• 1) barometreyi binanın en üst katına çıkarırız. barometrenin ucuna bir ip bağlar ve yukarıdan caddeye sarkıtırız. tekrar ipi yukarı çeker ve ipin uzunluğunu ölçeriz. ipin uzunluğu bize binanın yuksekliğini verir.

    2) barometreyi binanın en üstüne çıkarırız ve çatı katından aşağı eğilerek barometreyi bırakırız. bırakır bırakmaz kronometreyle zaman tutmaya başlarız. barometre yere çarpaz çarpmaz krnometreyi durdurur ve "s= ½ a t2 " (s eşit bir bölü iki a t kare) formülü ile binanın yüksekliğini hesaplarız.

    3) güneşli bir günde dışarı çıkar, hem barometrenin gölgesini hem de barometrenin boyunu, daha sonra da binanın gölgesini ölçerek, basit bir oranlamayla yüksekliğini bulabiliriz.

    4) barometreyi elimize alır ve binanın merdivenlerinden en üst kata doğru tırmanmaya başlarız. merdivenleri tırmanırken barometrenin boyu kadar duvar boyunca işaretleyerek ilerleriz. daha sonra işaretleri sayarız ve işaretlerin sayısı bize barometrenin birimi cinsinden binanın yüksekliğini verir. bu yöntem doğrudan ölçmeye örnektir.

    5) daha karmaşık bir yöntem isterseniz, bunun için barometreyi bir ipin ucuna bağlar ve sarkaç gibi sallamaya başlarsınız. böylece en alt katta ve binanın en üstünde "g" değerini saptayabilirsiniz. bu iki g değerinin farkından ilke olarak binanın yüksekliğini bulabilirsiniz.
  • "forward manyakları'nın gönderdiği e-mailların içeriğinden entry yaratmak* kadar kolay olsa gereken bir eylem.
    (bkz: ölçmek)
  • binanın mimarına bir barometre karşılığında binanın yüksekliğini ölçmek istediğini söyleyerek gerçekleştirilebilecek eylem.**
  • 80'lerin sonlarinda bilim ve teknik'te cikmi$, muhtemelen popular science gibi bir yerden ceviri dokuman..
  • yanlı$ hatırlasak da $oyle bir$eye yakın: nobel alan bir bilimadamının (iskandinav ulkelerinden birinin vatanda$ı ki norvec diyesim geliyor) lise ya da universitede iken kar$ıla$tıgı kurul sorusu. once basit bir cevap verir; acıklaması istenilince - daha dogrusu cevabı yeterli bulunmayınca bu alternatifleri - acıklamaları sunmu$tur. gerekirse forward edilmesi ve hikayenin dogru versiyonunun ogrenilmesi yararlıdır.

    (bkz: uc yanlıs bir dogruyu goturur)
  • n adet geyigi donen bana da mail ve forward yoluyla olmasa da fizik profumuzun fotokopi olarak dagitmasiyla ulasmi$ olaydir bu.. malum hikayenin karizmasina bakakalirken olayin son cumlesiyle sizi koparir..peki nedir son cumlesi?.. aha budur:

    "bu ogrencinin ismi niels bohr du.. nobel fizik odulu almis tek danimarkali..............."

    va$ be diyesi gelir insanin.. helal olsun be abime de denir.. ama bu olayin "risk nedir?" sorusuna bos kagit vererek cevap veren odtulu!!!efsanevi ogrenciden ne kadar farki vardir;(ki bu hikayenin n universite versiyonuu bilmekteyim..ayrica "ama bizim bi arkadas yapmis bunu" dediginizi duyar gibiyim..) ne kadar gercek hayata uyarlanabilir o da malumunuzdur.. bole ukala ogrencilere ne kadar dahi muamelesi yapilip ne kadar sikik insan muamelesi cekildigi de tum kamuoyunun bilncinde yer edinmistir.. boyle bi cevap verip "dahi" havalarina giren ogrenciler ellerine aldiklariyla kalmislardir ve tarih tekerrurden ibarettir ..
  • barometreyi bir f16 pilotuna binanin tam ustunden gecip size yuksekligi soylemesi karsiliginda hediye edersiniz.
  • daha basit ve niels bohr'un da sınıfta kalmakla tehdid edilince itiraf ettiği bir yol olarak:

    binanın zemin katında hava basıncını ölçersiniz, hemen zaman kaybetmeden binanın çatısına çıkar ve orda hava basıncını ölçersiniz. binan çatısında basınç daha düşük çıkacaktır. bu farktan yararlanarak kolaylıkla binanın yüksekliğini hesaplayabilirsiniz.
  • universitede girdigim ilk derste muhendis ve bilimadami arasindaki farki anlatirken profesor lipshutz'un verdigi ornektir.
  • geçen senelerde zülfü livaneli de bu yazıyı köşesine taşımıştı. bi bilim adamının barometre ile imtihanı:

    bir barometre ile bir gökdelenin yüksekliği nasıl ölçülür diye soruluyor. “çatıya çıkar, barometreye bir ip bağlar, aşağıya sarkıtır ve ipin boyunu ölçerim” cevabı beğenilmiyor ve öğrenci sınıfta kalıyor. elbette itiraz ediyor, profesör kurulu, sonuçta cevabın doğru olduğunu ancak fizik yasaları kullanılmadığı için sayılamayacağını, kendisine beş dakika vereceklerini ve bu süre içinde doğru cevabı verirse geçeceğini bildiriyor. dört dakika boyunca sessizce duvara bakan öğrenciye neden cevap vermediği soruluyor, o da çok fazla cevabı olduğunu ve birini seçemediğini söylüyor. kahramanımızdan hepsini anlatması isteniyor ve o da saymaya başlıyor;
    “barometreyi dikine yere koyar, önce boyunu sonra gölgesinin boyunu ölçerim.oranı bulup binanın gölgesine uygularsam binanın boyunu bulurum.” “yangın merdiveninden binaya çıkarken bina kaç barometre boyunda ölçer, sonra barometrenin boyuyla çarparım.” “gerçekten sıkıcı olmamı isterseniz yerdeki ve binanın tepesindeki basıncın milibar cinsinden farkını metreye çevirebilirim ama ben daha bilimsel yaklaşıp barometreyi binanın tepesinden yere bırakmayı, yere düşme süresini ölçmeyi ve s=1/a.t2 formülü ile yüksekliği bulmayı tercih ederim.” öğrencinin, bu cevaplardan daha basit bir çözümü olup olmadığını soran kurula verdiği cevap da efsanevi: “bir önceki yöntem barometre için kötü olur, en iyisi kapıcıya gidip binanın yüksekliğini söylemesi karşılığında ona gıcır gıcır bir barometre öneririm”.

    bu şaşırtıcı öğrenci aage niels bohr’un 1922 nobel fizik ödülü’nü kazandığını da ekleyelim.
hesabın var mı? giriş yap