• erhan bener in devlet hizmetindeki yillarini anlattigi ani kitabi. kitapta 50li yillardan baslayarak yazarin kariyerinin nasil gelistigi anlatilirken, turk devlet sisteminin nasil isledigi daha dogrusu islemedigi, burokrasinin sorunlari ve hatalari da gozler onune serilmektedir. yakin tarihle ilgili olanlarin okumasi gereken bir kitaptir.
  • erhan bener'in devlet hizmetine adım attığı ilk günden itibaren yaşadıklarını oldukça güzel ve yalın bir dille anlattığı eser. kitapta, yazarın öncelikle maliye müfettişi olmaya hak kazanması ancak solcu olduğu gerekçesiyle hesap uzmanı yapılması hikayesinin bulunduğu bölüm dikkate değer.
  • 1978 tarihli bürokratlar kitabı, genç bir hesap uzmanının gözünden 1950'ler türkiye'sinin anlatımı. kitabın yazarı erhan bener'in 1975'te emekli olduğunu düşünürsek, anılarının 1960 ila 1975 arasındaki bölümü bürokratlar'da mevcut değil ki zaten kitabının sonunda, "oturan bürokratlar" diye ikinci bir bölümün olacağını vadetmiş; ama sanırım zaman bulamamış bu bölümü yazmaya.

    kısa kısa anektodlardan oluşan ve yazarı bir edebiyatçı olduğundan dili, yağ gibi akan bu kitabın en kötü yanı adnan menderes, refik koraltan, hasan polatkan gibi bilindik simalar dışında kimselerin ismini vermemesi. vergi kaçakçılığı, hayali ihracat, karaborsacılık vb. işlere karışıp sonradan politikaya atılarak vekillik, bakanlık yapanların isimlerini niyeyse yazmaktan imtina etmiş. halbuki kitabın yayımlanma tarihi itibariyle anlattığı olayların üstünden 20-30 yıl geçmişti; yani korkucak çekinecek bir şey yok gibiydi aslında. fakat kendisi sansürlese de verdiği ipuçlarından hareketle adı sanı unutulmuş birini, ali server somuncuoğlu'nu, inat edip tarihin tozlu sayfalarından çekip çıkardım. (bkz: #156149128) niko cavuris ismi ise tam anlamıyla işin bonusu oldu (bkz: #156160681)

    kitabın bana bir yararı daha oldu. 1959'da karısını boğup intihar eden eski tokyo büyükelçisi süreyya anderiman hadisesine refik koraltan'ın etkisinin ne olduğu hakkında bazı tevatürler vardı ama bürokratlarda anlatılan bir olayla tam anlamıyla aydınlığa kavuştu. ayrıntılar şurada (bkz: #156102812)

    benim memurum işini bilir lafının özal'dan yıllar evvel menderes tarafından edildiği
    (bkz: #155431114), 1950'lerde hayvanlar vergisi diye bir verginin olduğu (bkz: #155408983), başbakan ismet inönü'nün çalışma bakanına bülent diye seslendiği (bkz: #156199725) gibi mevzular da bu kitabın bana ve de sözlüğe katkıları oldu. bütün tozuna toprağına rağmen garip bir şekilde yukarıdaki entrylerin tamamı debe'ye girip bayağı bir okundu. şaşırtıcı.
hesabın var mı? giriş yap