*

  • baba evinin değişik söylenişi.
  • rafet el roman'ın ilk albümündeki hızlı ve güzel bir parça.

    buralarda rüzgar esmez
    buralarda güller açmaz
    kurudu dere nehirler
    kurudu çiçekler ağaçlar
    terk edildi köyler evler
    terk edildi park okullar
    ne sevgi ne saygı kaldı
    herkes bıkmış hepsi pişman

    ah babam babam o senin sıcak ocağında
    ah anam anam al beni kucak kucakla

    burada selam verilmez
    burada yabancı gezmez
    herhesin yüzünde maske
    herkesin elinde kamçı
    günbatınca korku başlar
    şehri sis dumanlar kaplar
    sessizce ölen yakınlar
    işte buralarda böyle
  • 90'larin sonlari.. rafet el roman adli kisi, gencligin gozyaslari adli albumu ile ve de ozellikle seni seviyorum isimli sarkiyla gundeme bomba gibi dustu.. pekcok sarki bilinir o albumden.. sorma neden, leyla, amerika... ama bir sarki var.. o biraz gozden kacirilmistir.. iste baba ocagi, o gozden kacirilan sarkidir..

    "buralara ruzgar esmez..
    buralarda guller acmaz.."
  • "kıymetini bilenlere" sloganıyla , star'da başlayacak yeni bir dizi..

    seneler evvel bbg'nin popüler olduğu son dönemde , içerdeki yarışmacılardan birini döven , elinde tespih , tuhaf tuhaf bakışlar atan,yengeç yürüyüşü yapıp ağır abi havasında gezen yirmi yaşlarında bi yarışmacı çocuk vardı , bilmem hatırlar mısınız (ki normalseniz hatırlamamanız lazım esasen,ben niye hatırlıyorum ki ) işte bu arkadaş bir kutu konserve tadında,zerre kadar değişmemiş haliyle bu dizide de yer alıyor..

    aynı zamanda yeni dönem yarışmalarından tanınmış bir kaç yeni yüz de toplanmış kadroda.. üste sos kıvamında, usta birkaç oyuncuyu da eklemişler..

    ne çıkacak bakalım ortaya..

    büdüt : elemanın adı uğur'muş. bbg uğur. neye yarayacaksa bu bilgi..
  • terkedildi mi yanması zor olan ocak...
  • detaylara dikkat edildigini dusundugum ve begendigim dizi.

    --- spoiler icerebilir ---
    mesela, araba secimleri; oyle bilmem ne aga dizileri gibi otantik eski evlerin onunde egreti duran jipler yerine, hakkaten yore halkının tercih ettigi renault marka arabalar secilmiş. artı 1 puan. hele bir de halil efe istanbul'a aslanlaanı almaya giderken arabanın arkasındaki cuval veya hararın kenarı gorunmuyor muydu, bittim walla.
    bir de su sapka olayı; ozelligini hala anlayamamama ragmen "nerden buldun bu sapkayı?" sorusuna "yatagan bazarından" denmesi
    krem olayı; "getir bizim su almanyadan gelen kremleri" nin uzerine kremlerin cek-yat'ın icinden cikarilmasi
    kaşıntı olayı; kaşıntıdan duramayan adamın sirtina golonya surmesi icin karisini gecenin bir korunde uyandirmak istemesi ve karisinin da ona hic aldirmayip, yataga iyice yerlesmesi
    ay bir de belediyede gorev almak isteyen esnafin sosyal demokrat bacanagina laf atmasi :)
    ve ve, dizinin degisik sahnelerinde kulagimizi oksayan özay gönlüm nidalari, hadi gariii sen deee geeel..
    --- spoiler icerebilir ---

    super yaw, yalnız genc oyuncular şiveye daha dikkat etmeli. biraz daha ozen gosterirlerse dadından yenmeycek gari..

    dip not: (bkz: engin senkan)ve (bkz: ali surmeli)
  • muğla-yatağan’a bağlı bozüyük’te çekilen dizi.
  • 08.08.08 tarihinde yayınlanan bolumu ile hukumete cok guzel ayar veren dizi...
    bu ayarı oyle begendim ki pazar gunu dizinin tekrarını gorunce tekrar izledim.
    kendilerini tebrik ederim.

    halil ağa gelen yetkilileri sunları soyleyerek gonderir:

    halil ağa: rakkamlardan konuşcez. malum rakkamlar yalan soylemez. bu ne bu? bugday. bana 55 kuruşa maloluyor, 45 kuruşa satıyom. istanbulda ekmeğin tanesi 85 kuruş. önceleri kaç kuruştu? 50 kuruş.

    bu ne bu? pamuk! çifçilerden kilosunu 1 ytl'ye alıyonuz, işciler tarlalardan 75 kuruşa topluyo. bana 25 kuruş kalıyo. ben bu 25 kuruşla ilaç mı alem, mazot mu alem, gubre mi alem!

