• yunanistan'in bagimsizligi sonrasinda kurulan ve 1974'e kadar teorik olarak devam eden yunan kralligi (vasileion tis ellados) doneminde krallarin kullandigi sifat: vasileus ton ellinon - "yunanlarin krali" olarak gecer.
  • bizans yunancasında "vasilevs" telafuz edilen ünvan. aslında ilk zamanlarda latince "rex"in karşılığı olarak görüldüğü için pek fazla iltifata mazhar olmamıştır. "augustos" gibi roma kökenli ünvanlar daha revaçtadır doğu imparatorluğunun ilk yıllarında. ama daha sonra basileus imparatorluğun alamet-i farikası olur.

    ilginç bir husus da şudur ki imparatoriçeler için bu titrin dişi versiyonu olan "basilissa" hemen hiç kullanılmaz, çoğunlukla "augusta" kullanılır.
  • tarihte çeşitli monarşilerde kullanılan ve kral ya da imparator gibi anlamlara gelen yunanca kökenli bir terim. her ne kadar terimin en bilinen kullanımı bizans imparatorluğu döneminde olsa da, gerek antik yunanistan'da gerekse modern yunanistan'da bugün bile kullanılan bir tabirdir. terimin ortaya çıkışı arkaik döneme uzanmaktadır. arkaik dönem öncesi miken kültüründe basileus terimi yerine "wanax" terimi kullanılmıştır.
  • antik çağda yunanlıların devrin en büyük hükümdarı olan pers kralına verdiği isim. büyük kral anlamına gelir. bu ünvan sonra 330'da büyük iskender'e, o ölünce imparatorluğun en büyük parçasına sahip olan selefkilere geçti. selefkiler zayıflayınca bu defa sasani persleri basileus ünvanını aldılar. doğu roma imparatoru 1. herakleios persleri yendiği zaman basileus ünvanını resmi unvanlarına kattı. bu ünvan ondan sonra bütün varislerine geçti ve imparator kelimesiyle eş anlam taşıdı. bu yüzden bizans imparatorundan başka imparatorları ifade etmek için rex (kral) terimi yunan diline sokuldu.
  • ünlü klasik ve arkaik dönem tarih profesörü robert drews'e göre bilhassa demokrasiyi benimsememiş olan klasik dönem antik yunan şehir devletleri içerisinde kullanım açısından sıklıkla bilindik manada kraldan ziyade, belirli bir yönetici komiteyi oluşturan ve aralarından bir tanesinin baş yönetici olarak seçilmesiyle sonuçlanan süreli bir yetkilendirmeye işaret etmekte olan unvan; hulasa bir nevi seçilmiş kral ya da seçilmiş egemen. drews elis, nafpaktos, thouros, amvrakia, gortyn gibi kentlerde m.ö. 6'ncı ile 4'üncü yüzyıllar arasında tam da bu tanıma uyan bir şekilde bu unvanın kullanıldığını belirtmektedir.

    öte yandan hem antik yunan'da hem de doğu roma imparatorluğu bünyesinde pers ahameniş imparatorluğu ve sasani imparatorluğu'nun kralları için kullanılan şahanşah, yani "kralların kralı" ifadesinin de "basileus basileion" şeklinde neredeyse bire bir tercüme ederek kullanıldığını bilmekteyiz.

    şu da muhakkak eklenmelidir ki bilhassa helenistik dönemde bir şekilde bir ülkenin ya da kentin yöneticisi konumu kendisine tevarüs edilmiş olan ya da bunu hukuki yollar dahilinde kazanmış krallar için basileus ifadesi kullanılırken, askeri güç ya da entrika ile ve de zor kullanmak kaydıyla demokratik olmayan bir devletin yönetimini ele geçirmiş olan kişilere ise tyrannos* denirdi. söz gelimi; siraküza'da kendi adına basileus sikkeleri bastırmış olsa da helenistik dünyanın hiçbir yerinde agatokles'ten basileus olarak bahsedilmez, aksine tiran* ifadesi kullanılırdı. tyrannos için; günümüz politik konjonktüründe diktatörvâri eğilimler sergileyen devlet başkanlarına ingilizce'de kullanılmakta olan strongman ifadesinin bir benzeri diyebiliriz.

