• adana merkezli 2 aylık kültür edebiyat dergisi. genç ve gelecek vadeden yetenekli şair salim nacar tarafından temelleri atılan derginin mart-nisan 2011 sayısı ilk sayı olarak yayınlanmış ve yurt sathına yayılmış duyduğumuza göre. hayırlı uğurlu olsun diyoruz.

    http://baskalarininhayati.wordpress.com/
  • umurumuzda olmaması gerekendir. gel gör ki, kendimizinkinden önce gelir bazen. sizli bizli konuştuğuma bakmayın, aslında sadece kendimden bahsediyorum.
    entrynin bundan sonrası iç dökme amaçlıdır, şimdiden uyarayım.

    iyi bir arkadaşım var, ama ben iyinin de ötesinde bir şeyler olsun istiyorum. sürekli zaman geçirelim, yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmesin istiyorum. fakat tabi her zaman olduğu gibi bunun sevgilisi var, uzakta yaşayan. "erkek arkadaşı uzakta olan kızı teselli eden piç", "erkek arkadaşı olan kıza yazmaya çalışan piç", "özet geç lan piç" gibi tanımlar (sonuncusu tanım değil; gelişine güzel bir vole çakayım dedim) kulağımı şimdiden çın çın çınlattı. ama ne yapayım, gönül ferman dinlemiyor. zaten proaktif bir şekilde yazma çabam da yok doğam itibari ile. armut piş ağzıma düşçüyüm. neyse, bunun hayatı şimdi beni ilgilendiriyor açıkçası ama hastalıklı bir şekilde olduğunu biraz önce fark ettim. fark etmemi sağlayan şey de çok saçma ama zaten hastalıklı yapan da bu. facebook'ta bir partiye davet edilmiş bu kız. gideceğini de belirtmiş. ama önceki konuşmalarımızdan da hatırladığım, partiyi veren kızın dahil olduğu gruptan çok da haz etmediği. partiye ben davetli değilim bu arada, ev sahibini tanımıyorum çünkü (yoksaaaaa ohooooo her yere davet edilirim). şimdi bu bilgi ışığında, hoşlandığım kızın partiye gideceğini öğrenince saçma sapan "e bunlar ne zaman arkadaş oldu? demek benle zaman geçirmediğinde de bir hayatı var (yok ya, alla alla). ama belki aynı gün biz de bir plan yapardık, onları bana (bize) tercih mi etti yani?" gibi şeyler düşündüm. oturup kendi deneylerimi planlamam gerekirken, ya da gidip dergi, kitap okuyup, film izleyip günü keyifli bitirmeliyken bunlarla kendimi üzüyorum.

    zaman bol zaten, saç millete darulfulful.
  • http://www.youtube.com/watch?v=ubdxtqhsnm8 3. sayısı eylül itibariyle çıkmıştır.
  • (bkz: facebook)
  • tam adı başkalarının hayatı kültür edebiyat olan, ileride türk şiirinin önemli isimlerinden biri olacak salim nacar tarafından kurulmuş "iki aylık şiir ve edebiyat dergisi"dir. yazılardan şiirlere hatta etrafa serpiştirdikleri resimlere kadar büyük bir sanatın ve özenin ürünü olduklarını anlıyoruz. sadece şiir ve edebiyat dergisi olmadıklarını hiç dillendirmeseler de yazdıkları müthiş sinema yazılarından biz bunu anlıyoruz. 4. sayıları için yazdıkları tanıtım yazısı şöyledir: başkalarının hayatı kasım aralık sayısı matbaaya hazır... başkalarının hayatı 4. sayısıyla insanın zaten yeterince karmaşık olduğu fikrine tutunarak yoluna devam ediyor. bu sayının kapak güzelleri tarkovski ve faulkner. dergide tarkovski sinemasında şiirsel yapı üzerine bir deneme bulunuyor. faulker romancılığına ışık tutacak bir yazı ise hayal gücünün sınırlarını zorluyor. salim nacar’ın kaleme aldığı “türk şiiri için bir gerekçe” ise türk şiirinde yeni bir tartışmanın anvanterini çıkarıyor. mehmet gül bu kez gide’i yazdı, klasik üslubu ve metinlerarası kurgusuyla. alptuğ topaktaş, auscwitz’den sonra şiir yazmak için beş eşik denemesiyle şiirin bir analizini çıkarıyor. ismet emre teorisiz yaşamlar yazılarının ilki bu sayıda. ahmet özdemir, sakızlı ohannes paşa’nın güzel sanatlar tarihi ekseninde estetik üzerine bir okuma yapıyor. bu sayıda şiirleriyle ömer aksay, alkan kılıç, salim nacar, talip nacar, murat çelik, ferhat dönmez yer alırken, çeviri metinlerde yine k. özkan dağ’ın imzası var.
  • eser, doğu almanya’da stasi aracılığı ile ileri seviyeye ulaşmış olan gözetim kültürünün toplum üzerindeki etkisini bir yansımasıdır. doğu blokunun getirisi olarak sert biçimde istihbarat toplayan örgütün uzmanlarından gerd wiesler’e bürokratik olarak yükselmek isteyen üstü anton grubitz tarafından bir görev verir. fakat görev zamanla garip bir hal alarak gözetim kavramının insan yaşamına yaptığı etkiyi ortaya sermeye başlar. insan haklarının nasıl ihlal edildiğini ve buna bağlı olarak sistemin nasıl yozlaştığını anlatır. toplumun temel taşlarını oluşturan sanatçıların gözetim toplumundan nasıl etkilendiği kanısı da önemli bir etkendir. çünkü her yandan kısıtlamalara maruz kalan sanatçılar çalışmaları için belirli kanalları seçer, onların üzerinden ilerler. kanunlarında sosyalizm olan doğu almanya batının herhangi bir getirisine tahammül etmemektedir. bu yüzden sanatçılar sadece proletarya üzerinden çalışmalarını sürdürür. gözetim kültürü o yılları işaret ederek eleştirilse de günümüzde teknolojinin gelişimi ile daha ileri seviyeye taşınmıştır.
hesabın var mı? giriş yap