• ne yazık ki ve ne yazık ki serdar bilgili'den sonra 100 yıla yakın tarihi boyunca oluşturduğu marka değerini hızla yitirmeye başlamış, bu süreç içerisinde vicente del bosque gibi bir teknik direkötü kovma basiretsizliğini göstermiş, 6 kasım 2007 liverpool beşiktaş maçı'nda dile kolay hiç atamadan 8 tane gol yiyerek kırmaması gereken bir alanda rekor kırmış, yıldırım demirören gibi "fenerbahçemiz, fenerbahçemiz" diye ortalıkta koşuşturan ve kulübü iflasın eşiğine kadar getirip orada bırakan bir başkanı 8 yıl boyunca kendi isteğiyle bırakana kadar tahtından indirmeyi başaramamış, sonuna kadar hakkı olan stad yenileme projesini hayata geçirememiş ve üstüne üstlük dönemin kültür bakanı ertuğrul günay tarafından 'taraftarlar stadta tepiniyor' diye arsızca açıklama yapıldığında bu sözünü ona yutturamamış, ve buraya kadar söylediklerimin hepsini geçtim, bakın altını çizerek söylüyorum, teknik direktörünün -tayfur havutçu- ve yönetim kurulu üyesinin -serdal adalı- türkiye kupası finalinde ligin orta düzey takımlarından olan ibb spor kulübü'nün kupayı kazanamaması için, dün verilen mahkeme kararına göre resmen şike yaparak beşiktaşlı duruşu'nu alenen yerle yeksan etmiş olduğu kulüptür.

    ben onu, bunu, ama'ları, belki'leri, ya sen de'leri bilmem.

    ben doğduğumda babamın bana futbolcusunun ismini koyduğu, çocukluğumda -maçlarını geçtim- idmanlarını bile izlemeye götürdüğü, yerlisinin yabancısının bütün sporcularının formasına saygı duyduğu, süleyman seba gibi bir naiflik abidesinin başkanlık yaptığı kulüpten bugün hiçbir eser yok.
    taraftarın tepkisinden korumak için hakeme kol kanat geren baba hakkı'nın, kalecisi atılıp takım dokuz kişi kaldığında istekli bir şekilde kaleye geçip fenerbahçe'den penaltı vuruşu haricinde 15 dakika boyunca gol yememiş forveti kadıköy panteri pancu'nun, hakeme attığı golden sonra 'hocam golü vermeyin, elime çarptı' diyebilmiş şeref görkey nam-ı diğer voleci şeref'in formasını terlettiği kulüp nerede?

    kahroluyorum bunu söylerken, ama firmayı kapatma noktası gibi bir kulübü kapatma noktası olsaydı eğer, işte o nokta bu nokta olurdu. haydi beşiktaş'ım, toparla artık kendini!

    edit: yazım hatası düzeldi.
  • fenerbahçe'nin atletizme verdiği önemin 10'da 1'ini ismini taşıdığı jimnastiğe verse şu anda olimpiyatlarda birkaç tane daha madalyamız olabilirdi ama olur mu öyle şey sonra rakip takım taraftarları tarafından alay konusu olacak 'bu ne lan karı gibi jimnastik ehuhue' diye yatırım mı yapmaktan vazgeçtiniz nedir anlatın da bilelim.
  • futbol şubesi vodafone ile hem stad hem de forma sponsorluğu konusunda anlaşmaya varmış olan kulüp. kırmızı forma önümüzdeki sezon da devam ederse manchester united'ın 2000 yılının başında giydiği formaya benzer bir forma ile oynayacağını düşünüyorum.
  • resmi varisi kabataş erkek lisesi'dir. klüp yönetilemez duruma gelir ya da fesh edilirse, tüm mal varlığı ve borçları ile beraber liseye devredilir.

