizliğin aklına gelir
hatıralar uçup gider avuçlarından
--- şiirin orjinali ise şöyle:
böyledir akşamları istanbul’un
bir efkâr basar içini çoğu zaman
çaresizliğin, yalnızlığın aklına gelir
hatıralar kayar gider avuçlarından
içinde mevsimler değişir, aynalar kırılır
uzaklarda bir çocuk ağlar durmadan
evler, apartmanlar üstüne yıkılır
nereye baksan o eski deniz, o köhne liman
ansızın bir vapur düdüğü yırtar geceyi
başını alıp gidesin gelir uzaklara
düşündüğün bir anda öyle sessizce ölmeyi
çekilir sesler, değişir manzara
kapandı sanırken o eski yara
bir sızı başlar içinde, en derinden
bir bulut gelir, çöker üstüne kapkara
iki damla yaş süzülür kirpiklerinden
bir meyhane köşesinde ararsın teselliyi
saatler geçip gider, kadehler boşalır
düşersin yollara canından bezmiş
başında bir ağrı, içinde kahır
şekiller bozulur, renkler kararır
solar ümitlerin, batan günle birlikte
böyledir akşamları istanbul’un
eriyip gidersin o koyu mavilikte
ümit yaşar oğuzcan
edit: düzeltme için melancholyman'e teşekkürler. ayrıca hazır editlemişken, çok güzel bir şarkıdır bu çok severim. öyle robot gibi söz yazmaktan başka iş yapmamışız ama. -
istanbul üstüne söylenmiş en güzel şarkı. yalnızsa bir de dinleyen o sıra, istanbul'daysa hele...
öyle güzel anlatır ki, öyle de acı ama...
timur selçuk'un sesinden, timur selçuk şarkısı.
ve ümit yaşar oğuzcanın enfes şiiri elbet:
şuradan da dinlensin madem:
http://www.youtube.com/watch?v=yglbdmals8g -
güzel bir şarkıymış. ilk kez bu akşam dinledim. o ne güzel betimleme.. o ne güzel müzikal anlatım.. şimdi müzik diye dinletiklerimizi düşününce...
https://www.youtube.com/watch?v=myne2y709lm
_________________________________________________________________________________________
hayır! egemenlik kayıtsız şartsız milletindir! egemenliğin kullanılması, hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz." (anayasa madde 6)* -
dinlemek isteyenler icin, benim favori yorumum, bir konser kaydindan alinma : https://youtu.be/r9tmmnrj-z0?t=4964
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap