• naziler tarafından yapılmış bir katliam. sözü radikal'den cengiz alpman'a verelim:

    "dinamo kiev, tarihe 'babi yar katliamı' olarak geçen trajediyle futbolun matem sayfalarında da yer alır. ülkeyi işgal eden alman silahlı kuvvetler takımı, 1942 yazında kiev yıldızlar ekibiyle oynadığı maçı 5-1 kaybedince, ukraynalı futbolcular ss einsatzgruppen tarafından babi yar'da kurşuna dizilerek uçuruma atılır."

    http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=134395
  • (bkz: babi yar)
  • ---spoiler---
    insan ruhu bir uzak diyardır; ulaşılamaz, keşfe çıkılamaz. ölenlerin çoğu okuması yazması olmayan cahillerdi. gene de hiç ayrımsız her biri düşler kurmuş, hayaller görmüş, şaşılası şeyler yaşamışlardı, kucakta bebeler bile (özellikle kucakta bebeler, belki de.) çoğunluğu podol izbelerinin dışında hiç yaşamamış olsalar da yaşamları ve tarihçeleri çok zengin ve çapraşıktı.
    (...)
    alt tabakalar sıkışarak som bir kütle olup çıktılar. almanlar bu kıyımı gömmek istediklerinde, şimdi renkleri gri-maviye dönüşmüş olan cesetleri birbirinden ayırmak buldozerler için kolay olmadı. alt tabakaların dinamitlenmesi, zaman zaman baltaların kullanılması gerekti. bu tabakalar çok az istisna dışında, çıplaktı; daha yukarıda iç çamaşırlı, en üstte de tam giyimliydiler: kaya oluşumlarındaki değişik tabakalar gibi.
    (...)
    çok amaçlı büyük bir inşaat alanı yaratılmıştı. kazıcılar toprağı kazıyor, çengeller cesetleri yukarı çıkarıyor, hazine arayıcıları değerli öteberileri topluyordu.
    (...)
    savaş bittikten sonra ölüleri ortadan kaldırma çabasını başka eller sürdürdü. mühendisler yarın ağzına bir baraj kurup yöredeki kum yataklarından taşıdıkları çamur ve suyla yeşil, durgun, dibi yosunlu bir göl yarattılar. baraj yıkıldı ve kiev'in büyük bi bölümü çamura gömüldü. iki yıl sonra bile çamurların içinden, pompei'deki gibi, son anlarındaki duruşlarında donup kalmış insanlar çıkarılıyordu.
    gene de bir anıt dikerek babı yar'ı yatıştırmak kimsenin aklına gelmedi. uçurumu betonla doldurdular ve üstüne bir ana yol, bir televizyon merkezi, bir de gökdelenler sitesi kurdular. cesetler gömülmüş, yakılmış, boğulmuş, sonra gene yakılarak beton ve çeliğin altına gömülmüşlerdi.
    ---spoiler---
    (bkz: beyaz otel)
    d.m. thomas / ayrıntı
  • 1941 yılında naziler tarafından ukrayna kiev'de 60.000 yahudinin 2 gün içerisinde katledilmesidir.
    einsatzgruppen tarafından 29 eylül 1941 günü 33.771 kişi, ertesi gün ise sistematik makineli tüfeklerle yapılan ölümlerle toplamda yaklaşık 60.000 kişi öldürülmüş oldu. babi yar'da vurulan sovyetlere ait vatandaşlar için resmi bir anıt 1976 yılında dikildi. katledilen yahudiler için olan anıt, 1991'de babi yar parkına yerleştirildi.

    ukraynanın kiev şehrinde bir gece, 30000 yahudi başka bir bölgeye aktarılacağına inandırılarılarak yola çıkılır. gerçek ise şehir dışında bir yahudi mezarlığnın bulunduğu ' babi yar' denilen uçurumda etrafı dikenli tellerle çevrilmiş alana götürülürülerek başlarında ukrayna polisi ve waffen-ss askerlerı beklemektedirler. waffen-ss nazi almanyası'nda ss'in sonradan kurulma iki askeri kolundan biridir

    bütün yol boyunca, öldürüleceklerden değerli eşyalarını vermeye zorlanılırlar. dağ geçidinde onar onar sıraya dizilerek vadiye doğru bakan kısmına doğru ilerlemeleri istenir ve soyunmaya zorlanırlar. daha sonra otomatik silahlarla taranırlar, ardından cesetleri vadi uçurumundan atılırlar. 30 eylül sonunda 33771 yahudi öldürüldüğü tahmin ediliyor. almanlara yakalanmamak için şehri terketmeleri mümkün olmayan büyük çoğunluğunun kadınlardan, çocuklardan, yaşlılardan ve hasta kişilerden oluşuyor.

    babi yar katliamında öldürülenler; sovyet savaş esirleri, komünist, yahudi, çingene, ukraynalı milliyetçiler ve sivil rehinelerdir.

    kaynak: http://tr.wikipedia.org/wiki/babi_yar

    kaynak ve fotolar: https://www.facebook.com/…1750440325&type=1&theater
  • tarihi yeniden yazmak isteyenlerin fotoğraflarını kullandığı bir katliam.

    http://www.interet-general.info/…ine-babi-yar-5.jpg

    şimdi az buçuk bilenler naziler ile ukrayna yahudileri falan diyorlar diye alta yazı eklenmiş halini paylaşıyorlar;

    http://galeri.uludagsozluk.com/…im-katliamı-259354/

    belgeseli;
    http://www.youtube.com/watch?v=zb7s5l-y-qg
  • "gaz odalarına 1 kala" diyebileceğimiz katliam. bilindiği gibi; yahudiler, çingeneler, elden ayaktan düşmüşler, afrika kökenli ingiliz ve fransız sömürge askerleri, naziler tarafından "yaşama hakkı yoktur" şeklinde addediliyordu.

    hitler, sovyetler içinde ilerlerken, kış şartları, erzak sıkıntısı, salgın hastalık gibi nedenlerle duraksamış, bu, yenilgi sayılabilecek duraklamadan sorumlu olarak yahudileri görmüştü. hitler'e göre yahudiler; "soyları bir türlü kurumayan" insanlardı ve stalin'e destek, yine yahudiler tarafından veriliyordu. yanlış istihbarat ve generallerin yanlış uygulamaları, hitler'in bu yenilgiye amil olarak göstereceği sonraki donelerdi.

    işte böyle bir ahval içinde yahudilere, önce kendi mezarları elleriyle kendilerine kazdırıldı ve infaz başladı. daha sonra bundan vazgeçildi. durun, hemen insaf beklemeyin. hitler ve adamları bu durumu "zaman kaybı" olarak gördü. bu kez yahudilere, toplu mezarlar kazdırıldı ve kiev'de bu dehşet verici holokost yaşandı. fotoğraflara bakıldığı zaman, genç yaşlı, kadın erkek, çoluk çocuk denmeden katliam yapıldığını da, 2 saniye sonra ölecek, çırılçıplak sırasını(!) bekleyen yahudileri de görebilirsiniz.

    sonra bundan da vazgeçildi çünkü yahudilerin bir araya toplanması günler sürüyordu. topla, infaz et, cesetleri yak, derken günler geçiyordu. buna çare olarak, ilkel düşünülmüş bir zehirleme modeli, daha sonra da gaz odaları icat edilecek, soykırımın tillahı yapılacaktı.

    işte, gaz odalarına giden yolun başı bu katliamdır. tarih, inancı ve ırkı yüzünden katledilmiş insanlarla doludur. yahudiler, bu soykırımı derinden yaşamış bir kavimdir. sırf bu acıyı yaşamış olmaları bile, filistin halkını anlamalarına bir neden olması gerekirdi. aslında yahudi ve müslümanları kendi hallerine bıraksanız pek de güzel anlaşırlar da, siyonist emeller, sünni ve şii islam'daki yahudi düşmanlığı ve kışkırtmalar bu husumeti kuvvetlendiriyor.
  • bugün kiev şehir merkezi içerisinde sınırları bulunan, nazi almanya'sinda yaklaşık 33.771 yahudi, çingene ve zencilerin yaklaşık 36 saat içerisinde holokost'a uğradığı ve dolaylı yoldan gaz odalarının keşfinin yapıldığı bir yerdir.

    kiev'e gittiğimde bu parka 2 defa gitmiştim. park dediysem de çocukların güle oynadığı park gibi sanmayın. 33.000 kişinin öldürüldüğü toprakta adım atarken her 100 metrede bir o günkü katliami yad eden heykellerin bulunduğu bir yer. şuan burası her ne kadar park olarak geçse de insanların yaşamış olduğu katliama saygısından olsa gerek parkta pek çocuk gülmesi duymuyorsunuz. insanlar sadece usul usul bisiklet sürüyor veya banklarda oturuyor. zaten baya bu büyük parkta ilerlerken ağaçların ve ormanların başladığı yere geldiğinizde esas holokost'un yapıldığı yere geldiğinizi anlıyorsunuz.

    hani şu ağaçların dili olsa da konuşsa derler ya. tam o yerdeki ağaçlar işte size yapılan katliamının acısını yapraklarından rüzgar sesiyle uğultuyor gibi.