    basileus'a dönecek olursak; büyük iskender'in bu unvanı kullanıp makedonya'dan hindistan'a kadar önüne gelen her yeri fethetmesini takiben, kendisinden sonra kurulan diadok devletlerin hemen hemen hepsinde krallar kendilerini basileus olarak adlandırdı. bergama krallığı, kimmerya bosporos, bitinya, baktria, selevkos imparatorluğu, kirene, batlamyus hanedanı gibi yunan-makedon kökenli devletlerde olduğu kadar, köken olarak değil ama etki olarak helenistik dünyanın içerisinde kalan pontus krallığı, kommagene krallığı, adiabene, osroene, likya birliği gibi anadolu ve civarındaki bazı küçük krallıklarla arachosia, taxila ve pencap civarlarında yerleşik bir dizi indo-helenistik şehir devletinde de basileus unvanının sayısız egemen tarafından helenistik dönem boyunca kullanıldığını görmekteyiz.

    doğu roma imparatorluğu'nda ise bu unvan halk arasında imparatorlar için hep kullanılmışsa da resmi bir unvan olarak ilk kabulü m.s. 7'nci yüzyılda heraklius'a, imparatorluk unvanı olarak ilk kullanımı ise m.s. sekizinci yüzyılda iii. leon'a tekabül etmektedir.
  • “ sözcüğü homeros’un ilyada ve odyssea destanlarında geçercesine karanlık çağlardaki yaygın şef türlerindendir. basileus, büyük adam olarak çevrilebilir. ... odysseus da bir basileustur.” ( dar koridor, daron acemoğlu, james a. robinson)
  • yunan orta çağında ve hatta sonrasında da uzunca bir süre, patriyarkal bir düzen hakimdi. erkek, satın aldığı ya da kaçırdığı kadını ve bu kadından olan çocuklarını salt bir egemenlik altında tutuyordu.
    bunun neticesi olarak; bir atadan çıkmış ve zamanla türlü kollara ayrılmış aileler genos yani sülale oluşturdular. birden fazla genos kendini korumak ve kan davalarını gütmek üzere birleşme ihtiyacı duydu ve fratriai adını verdikleri kardeş birlikleri ortaya çıktı.* bunun kan bakımından kabile birliğini ifade eden oluşumuna da file deniyor.

    bu kavramlar cebe girdiğine göre; yunan kent devletlerinde* bu oluşumlardan en güçlü olanının söz sahibi olduğu ve hatta söz sahibi olabilmek adına kabilelerin file'ler oluşturdukları biliniyor. dini bakımından da bir birliğin söz konusu kabileler; eli silah tutan ve siyasi bakımdan özgür erkekler tarafından temsil ediliyordu. bu erkekler belirli periyotlarda toplanıp, kabile sorunları gibi hususlarda müzakerelerde bulunur ve kararlar alırdı.
    prensip bakımından eşit düzeyde olan kabile erkekleri, savaş çıktığında komutayı tek kişiye verme fikrini ortaya attı ve aralarından bir şef seçme yoluna gittiler.*bu şef kişisine basileus deniyor.

    akhalar döneminde saraylarda yaşayan krallarla ilgileri yok bu arkadaşların. bir nevi, bir işi yapmakla görevlendirilmiş memurlar.
    barış zamanı kabile sorunları, ihtiyaçları gibi olgularla ilgilenirken; savaş zamanı asker toplama, harp düzeni, orduyu sevk ve idare gibi görevleri ile adli işlere dair hüküm verme gibi konularla ilgileniyorlardı.
    basileus kavramı, dor göçleri sonrasında yunanistan'a geliyor ve helen siyasi ve sosyal dönüşümünün temellerinden birini oluşturuyor.
    bu noktadan sonra halkın sınıflara ayrılması ve aristokrasinin ortaya çıkışı, şehir devletlerinin kuruluşu, aristokratların kralları devirişi silsile halinde meydana geliyor.

    editos gamos: imla.
  • kral i. zipoitis, basileus unvanını alan ilk bitinya hükümdarıdır ve bu ünvanı mö 297'de aldığı tahmin edilmektedir.
hesabın var mı? giriş yap