• aziz nesinin bir siiri
    arkadasim badem agaci

    sen agaclarin aptali
    ben insanlarin
    seni kandirir havalar
    beni sevdalar
    bir iliman hava esmeye gorsun
    dusunmeden gelecek karakis..
    acarsin ciceklerini ..
    bense hayra yorarim gordugum dusu...
    bir guler yuz bir tatli soz..
    acarim yuregimi hemen
    yemise durmadan carpar seni karayel
    beni karasevda
    hemde bilerek kandirildigimizi
    kacinci kez balanmisiz bir olmaza
    koo desinler bize saskin
    sonu gelmesede hic bir askin
    acalim yinede ciceklerimizi
    senden yanayim arkadasim
    havani bulunca ac ciceklerini
    nasil aciyorsam yuregimi
    belki bu kez kis olmaz
    bakarsin sevdan dus olmaz
    nasil vermissem kendimi son sevdama
    vur kendini sende bu guzel havaya
  • mitolojik kahramanlardan hem disi hem de erkek organi tasiyan agdistisin erkeklik organi kesildiginde bu uzvun yerinden ciktigi rivayet edilen agac.
  • işte bir bahar daha kapıda badem ağacı.
    açarsın yine ayazda.
    duramazsın, verirsin kendini karayele.
    kaç atımlık umut kaldı badem ağacı?
    ben sana bakarım korkulu bir bekleyişle.
    nefesimi tutarım, titrerim üstüne.
    dualar ederim, dalına mavi kurdelalar bağlarım.
    gözüm güneşte, elim yüreğimde
    beklerim, beklerim sen kıpırdanır gerinirken
    beklerim, beklerim sular istekle sürerken iç kanallarında yolunu.
    beklerim, yaşam her koşulda patlarken içinde.
    yüreğim sıkışır, pır pır atar kalbim senin heyecanınla.
    ben de uyarım senin ritmine, açmaya hazır, seninle birlikte hazırlanırım düğününe.
    gelinim badem ağacı; duvağın düşmesin, dalın kırılmasın isterim.
    ne cesursun sen “ağaçların aptalı”*.
    ne cömertsin sen ağaçların delisi.
    bu ne özlem ki, diğerleri eteğini geçirmeden üstlerine, sen süslenir, hazırlanır beklersin aşkını; güneşini.
    beni de heveslendirirsin, bakmadan darmadağın halime.
    senden sayarım kendimi*.
    bu kez yel esmeyecek, bu kez don tutmayacak derim.
    bu kez acımayacak meyvelerin, bu kez kırılmayacak dalın.
    kim geldi öptü seni?
    kim geldi diz çöktü önünde?
    kim geldi yalvardı sana?
    kim dedi “gel aç, bak ne güzel güneş, bi daha nasıl böyle parlasın”?
    kim dedi “ gel aç, bak ne güzel sabah, bak bu bülbülleri, saksağanları, bu ispinozları böyle öter duyamazsın”?
    kim dedi “ bak ne güzel gün batımı, bi daha açıp dağıtmaz renkler kendini böyle”?
    kim geldi tuttu elinden, kim yapıştı dudağına?
    kim indi yüreğinin ipleriyle o pembe-beyaz dudaklarına?
    uslanmazım, döne döne nasılda içine akıyor gökyüzü.
    uzun bacaklı bir yaban hayvanı değil aşk; aşk sensin badem ağacı.
    boşver sen, “ yürekle beyin arasındaki en büyük belirsizliktir aşk” diyen heisenberg’i.
    ne loui de broglie’e inan “ iki yüreğin aynı dalga boyunda buluştuğu bir salınımdır aşk” buyuran, ne de aşkı bir kara cisim ışıması sanan max planch’a.
    aşk bilimle açıklansaydı eğer, açar mıydın sen kış çekip gitmeden.
    bak açtın, açtın da yaşlandın bile.
    bana, beni anımsatıyorsun badem ağacı.
    aşk diye diye yitirdiklerimi.
  • kış ortasındaki hava değişimlerine aldanıp olmadık zamanlarda çiçeklenmesi ve baharı meyvesiz geçirmesiyle meşhur, ağaç aleminin en düşük iq'lu üyesi..
  • bardağın diğer tarafına göre çağla ağacıdır
  • dizelerdeki iyimserlik kuşkulu bir erkek sesiyle birleşirse adamı arafa atar, oradan çıkmasına da izin vermez. işte bu aziz nesin şiiri mustafa kemal öztürk ve mert özdemir tarafından bestelenip badem tarafından seslendirilmiştir. muhteşem olmuştur. cornflakegirl araftan bildirdi.
  • mükemmel ötesi şarkı , arka arkaya durmadan dinlediğim bıkmadığım, sonunda badeeem agacııııııııııı diye eslik ettiğimiz sarkı. duru dizelere sahip, gecenin bir vakti yalnızlıgın baskentinde gökyüzüne doğru gülümsememi "sen agacların ben insanların aptalı" diye bagırmamı saglıyor. evet , kimbilir belki bu kez kış olmaz..
  • badem'in güzel sarkisi. iyi bir vokal ve tertemiz, pırıl pırıl bir müzik. aziz nesin'in badem ağacı'ndan mert özdemir tarafından uyarlanan şarkının sözleri ise şöyle:

