bağlılık ^*

• bazi insanlarda bu duygunun switch'i dogustan off gelmistir. ittirilmedikce sevmeye ivme kazanamazlar. ivme kazandiklari halde ittirmezler, uzulmezler, uzulememenin surunmek oldugunu bile bile.
• "...
  sevgisiz bir bağlılık...
  bu, insanı yaşaya yaşaya öldüren bir yaşamda sürükler.
  sevgiyle bağlılık...
  bu insanı öldüre öldüre yaşatan bir yaşamda sürdürür.
  ..."
  
  (bkz: özdemir asaf)
• ing. loyalty, dependence, faithfulness
  insan kaynaklari yonetiminde bağlılık, işlerin olumlu veya olumsuz gittiği durumlarda çalışma arzusunu kesintisiz destekleyen zihinsel ve duygusal bir süreçtir.
  aynı zamanda bir kadına, bir duyguya karşı hissedilebilecek güzel bir sadakat sürecidir bağlılık. azı karar, çoğu zarardır. bağlılığın azı karardır çünkü bir özel bir insana ait olma, özel bir şeyin parçası olma duygusunun en güzelini yaşatır. bağlılığın çoğu zarardır çünkü onsuz olamayacağını düşünür, onsuz hiç bir şey yapamayacağını öngörürsün bu da bir yerde bagimlilik kavramına dönüşür. sonuç olarak bir ilişkideki olmazsa olmaz kavramlardan biridir bağlılık.
• erkeklerle kadinlarin cok farkli algiladigi bi kavram.... erkeklerin genelde korktugu, urktugu... kadinlarinsa bi iliskinin getirdigi cok dogal bir his olarak gordugu bi kavram...
• "... ikisi de bağlılıklarından kaçarak acıyı reddetmeyi düşünmemişlerdi.
  çünkü ne de olsa, diye düşünüyordu shevek; takver'in uyku sıcaklığında yatarken; ikisinin de aradığı şey coşkuydu - varolmanın bütünlüğüydü. acıdan kaçarsanız coşku şansını da yitirirsiniz. zevk alabilirsiniz, hatta zevkin türlü çeşidini alabilirsiniz, ama doyamazsınız. eve dönmenin ne olduğunu bilemezsiniz..."
  
  ursula k. le guin
  mülksüzler
  onuncu bölüm
• küçükken evcil hayvan besleyen insanlarda daha sık görülenmiş.
• gönül işidir.
  gönül bağı varsa anlamlıdır. sair türlüsü zorunlu birlikteliktir, çıkar mevzu bahistir.
• boş kağıt, kalem ve silgi ile ifade edilebilir
  
  kağıt ömür demek,
  kalem ile kağıt, benim hayatımı sen yazarsın sen silersin
  
  (bkz: kurtlar vadisi)
• bir aşka olduğa kadar, bir duruma karşı da gelişebilecek bir şeydir.
  
  mesela bende mevcut hali korumaya olan bağlılık diye bir şey olduğunu fark ettim. ne zaman içinde bulundugum durumdan bir başkasına geçiş yapsam mutlaka geride bıraktığımı özlüyorum. iyi durum-kötü durum olarak da ayırt etmiyorum; bunu odamı topladıktan sonra aylardır dağınık olan haline duyduğum özlem sonucunda anladım. değişime karşı dirençtir belki de benimki.
  bu yüzden kişilerin varlığı da yokluğu da olduğu gibi kalsa mesela; kimse gelmese, kimse gitmese..
• aşkı güçlendiredebilir, öldüredebilir.
  
  aşta karşılıklı hissedildiği zaman aşkı öldürüp bazen sevgiye dönüştürebiliyorken, tek başına hissedildiği zaman güçlendirir.
  
  üzgünüm ama bu bir gerçektir.