bağıl *
-
goreceli..
-
cuma günlerinin eğlenceli programı..necmi yıldırım başarılı..
-
eski saray, konak ve şatolarda hizmetçilerin oturması için esas binadan ayrı olarak yapılan ev veya bınalara denir.
-
dün gece yayınlanan; sihirevi ve illüzyon öğrenen gençlerin gösterildiği programda, ekranın tam ortasına, ekranın yarısını kaplayacak şekilde koyduğu ve üzerinde illüzyonistin adının yazdığı eşşek kadar bant sayesinde, izlediğimiz illüzyon gösterilerini göremememizi, dolayısıyla hiçbir şey anlamamamızı sağlamış bir program. vtr'yi hazırlayan ekibin de yayınlamadan önce koyup bir sefer bile izlememiş olması, ne kadar özensiz bir program olduğunu düşündürüyor.
-
(bkz: müştemilat)
-
bazı üniversitelerde 95 ortalama ile ders'i geçemediğiniz sistem. sınav notlarında ortalama alınarak üzerinde olan herkes ders'i geçerken altında kalan herkes kalır. çan eğrisi gibi görünse de farklı olarak bu sistemde ders'i vermek için bir taban puan bulunmamaktadır. üniversite'den üniversite'ye farklılık gösterdiği de sıkça dedikodu ve alay konusu olur.
-
ben size deyivereyim, jung anlam-anlamsızlık diskurunda 'yaşamın anlamı bağıldır,' demiş çıkmış. ama sözünü nötral biçimde değil inançlı biçimde demiş. (bkz: yaşamın anlamı/@ibisile)
(bkz: göreceli/@ibisile)
(bkz: bağlı/@ibisile) -
bir nesneyle ilişkili olmak.
bir terimin işaret ettiği nesne, başka bir nesne olmadan düşünülenemiyorsa bu bağıl terimdir.
örneğin birinin baba olması için çocuk da olması gerekir. -
fizikte kendine özgü bir kımıldanışı olduğu hâlde başka bir cisme uyarak sürüklenen cismin görünürdeki kımıldanışının niteliği.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap