*

  • (bkz: ismail türüt)
    nasıl bir faşist gözü karalıksa bu, yapılan cinayetleri meşru göstermek, insanları hedef göstermek, tehdit etmek, göz dağı vermek artık böyle alenen şarkılarla türkülerle oluyor.

    edit: link vermiş idim ancak o link hakkın rahmetine kavuşmuş. iyi ki de öyle olmuş.
  • (bkz: bize plan değil pilav lazım)
  • (bkz: karadeniz über alles)
  • "çimlere basma türüd
    çimleri eziyorsun
    kusura bakma türüd
    frodo’ya benziyorsun."
  • duyduğum andan itibaren tüylerimi diken diken eden şarkı, şey her neyse.. inanılacak gibi değil... şarkının karadenize değen bir yanı var gerçekten, o da maço cüretkarlık.. o altı boş, sonunun nerelere varabileceğini hiç bilmemeyi istediğimiz bir boş özgüven..
    yok sayamıyorum, salt densizlik olarak yoramıyorum. bunu hrant'ın ailesinden biri okursa ne düşünür diye telaş etmekten kendimi alamıyorum.. başa mı döndük diye düşünüyorum.. bu mahçubiyetten de mahçup oluyorum, kendimi çemberin içinde konumlandırışıma kızıyorum..
    bunlar(türlü sıfatlar gelse de aklımdan öfke ve üzüntüme hiçbiri iyi gelmiyor o yüzden bunlar diyorum) eğer arkalarında güçlü bir destek bulmasalardı (bkz: devlet) bu kadar cüretkar olamazlardı biliyorum. bu da beni ümitsizliğe götürüyor. off..
  • şarkının(şarkı yerine kusmuk demek daha doğru olur) sözleri zaten almış başını gitmiş, buna yapılan klip zaten yeteri kadar hayvani ama bir sahne geldi gözüme takıldı. alayınız beş kuruş etmez diye hönkürürken arkadaki ses, bir görüntü geliyor ekrana. beş kuruş resminin etrafına birilerinin vesikalık fotoğrafını koymuşlar. tayyip abi var, şahane eski meclis başkanımız var, ahmet kaya zaten fiks duruyor alt köşede, selda bağcan ablam bile girmeyi başarmış kadraja. orhan pamuk nerede diyenlere hemen sağ tarafı göstereyim. geride kaldı iki fotoğraf...

    biri zülfü livaneli diğeri de türkiye cumhuriyeti'nin eski cumhurbaşkanı ahmet necdet sezer...

    ne alaka ulan ne alaka diye sorasım geldi şimdi. tamam anladık balataları yakmışsın, türk islam sentezi diye diye sıyırmışsın ama bu kadar da olmaz ki. zülfü livaneli ne yaptı senin o müthiş türkçülüğüne? ahmet necdet sezer yani kısa bir süre öncesine kadar bu ülkenin cumhurbaşkanı, senin o üç hilaladen sulanmış beynine, ırkçı zihniyetine ne zarar verdi?

    yeter ulan yeter. ne kadar sövsem boşa gidecek. karadeniz hakikaten karardı be arkadaş. kapkara bir tablo, denizim kara, insanlarım kara. içimizi kararttınız ulan içimizi yaktınız...
  • bu şarkının sözlerine eline sağlık çekenler de var. altımda üstümde duruyorlar. aynı oksijeni alıp yakıyoruz. ama kiminin başka yerlerinden başka tür çıkıyor bu hava. "o gün öyle desinler, bugün böyle desinler, fatihalar, yasinler, bitmez karadeniz’de" dörtlüğünde yer alan bütün göndermeleri keyifle sineye çekebilen ve bu sözlere eline sağlık çeken zihniyetin ta köküne kibrit suyu ulan...
  • söyleyeni gibi garip bir şarkı. ismail abiyi anlamak güç gerçekten. zamanında televoleler aracılığıyla ibrahim tatlısesin peşinden ayrılmayan bir adamdı. fena methiyeler düzüyordu ibo'ya. sonra sanırım ibo'nun peşini bıraksın diye buna idobaydan albüm yaptılar. doymadı doyamadı şevki yılmaza methiyeler düzdü bu sefer. "bu medya kahpe medya herşeyi abartıyor" bile dedi ama medyanın tam ortasında hatta en rezil köşesinde durmakta beis görmedi. yetmedi islami sermayeyle dönen televizyon kanallarında ahlaktan, örften, adetten bahsetti. sonra feci bir ülkücü oldu. garip oldu bu adam.