    sen ağaclarin aptalı, ben insanlarin...
    seni kandirir havalar, beni sevdalar...
    bir ılıman hava esmeyegörsün
    düşünmeden gelecek karakışı, acarsin ciceklerini ..

    belki bu kez kış olmaz bakarsın sevdan düş olmaz,
    bir güler yüz yeter, bu gönül adam olmaz...

    açalım yine çiçeklerimizi sonu gelmese de aşkın
    kaçıncı kez bağlanmışız, diyorlar bize şaşkın...

    bu gönül hep düş kurar usanmadan,
    aldanıp her umuda sıcaklığa.
    oysa bilir coğu hüsran bakınca söyle bir maziye
    uslanmaz bu gönül nafile...

    belki bu kez kış olmaz, bakarsın sevdan düş olmaz
    bir güler yüz yeter bu gönül adam olmaz...

    açalım yine çiçeklerimizi sonu gelmese de aşkın,
    kaçıncı kez bağlanmışız diyorlar bize şaşkın..

    badem ağacı...
  • çoğalınca suçsuz olan. badem ağaçları... yanarlar. siz yanından geçmediniz mi baharlarda. demek, yanlış izlere basmışsınız. eteğinizin altındaki yanlışları arayıp, canınızı yakmışsınız. badem ağaçları.. demek, henüz tanışmadınız. oysa biz eskidik içimizde. yeni yangınlar yaktık, gözlerimizi yeni ufuklara çevirdik, ikimiz de, birbirimizin belalarını beğendik.. demek, habersizsiniz. kuşları, bizim kuşlarımızın dillerini bilmediğinden, size doğru uçabilecek olanı bulamadığımızdandır. demek, duruyorsunuz yerinizde. oysa yoluma bir daha çıktığınızda sıyrılacak kabuk bile olmayacak yaralarımızda. demek, korkuyorsunuz. dallarında yalan bir beyaz dediğiniz suretinizin yansımasıdır, kendinize bakıyorsunuzdur.
    badem ağaçları!
    iç kıyan sularla ayılıp, ilk karlı ayazı içmeye çıktım. anladım. benim yolculuğum, badem ağaçlarının yanmadığı erken baharlara..
    badem ağaçları!
    açmayacaksanız, kuşları yormayacağım ama, yazacağım. verilmiş sözüm var...

    dilerim sizin de her acınız, bir mucizeyle son bulsun.
  • bestelenip, badem tarafından seslendirilen bir aziz nesin şiiri. çok güzel bir şarkı olup klibi de çekilmiştir.
hesabın var mı? giriş yap