    kiev'e gittiğinizde muhakkak ugramaniz gereken bir yer. rusya ve almanya arasında kalan topraklarında savaşın dehşetini tam böğründe yaşamış ukraynalilarin acısını görüyorsunuz.görsel
    görsel
    görsel
    görsel
  • bu katliam, resmi kaynaklara göre 33 bin 771, ilya ehrenburg'un fırtına adlı romanına göre 70 bine yakın insanın iki gün içerisinde hayatını kaybetmesine sebep oldu. babi yar'da çoğunluğu yahudi olmakla birlikte romanlar, esir sovyet askerleri, ruh hastaları ve sakatlar da katledildi.
    babi yar daha önceleri askeri amaçla kullanılan, 1937 yılında mezarlığa dönüştürülen bir bölgeydi. 19 eylül 1941'de kiev'in işgalinin hemen ardından naziler, planlarını devreye sokmak için “çalışmalarını” başlattılar. elbette amaçları ukrayna'nın doğal zenginliklerini kullanmak ve o bölgedeki yahudileri katletmekti. bu amaçla yahudilerin başka bölgelere nakledileceklerinin yazıldığı el ilanları dağıtıp meydanlara astılar. bu ilanlarda 29 eylül sabahı bütün yahudilerin ellerindeki değerli eşyaları toplayıp kiev'de bir meydanda toplanmaları isteniyordu. almanlar, 5000'e yakın yahudinin geleceğini beklerken, resmi kaynaklara göre 30 bine yakın insan meydanda toplandı. kurtulacaklarına olan inançla meydanda toplanan bu insanlar, başlarına gelecekleri silahlar ateşleninceye kadar anlayamadılar. bir görgü tanığı şöyle anlatıyor olanları: “kurbanlar çeşitli istasyonlardan geçirildiler ve her bir noktada çantalarını, paltolarını, kıyafetlerini, ayakkabılarını ve son olarak da iç çamaşırlarını tek tek bırakmak zorunda bırakıldılar. her çeşit kıyafet için ayrı bir bölüm oluşturulmuştu. her şey çok hızlı ilerlemekteydi ve hareket etmekte tereddüt edenler, askerler tarafından itilerek ve vurularak hareket ettirildiler.”
    insanlar nazilerin önceden kazdıkları çukurların önüne getirilerek makineli tüfeklerle tarandı. savaştan sonra yapılan araştırmada, iki günde 34 bine yakın, kiev işgali boyunca geçen üç yılda ise yaklaşık 220 bin kişinin burada can verdiği tespit edildi. katliam sırasında ölenlerin bedenleri arasında saklanarak ölü taklidi yapan 28 kişi kurtuldu. kurtulanlardan biri olan wassili michailowski, bu katliama henüz 4 yaşındayken tanık olmuş. michailowski, kalabalıktakilere dipçik ve coplarla vurarak insanları inek sürüsü gibi güttüklerini hatırlıyor. o sırada dadısı nadja ile birliktelermiş. küçük çocuk, olan bitenden habersiz, bayram gibi bir kutlamaya gittiklerini düşünüyormuş. bir süre sonra karşılarına polis bariyeri çıkmış. nadja polislere pasaportunu gösterip “ben ukraynalıyım” demiş. polis ona çocuğu babi yar'a götürmesini söylemiş. oraya yaklaştıklarında geçidin sonuna varanlara ne yapıldığını duymuşlar. michailowski, oraya yaklaştıklarında, gelen seslerden olan biteni anladıklarını söylüyor: “herkes ağlayıp, hıçkırıyordu. feryatları bastırmak için üzerimizde uçaklar uçuyordu. yukarılardan müzik sesi geliyordu.”

    yevgeni yevtuşenko ise bu katliamı dizeleri aracılığıyla dile getirir:
    hiç anıt yok babi yar'da.
    tek mezar taşı o dik yamaç.
    korkuyorum.
    yahudiler kadar yaşlıyım şimdi.
    şimdi bir yahudi gibi görüyorum kendimi.
    ...
    yaban otları hışırdıyor babi yar'da.
    ağaçlar sert sert bakıyor, yargıçlar gibi.
    her şey sessizce çığlık atıyor.
    şapkamı çıkarıyorum,
    anlıyorum, gittikçe yaşlanmışım.
    burada gömülü bu binlerce insanın,
    bu binlerce insanın ardından koparılmış
    sessiz bir çığlıktan başka neyim ki şimdi;
    burada vurulmuş her ihtiyarım ben,
    burada vurulmuş her çocuğum ben.
hesabın var mı? giriş yap