308 entry daha
  • büyümek için büyümeye hazır hale gelmeliyim önce. herşey yolunda giderken büyüyemem. önce bir fırtına kopacak, sırtımı dayadığım güvenli limanlar yerle bir olacak. alışkanlıklarımı alacaklar ellerimden ve hiç bilmediklerimi verecekler. ya da avucumun içinde sımsıkı tuttuğum o alıştıklarım, bir sabah avucumu açtığımda hiç tanıdık gelmeyecekler. işte o gün geldiğinde, büyümeye hazırım demektir.

    ilk dersim ağlamak olacak; dakikalarca, saatlerce ve belki günlerce ağlayacağım. şımarıkça, arsızca ve durmadan ağlayacağım, böyle adalet mi olur diye haykıracağım. ölüp gitsem ya diye saçmalayacağım, elimdekilerin değerini bilmeden konuşacağım etrafımdakilerle, sadece kendimi anlatacağım ve hiç kimseyi dinlemeyeceğim o sırada. sonra bir sabah aniden susacağım; ağlamaktan, anlatmaktan ve yok yere mızmızlanmaktan bıkmış halde olacağım. aynaya bakıp kendime kızacağım önce, yani külahımı önüme alacağım o gün ilk defa. bu mudur bana yakışan diye soracağım, kendime biraz çekidüzen vereceğim ama aralıklarla da olsa ağlamaya devam edeceğim. derken izlemeye başlayacağım etrafımda olup bitenleri, yukarıya bakmayı bırakıp biraz da aşağıya bakacağım ve yavaş da olsa göreceğim. önce halime çok şükredeceğim ama tam olarak neye şükrettiğimi de bilmeyeceğim. bir duvardan diğerine savrulmayı sürdüreceğim, yorulup kaldığım yerde uyuyakalacağım.

    ardından, sorularıma cevap arayacağım ağlarken yaptığım gibi ama bu sefer sessiz ve sakin kalacağım, çaresizce bakacağım etrafıma, herkes son süratte yaşarken hayatı ben yelkovana sarılacağım, onu o kadar sıkı tutacağım ki çok ağır ilerleyecek. ve bu böyle devam edecek diye düşüneceğim, kendimi her gün biraz daha tüketeceğim. bedenim yorulacak, zihnim yorulacak. yine bir sabah bütün acılarımı unutmuş halde uyanacağım, yapmam gereken işlerin başında dalıp gitmiş haldeyken yelkovana sarılmayı unutacağım, öğlen olacak, haberim olmayacak. farkettiğimde ise, atlattığımı düşünüp sevineceğim, birkaç saniye sonra yine ağlayacağım, hemen geçmeyeceğini öğreneceğim böylece.

    sürekli zihnimi meşgul edecek ama yaşamaya da devam edeceğim, işimden gücümden çok geri kalmayacağım. sadece mutlu olmayacağım, biraz daha zaman geçireceğim bu şekilde. sonra, mutlu olmaya çalışacağım. ilk denemelerimde daha fazla mutsuz olacağım ve hemen vazgeçeceğim. ancak zamandan bol birşeyim yok, tekrar tekrar deneyeceğim ve başaracağım. bir zamanlar sarılıp uyuduğum sevgilimden başka beni mutlu edecek şeylerin çok da büyük şeyler olmadığını göreceğim o gün. küçük şeylerden büyük mutluluklar çıkarmanın ne anlama geldiğini anlayacağım az da olsa. ertesi gün yine kabuslarla uyanacağım ve tekrar vazgeçeceğim mutlu olmaktan, somurta somurta gezeceğim o gün. akşam olmadan bir arkadaşım arayacak ve dışarı çıkacağız, kahve içerken bana bir fıkra anlatacak ve çok güleceğim, gülerken cam masanın aksinde kendimi göreceğim ve nefesim kesilecek, mutlu olduğumu az kalsın farketmeyeceğimi anlayacağım. güç verecek bu bana, eve gittiğimde başımı yastığa - hayatta güzel şeylerin var olduğunu ve bunlara sahip olmak için aslında biraz da onları çağırmak gerektiğini anlamış halde - koyacağım. kabussuz geçecek o gece, sabah uykumu almış halde uyanacağım. aynaya koşacağım, kötü günler geride kaldı mı diye soracağım. birkaç gün sonra yine yorgun, bitkin ve isteksiz hallerde olacağım ama bu sefer vazgeçmemeyi deneyeceğim.

    bir gün bunu da başaracağım ve o zaman anlamaya başlayacağım; dibe vurmak hazır hale gelmekse, büyümek hiç vazgeçmemekmiş.

    bazen büyümek sessizce cezanın bitmesini beklemek ve canın yandığında hiç ses etmemekmiş.

    bazense büyümek, yalnız başına kaldığında gözüne çarpan ilk dala tutunmak değil, koynuna sarıp güzelce yeşerteceğin bir yaprağı istemekmiş.

    büyümek, yelkovanın haftaları akrebin yılları göstermesine şahit olmak ve buna rağmen kendine hesap verebilmekmiş.

    kısaca, büyümek, bir çocuk gibi hüngür hüngür ağlamakla başlarmış ve mutlak sessizlikte gözlerden akan birer damla yaş ile bitermiş.

    (bkz: yaşam döngüsü/@yercekimi) - 7/7
777 entry daha
hesabın var mı? giriş yap