    şimdi ben bu adamın söylediği şarkıyla gaza gelenleri de anlamıyorum. hepiniz o şarkının verdiği hırsla silah kuşansanız falan yarın çıkar "nefis manken memeleri" diye albüm yapar türüt paşa... dava mava hak getire sonra...

    ozan arif'e hiç girmeyeyim adamda niçe bıyığı var ama felsefesi bi garip. korkarım yarın öbür gün adamları ağzımı burnumu kırar.
  • (bkz: grup olalım grup)
  • şaşırılmaması gereken bir parça ve video klip efendim, neden şaşırdınız ki bu kadar? zaten bunun tohumları yaklaşık 50 yıldır daima ekiliyor ve hasadı yapanlar tam randıman sağlıyorlar ama, şu sıralar o kadar fazlalaştı ki, faşist tehlikeye sürekli dikkat çekenleri daha yakın zamana kadar aşağılayanlar, “hrant dink suikastı” ve “18 nisan 2007 malatya yayınevi baskını” sırasında da olanlara kulak tıkamış olacaklar ki, böyle şeyleri halen görmezden gelebiliyorlar. evet lan, sahiden de bunlar münferit olaylar, nedir ki yani. biri çıkmış youtube’da klip yapmış filan değil mi? yok hacım, öyle değil lan. bu “münferit” ve “birileri” kelimeleri de ne sağlam kelimelermiş dayı, kullan dur, hiç eskimez. tabii unuttum bir de “sözde” var…

    bunun yanında karadeniz eksenli olarak yürütülen nefret odaklı politikanın sonuçları “trabzon santa maria kilisesi papazinin öldürülmesi” ya da ne bileyim “trabzon da bildiri dağıtanlara linç girişimi” hadisesi de yine karadeniz eksenli “karakamu” soslu karanlık işler tezgahından çıkan işler. hani elbette “9 kasım 2005 şemdinli gerginliği” da bunlardan bağımsız değil. ayrıca, bu tip işlerin üzerine ikinci benzini döken “pkk eksenli militer ya da sivil hareketler” de işin tuzu biberi olmaktan öte, en önemli gerekçesini oluşturuyor. bunun yanında ‘devlet dersinde öldürülenler’ öldükleriyle kalıyor, misal: hrant dink.

    parçaya gelince, elle tutulacak bir tarafı yok ama, açıklanacak çok şey var. parça, “ozan arif and the totenkopf division” adlı kötü kötü söz yazarı grubun üyelerinin [ki, birisi de ismail türüt’tür] bilinçaltını dışavuruş şeklinden başkası değil. “rahip santoro cinayeti” ve “hrant din suikasti” adeta meşrulaştırılarak ve onanarak:

    “bırakın çan çalmayı, [rahip santoro]
    ermenici olmayı, [hrant dink]
    millet böyle dolmayı,
    yutmaz karadeniz’de”

    buyurmuşlar. tabii bu son derece korkunç ama, bunun ardından gelen dizeler çok daha korkunç:

    o gün öyle desinler, [ogün ş.] (*)
    bugün böyle desinler,
    fatihalar, yasinler, [yasin h.] (*)
    bitmez karadeniz’de.

    elbette ki ismail türüt’e sorulduğunda hepimizin kardeş olduğundan dem vuracak, bu ülkenin birlik olduğundan, hiçbir şekilde öldürmeyi tasvip etmediğinden dem vuracak ve yukarıdaki satırda telmih ettiği isimleri inkar ederek “ben onu kastetmedim, böyle bir şey mümkün mü” diyecektir. e tabii desin kendisini tutmuyoruz.

    ve son perde:

    anladık var öcünüz,
    belli kuyruk acınız,
    kargaşaya gücünüz,
    yetmez karadeniz’de.

    yani, “hrant dink suikastı” evet oldu, “rahip santoro” da öldürüldü ve bu açıdan çıkıp “hepimiz ermeniyiz” demeniz, sizin aleyhinizedir. biz istediğimizi yaparız ama sizin hiçbir şeye gücünüz yetmez demek istenmiş. valla böyle dememişse de ben başka türlü bilemedim.

    ayrıca, (bkz: the 14 characteristics of fascism)

    ayrıca, biraz hafıza tazeleme:

    (bkz: hrant dink/#10508364)
    (bkz: altı-yedi eylül olayları/#8168799)
    (bkz: türk islam sentezi/#10421777)
    (bkz: türklerin ırsi olarak sosyalist olamamaları/#11139213)

    _______

    (*) “götümüze girebilir” deyu kısa tuttum oradaki isimleri.
hesabın var mı? giriş yap