• nato'nun barış gücü operasyonlarının en bilinenleri bosna ve kosova'dakilerdir. bu bölgelerde türk askeri de bulunur.
  • ankara 28. mekanize piyade tugayına barıs gucu askerlerinin egitimini verdiklerinden dolayı verilen isim.
  • kapitalizmin gucune denk gelir a$agi yukari... o da i$ine gelirse ha!
  • "peace can not be kept by force, it can only be achieved through understanding" -- albert einstein

    "bari$ guc kullanilarak degil, ancak birbirini [kar$ilikli] anlayarak saglanabilir" diye cevirmeye cali$arak bari$ gucune ayar vermi$ durumuna du$meyelim (ho$ asil ayari veren einstein ve elciye zeval olmaz ama...):
    belki de baris ve guc kelimelerini; "anlasarak baris saglamak ne kadar guc, biliyor musun ulen zibidi?" diye kullanmak istemi$ ve boyle bir kisaltma bulmu$ olabilirler, degil mi?
  • 313. dönem kısa dönem askerliğimi yapacak olduğum birlik.
  • emperyalizmin işgalleri belli bir şablona oturdu artık. sermaye çokuluslu hale geldikçe, işgalci güçleri de çokuluslu olmaya başladı.

    önce kodaman devletlerden bir tanesi kendine yönelik tehdit oluşturduğunu savunduğu, petrolü bol, işçisi ucuz, stratejik ülkelerden birine savaş açıyor. bölgeyi direnişçilerden temizliyor. daha sonra barış gücü denilen bir işgal gücü, son direniş kırıntılarını temizleyerek bölgedeki istikrarı sağlamaya çalışıyor. böylece emperyalizm savaşkan orduyla, polis ordu arasında biçimsel bir fark yaratarak, eğitimsiz zihinlerde bir yanılsamaya yol açıyor. ülkeye saldıran ordu başka, ülkeye barışı getiren ordu başka ne de olsa.

    tabi bu arada, çokuluslu sermaye gerek serbest bölgelerle gerekse de müteahhitlik şirketleri aracılığıyla olsun, bölgeye akma fırsatı buluyor. yani emperyalist odaklar bölgenin güvenliğinin maliyetini de bölüşmüş oluyorlar. diyelim sadece abd ordusundan oluşan bir grup isveç, italyan, fransız firmalarına güvenlik hizmeti sunmak durumunda kalmıyor.

    bu tür orduların halk tepkisinde nasıl değişimlere yol açtığına ilişkin bir araştırmaya rastlamadım. ama tıpkı yeni sömürgecilikte olduğu gibi, burada da halkın işgal ordusuna karşı biriktirdiği nefret, polis orduya bir kurtarıcı gibi bakmasına neden oluyor olabilir. dahası dediğim gibi pek çok ülkenin askerlerinden oluşan bir işgal ordusu, biçimsel bir tarafsızlık görüntüsü de yaratıyor olabilir. sadece yerel halkta değil, dünya kamuoyunda da, "işgalin ve savaşın sona erdiği" rahatlığının yaratılması da önemli bir pr faaliyeti.

    polis ordu, yeni sömürgeleştirilmiş bir ulusal ordunun yaratılmasına kadar bölgede kalıyor. halk güçlerine karşı mücadele veriyor. bir yandan da ulusal ordunun çekirdeği oluşturuluyor, eğitiliyor ve polis ordu güçlerinin kıymetli askerlerinin yerine (çünkü bu askerlerde bir kayıp olduğunda, avrupa ülkelerinde halk tepkisi daha kolay yükseliyor), işgal edilen halk güçleriyle savaşmaya gönderiliyor. son aşamada, emperyalizm artık güvenlik güçlerinin maliyetini de üzerinden atıyor: çokuluslu işgal güçlerinin yerini, emperyalist tekellere hizmet sunan bir ulusal ordu ve hükümet alıyor.

    gazze'deki israil işgali yenilgiye uğramaz da, işgal tamamlanırsa, büyük ortadoğu projesinin ucuz emek ambarlarından biri olması planlanan gazze'de de benzer bir şablon uygulanacaktır. dahası, filistin halkının dini inançlarını sömürmek isteyen emperyalizm, türkiye'ye (belki de mısır'a) burada başat bir rol verecek, polis ordunun önemli bileşenlerinden birisini türk ordusundan kuracak, müslüman kardeşlik planını vurgulayacaktır. bu bakımdan, türkiye'nin israil işgallerinde fiilen tarafsız, ama söylemde filistin'in yanında durması daha da anlamlı oluyor.

    "mehmetçik gazze'ye" diyenler aslında emperyalizmin arzuladığı bir şeyi dillendirmiş oluyorlar. sanıyorum plan uzun vadede zaten bu. hamas'ın başını çektiği direniş, müslüman etiketli bir emperyalist işbirlikçi olmaksızın kırılamaz. şimdi türk devleti de, söylemde işgale karşı, ama fiilen israil'in yanında bulunarak buna zemin hazırlıyor. uluslararası kamuoyuna, batı şeria ve gazze'deki halka "gazze'nin yanındayız" diyerek, çokuluslu işgal ordusunun hazırlığını yapıyorlar. tabi barış bedavaya olmaz, türk sermayesi de haracını isteyecek, ordu göndermesinin karşılığını alacaktır.
  • askerliğimi yapıyor olduğum yer. pek hoş bir yer değildir ama zaman hızlı geçer. 1. taburdaysanız tertipçilik falan yoktur komutan yanınızda olduğu zamanlar. genelde 2 ay süre geçirilir aynı acemi birliği gibidir sonra yurt dışında göreve atanılır. para alarak askerlik yaparsınız.
  • 361. kd olarak askerliğimi yapacağım yerdir. bilgisi olanların mesajları itinayla beklenmekte.
  • barış gücü kararı, barışı tehdit eden unsurlara barışçı müdahalede bulunma durumunda ortaya çıkmaktadır. barış gücünün görevleri şu şekildedir. ateşkes yapıldıysa mütarekenin sağlanması veya barış görüşmelerinin sağlanması için gerekli tedbirlerin alınmasını sağlamak. bu süreçte mümkün olduğu kadar silahlı kuvvetlerin birbirinden ayrılması ve alanın da silahlardan arındırılması görevini üstlenir. silahtan arındırma, halka zarar verecek silahların toplanması ve silahların belirli bir bölgeye alınmamasını kapsar. mayınların temizlenmesi de bu kapsamdadır. örneğin, kıbrıs’ta onbinlerce mayın bu amaç çerçevesinde temizlenmiştir. barış gücünün bir başka görevi, barış görüşmelerinin ya da mütareke görüşmelerinin istikrarını sağlamaya çalışmaktır. barış gücü silahlı müdahale yapamaz, çünkü savaşan statüsünde değildir. barış gücü yalnızca meşru müdafaa gerektiren durumlarda silah kullanabilir. silah taşıma yetkisi vardır ancak silah kullanma yetkisi yoktur. barış gücünün oluşturulması sırasında, konuşlandırma, barış gücünün sevk edilmesi gideceği ülkelerle yapılacak çok taraflı anlaşmaların koşullarına bağlıdır.
  • sıcak çatışma çıkarsa ilk elden kaçaklar sanki.
hesabın var mı? giriş yap