• yeni harman'ın her şeyi diyebileceğim adam. gördüğüm kadarıyla makale yazıyor, röportaj yapıyor, derginin editörlüğünü yapıyor. yapıyor da yapıyor. sanki tek başına çıkarıyor dergiyi.
  • iyi yazıyor.
  • bazen birisiyle ne zaman ilk defa karsilastiginizi hatirlamaniz zor oluyor. fakat iliskilendirdiginiz gorseller ve mekanlar bulabiliyorsunuz. basar'in dosyasina bakinca ilk sayfasinda bir tarih goremedim ancak bir takim polaroidler mevcut. yol karsisindaki giris kati, ekmek firini yani ( miydi ? ) bir ev, yanar doner renkli nokia, yilan. cok bilmis bir adamcagiz. ilk notlar boyle lan, celallenme. beyaz tipo (ben arabadan da anlamam). kel (nam-i diger seytan) ahmet tarafindan tanistik hatta, yoksa ne isim olur bankacilik finans okuyan adamla. ama baktim degisik seyler okuyor. yani ben kacis edebiyati okurum. gercek hayat, gercek hayatta var zaten. kurgu okurum vs vs. bunun okuduklari siir falan.
    velhasil, degisik birisiydi o zaman bile. kisilik sahibi yani. herkeste olmuyor kisilik, kimi zaman baskasindan veresiye alinmis eskimis ceket gibi kisilikler, ogrenilmis cevaplar mevcut. bu adamda (adam diyorum dikkatinizi cekerim) parka var. hem mecazi hem gercek. yeni, giyilmemis. atkisi da var ki meshurdur aramizda. kisa sac, delinin teki. politiktir, yakisiyor da zaten. ben politika yapsam bende igreti duruyor. kimi insanin tipine uygun. yani simayla alay olmaz ama genetik bana mustesar tipi vermis, elime bond canta yakisiyor belki, ben ne yapayim.
    hah ne diyordum, kimisiyle arkadaslik baska turlu oluyor. yani yavas yavas olacaksin, demlenecek. basar oyle iki paragrafta anlatilacak birisi degil pek. karsisindakini iyi elestirir, bir laf eder ustune dusunursun uzun sure. guler, guldurur.
    herkesin siir kitabi yazan bir arkadasi olmali. herkesin editor ve ici genis bir arkadasi da olmali (hadi bu bonus olsun).
  • ekşi sözlük hakkında yıllardır süregelen olumlu/olumsuz yaygarayı tek yazıyla öyle bir toparlamış ki, üzerine yazacak bir şey bırakmamış yazar.. yazmış..
  • sagolsun.

    "bugün, defne foster'in ölümüyle yeniden gün ışığına çıkan nebbaşlara, magazinin gözü dönmüş zevzeklerine, kifayetsiz yorumculara ve kısır kavgaların tüm kötü ruhlu muarızlarına 'yeter'' demenin zamanıdır..."

    "yorumculardan azımsanmayacak bir kısmı genç kadın için ''öldüyse öldü bana ne'', '' zaten sevmezdim'', ''çocuğunu düşünmeyene ben mi üzüleceğim'' türlü gerçekten açıklanması zor öfke nöbetlerine tutulmuşlardı. bu cenahta oluşan nefretin şahikasını görmek için ise bir gün beklemek ve hıncal uluç'un yazısını okumak gerekecekti. gerçekten de uluç basın tarihinin en utanç verici yazılarından birisini yazmış ve '' böyle bir insana, öldü diye saygı duymamı kimse benden beklemesin'' deyip eklemişti: '' su testisi su yolunda kırıldı''. uluç, zihniyetinin zaten bildiğimiz cinsiyetçi ve faşizan müktesebatını foster'nin evinde ölü bulunduğu kerem altan için kullandığı ''kerata'' kelimesi ile ele veriyordu. ortada ölümle bile yıkanamayacak bir ayıp olduğunu düşünen uluç, ayıbın kız tarafının ölüsünü bile affetmezken erkek tarafına '' kerata'' diye takılıyordu. ağızlarından çıkanı böyle kulakları duymayanlar aslında insanın düşünce ahlakına saldırıyorlar, arınılamayacağını hissettiren bir kirlilik duygusu okuyanı sarıyordu."

    http://www.bianet.org/…ter&at_xt=4d4c709a445ad609,0
  • varolsun.
    ismini ilk kez duyuyorum. defne joy foster'in ardından kaleme aldığı yazıyla insanlığı hatırlatmıştır.

    "bütün bunların ışığında bu ülke bir tek insan olsaydı onunla arkadaşlık eder miydiniz? ben etmezdim. şu haline bakın, ne bir karnavalı var ortak, ne de bir yası. mukaddeslerde mutabık olamayan bir güruh ki artık ölüm bile onu üzemez hale gelmiş. devletin tevellüdünün üstünden bir insan ömrü bile geçmeden ''herkesin'' olan ne varsa yok olmuş. birinin bayram dediğinden diğeri tehdit, ötekinin sevinç duyduğundan başkası nefret anlıyor. insanların birbirlerine düşmeden geçirebildikleri tek bir gün bile kalmamış."
  • defne joy foster'in ölüm haberi üzerinden, bugünkü toplumun sosyolojik yansımasına mükemmel bir akıcı üslupla geçiş yaptığı makalesi mutlaka okunmalı ve herkese okutulmalıdır. kendisini bugun, bu yazısıyla tanıdım. mükemmel kalemi varmış. takipçisi olmamak için hiçbir sebep yok.
  • yildiray ogur hakkinda bugun mukemmel bir yazi yazmis birgun'de:

    http://www.birgun.net/…19&year=2011&month=04&day=27
hesabın var mı? giriş yap