    bu ne bu? tutun! hatırlamıyonuz de mi? sayeniz de buralarda tutun yetişmez oldu artık. tumden kokunu kazıttınız tutunun.

    recep, al kısa yoldan devam et.

    recep: şimdi mazot gecen sene 1.15 kuruştu bu sene 3. 25 kuruş. ne olmuş? ya arkadaş, dunyada en pahalı mazotu biz kullanayoz. bi şey diycem, kara sabanlı gunlere donen diye mi uğraşıyonuz siz?

    halil ağa: bu millet size gelip bir sey soylemek istemez. ama bu demek degildir ki durumu iyi... efendiler dedim de aklıma geldi. koylu milletin efendisidir derdi biri. bu sozu unutmayın. soyleyeni hic unutmayin!
  • ülkenin gidişinin gidiş olmadığını içine saplanılan yozlaşmış yaşam kültürünü sözüm ona yenmek için yaymaya çalıştıkları tarikatçı ve islamcı yaşam tarzlarınında aslında bizi özümüzden kopardığını ayar vererek ve en doğal halde muhalif olunarak anlatan alternatif yaşam dizisi.
    ve işte sırf bu gerçekci ve kendini fazla kasmadan yapmacık kalmadan gerek efe kültürünü gerek o dondurmam gaymaktaki gibi kulağa hoş gelen muğla ağzını gerekse o yöre insanının öz kültürlerini korurken sergiledikleri imrenecek tavırlar bu diziyi gerçekten önceki pek çok abartılı ağa dizilerinden ya da yapmacık köylü dizilerinden ayırmakta.

    aslında başından beri anlattıkları ve biz burdayız dedirten bir duruş var ;
    atatürk'ün köylü milletin efendisidir sözünde dediği gibi cumhuriyetçi olma anlayışını kendi öz kimlikleriyle yoğurmada sıkıntı yaşamamış ve sistemle hesaplaşma içine girmemiş olma duruşu işte bu duruşu gayet samimi ve rahat biçimde birilerine ders vererek anlatıyolar.
    eminim tarikatlanma yapısı hiyerarşisindekiler buna çok kızıyodur diye düşünüyorum hayda bu da nerden çıktı diyolar diye tahmin ediyorum.
    çünkü yozlaşmanın olmadığı ve kendi milli kimliklerini bozmadan yaşayan bu insanların içinde beyin yıkama faaliyetlerinin bir işlevi kalmayacağından laiklik geldi böyle oldu mavallarına kimsenin inanamayacağı gerçeğini çıkaran ve hala ''lan böyle yaşamlar varmıydı ?'' diye bilmeyen ve haberi olmayan kişilere gösterilen bu tarz yapımlar onlar için büyük bir açık olarak karşılarına çıkmakta bu yüzden bu toplumsal görevi hala üstlenen yapımcıları görmek iktidar odaklarını ve onların kendi sistemleri için altyapı oluşturan o felsefik yapının kadrosunu kızdırmaktadır.
    ve baktığında niye kızmasınlar ki? hem laik hem de aile namusuna düşkünler nasıl olur? halbuki atatürk filan diyen rakı şarap buldumu affetmeyen bu insanlar batı özentisidir,laikcidir ve kızları namuslu filan olamaz,hem ne o başında türbanda yok,kadınların taktığı başörtüsüde saç tellerini gösteriyor,yok yok olmaz öyle şey.kuran ın kesin emri var saçın bir tek teli bile gözükmeyecek yapıyosan bir işi tam yap!!
    sonra düğünlerdeki o katılımcı hava çay çorba için buluşmalar filan ya kaç bölümdür seyrediyoruz bir kere yasin okutmadın,kuran günleri filan da yapmıyorsunuz o birlik beraberlik katılım ruhunu böyle batıl şölenlere harcamakta neymiş.
    yani bu olağanüstü denge ve kıvamı bilme karşısında televizyon karşısında kıvrandıklarına ve kıskandıklarına eminim. erkekler ve kadınlar birbirinin elini sıkmada tereddüt etmezken yine de laf söz olmasın diye bir araya gelmeme sorumluluklarını ihmal etmemeleri,gerektiğinde milli içkimiz olan rakı'yla ilgili ''düğün dedimiydi 200 şişe rakı olucak bu da 4000 ytl eder'' türünden lafları söylerken çekinmemeleri filan .
    valla bak şu işe yüzyılın hareketi şakird'lik kavramı yıllar yılı televizyon ile bu kadar ciddi bir şekilde yıpratılmamıştı,hem de hiç öyle göstere göstere filan vurmuyolar adamcağızlara en gerçekci haliyle en doğal haliyle.

    engin şenkan'a da ayrı bir parantez açmak gerekir,gerçekten efe rolünü tam layıkıyla yapmış.
    ha bir de cemile'ye burdan selamlarımı iletirim.
    (bkz: gülden dudarık)
  • "... ne de olsa büyük arkadaşlıklar büyük kavgalarla başlar"
hesabın var mı? giriş yap