• genelde numarali tribunde oturan, az sonra acigin hedefi olacak taraftar kitlesi (bkz: bagirmayan taraftar siktirsin gitsin)
  • taraftari olmadigi takimin maçini açik, kale arkasi ya da kapali tribünden izleyendir bu. narodnick misal öyledir. husu içinde çekirdek çitleterek eskisehirspor maçini izler eskisehir tribününde, lakin kani bordo mavi akar..
  • çılgınca hoplaya zıplaya takımını destekleyen taraftarlar arasında hemen göze batıveren kitledir.

    bir taraftarın maça geliş sebepleri, takımına destek vermek, bir nebze olsun deşarj olmak ve saha ile tribün arasında yaşanan uyuma katkıda bulunup oluşan ambiyansa ortak olmak ise, genelde tepki çeken kişilerdir.

    sahada yer alan futbolculardan, tribünde maçı takip eden yöneticisine kadar herkesin isteğinin taraftar desteği olduğu bir gerçekse, suskun bir şekilde eline çekirdek alıp film seyreder gibi maç izlemek pek yakışmaz. göz yoluyla destekten öte arada bir olsun boğazını yırtıp takımı ateşleyici güç olabilmek mühimdir. sahada oynanan karşılaşma zevkliyse beğeniyi gösterme şekli, işler yolunda gitmiyorsa takıma gaz verme yöntemidir.

    tabi her tezahürata da katkıda bulunulacak diye kaide yok. özellikle küfürlü olanlardan uzak durmak isteyende vardır, lakin onca güzel tezahürat varken ruhsuz ruhsuz maç izlemenin manası olmaz. tabi söz konusu karşılaşma bir tenis maçıysa, kalkıp bağıran adamı döverler o ayrı mesele. velakin söz konusu müsabaka oyuncu ve taraftar bütünlüğünün sağlanması gereken bir maçsa çok afedersiniz bazen eşek gibi anırmak bile lazım gelir. adı üzerinde taraftar, yandaş ve yanında olan. sonra tepki çekipte, bağırmayan taraftar siktirsin gitsin lafına maruz kalmak güzel mi efenim ? değil tabi. sesi kısık olupta bağıramayanları ayrı tutalım, efendi efendi izlesinler.
  • bagirmayan taraftarin takima hiçbir katkisi olmayacagi için tribünde yer kaplamasi manasizdir futbol kültürümüzde. bunu gayet manali bir sekilde tribünlerde dillendirmek ve bagirmayan taraftari harekete geçirmek adina! üretilen slogan tüm stadlarin bagiran taraftarlar ile dolu olmasina sebep oldugundan yilda bir ya da iki maç izliyoruz adam gibi. tribünlerlerde bagirmayan taraftar için hala koltuklar varmi bilemiyorum açikçasi. ümit etmek en iyisi, nihaytinde ekmegimiz oluyor.
    (bkz: 17 nisan 2005 fenerbahce besiktas maci) tarzinda bir maça daha fazla rastlayabilmek için artik tribünlerde bagiran taraftarlarin sayisini bagirmayan taraftardan biraz daha az hale getirmek gerekiyor. eger futbol takimlari için ekonomi önemliyse satilmasi umulan dekoderler, piyasaya çikan lisansli ürünler için, reklamlar için para gerekiyorsa klüplerimizin satin alma gücü yüksek taraftarlarin ilgisini çekebilecek birseyler yapmasi gerekiyor. sadece dögru dürüst bir stadin ve etrafinda gelisen olaylarin fenerbahçe ekonomisine yaptiklarina bakiniz. bundan 2-3 yil öncesine kadar yilda en az iki kere kapatilan stadin seyirci profilini degistirebilmek kolay olmasa gerek. fenerbahçenin ekonomisi ile birlikte seyircisinde de büyük gelismeler var. arada hala çürük yumurtalar kayniyor ama çogunluk o çürük yumurtalardan hosnut degil.
    artik sadece rakibi üzerinde centilmenlik kurallari içerisinde baski kuran ve yenilgiyi hazmedebilen bir taraftar kitlesinin sahalarda boy göstermesi gerekiyor. klüpler tarafinda üretilen onca proje, yapilan transferler,basilan formalar cebinde sopa, biçak, çaki dolastiran yarisi kes adamlara satilamiyor. gerçek olan 3 büyük klübün arkasindaki taraftar desteginin avrupanin sayili klüplerinde varoldugudur. ve bu potansiyel 3 büyük klübün bir avuç serseriyi beslemesi ugruna, iki günlük hesap ugruna heba edilmektedir. spor medyasindan heekes sikayet ediyor, futbol zekice tartisilamiyor zira zeki adamlarin tartismalari 4 saat sürmüyor. tartissalar da “bagiran taraftar” izleyemiyor, kafa basmiyor, ya da futbol atesi basmis her yanini diyelim. dogrulara ulasma yolu o kadar uzun degil.
    isin özünde;simdiye kadar hizmet vermis “bagiran taraftar”lara tesekkür edelim ve “bagirmayan taraftar”lara tribünlerde yol açalim. bu futbolu, futboldan aldigimiz zevki, hayat görüsümüzü ve kisiligimizi etkileyecek sonuçlara yol açabilir. herkes sus-pus oturacak diye korkanlar varsa sahada olacak güzellikler tribünleri bir sekilde “bagirtir” endiseye mahal yok. belki o zaman karsi tribüne veya orada olmayan rakiplere degil saha içine bagirmanin daha keyifli bir sey oldugunu anlariz...
  • satranc taraftarından beklenebilecek davranış şeklidir, yada takım tutmuodur. yoksa zevki mi çıkarmış maçın...
  • ali sami yen stadı kapalı tribünde zaman zaman kafasına davul tokmağı yeme ihtimali bulunan taraftar. genelde böylesi bir tatsız hadiseden sonra bir daha stadın yolunu tutmazlar haklı olarak.
  • rahat rahat küfür edilemeyen ortamlarda küfür yerine kullanılan tamlamadır.bir gün birisi size "tam bağırmayan taraftarsın" derse , ehe ehe diye suratına gülmeyiniz, tez zamanda ordan siktirip gidiniz .
  • siktirip gitmesi istenen taraftardır.
  • büyük ihtimalle çekirdek yiyordur. çekirdeği yiyen de, bağırmayan da aynı kefededir fanatikler için. el kol hareketleriyle önce uyarılır, hala bağırmıyor, zıplamıyorsa daha sert tedbirler alınır.
hesabın var mı? giriş yap