    derneğin (kulübün) feshi
    madde 66.
    genel kurul, kulübün feshine genel kurul’a katılma hakkına sahip üyelerin en az 2/3’ünün katıldığı toplantıda karar verir. bu toplantıda aranan çoğunluk sağlanmazsa üyeler ikinci toplantıya çağırılır. ikinci toplantıya katılan üye sayısı ne olursa olsun, konu görüşülüp hazır bulunan üyelerin üçte iki çoğunluğu ile karara bağlanır. derneğin feshi yönetim kurulu tarafından 5 (beş) gün içinde mahallin en büyük mülki amirliğine bildirilir. fesih kararı üzerine kulübün taşınır ve taşınmaz bütün malları, alacakları ve borçları kabataş erkek lisesi’ne devir olunur.
  • babamın taraftarı olduğu takım için sempatim 25 senedir var, fakat bugün "türkiye futbol federasyonu'na çağrı"sı ile bir kez daha babamı sevmemi sağlayan takım.

    link : türkiye futbol federasyonu'na çağrı
  • holigan taraftar topluluğu çarşı zaman zaman iyi işler başarmış olup,kulübe sempatim babamın tuttuğu takım olmasındandır..fenerbahçe ne kadar itici ise bjk o kadar çekicidir..
  • ''gezi parkı olayları en çok bizi etkiledi, o bölgede stadımız yapılüyüüüür, inşaat makinelerini alüyürlar kırıyürlar'' diyen bir başkana sahip kulüp. kan kardeşi de başkanlığını gezi parkı olaylarında sürerken, sus pus olup, cemaatçilerle nusr-et'de yemek yemekle meşgul olan bir adamın yaptığı kulüp.

    fakat bu kardeşlik gezi'de başlamış, biz bunu anlayamazmışız. doğru bunu biz anlayamayız, anca sen anlarsın.
  • ne onurdur ne gurur nede cesarettir,resmen düpedüz yalakalıktır bu.
    ülkede her kanun lastik gibi sakız gibi oldu bi bu eksikti efendim. tabii ya kaldırın cezayı bi daha ki derbiye yakın sizin ananıza bacınıza sövdüklerinde bık bık bık ötersiniz o zaman bjk li kardeşlerim.
    belki bu şampiyonluk cezalı olarak kutlanırsa seneye daha az küfür daha az ceza olur........
  • bazı müridlerinin bezelye kadar olan beynini de kaybetmesine sebep olan oluşum.

    diyorlar ki ''niye başkandan örnek veriyon yeaa''

    birincisi, kulüple ilgili bu gibi tartışmalar söz konusu olduğu zaman, kulübün resmi ağızları esas alır, kıçına giyecek donu yokken maç bileti alan fanatikler esas alınmaz. çünkü kulüplerin gerçek sahibi olan kulüp üyeleri, başkan ve yönetim kurullarını kulübü temsil etmesi için seçer.

    ikincisi, bu iki kulübün başkanı veya yöneticileri, gezi parkı olaylarının olduğu dönem ağzını açıp doğru düzgün bir şey söyleyebilmiş midir? söylememiştir. bu iki kulübün başkanları da, tribündeki gezi parkı tezahüratlarına yönelik, taraftarı kınayan ''tribünler siyaset yeri değildir'' minvalinde sözler söylemiş midir? söylemiştir.

    hal böyleyken, kulüplerin resmi sitelerinden yaptıkları karşılıklı cilvelerle pekişen bu dostluk rüzgarını sadece gezi olaylarına bağlarsanız, gerizekalılığınızla kalırsınız.

    üçüncüsü, olayı illa kulüpten çıkartıp taraftar boyutuna indirgeyeceksek, galatasaray taraftarı da gezi parkı olaylarına katıldı, gaz yedi, köprüyü yürüyerek geçti. taraftar grubu boyutuna indirgeyeceksek, o dönem genç fenerbahçeliler de, aynı lokomotif taraftar grubu dediğimiz ultraslan gibi açıklamalar yaptı.

    neresinden tutarsan tut, bu fbjk'li şovenist romantiklerin ''geziye hep biz katıldık, galatasaray katılmadı yeaaa :(((('' zırvalığı elde kalıyor.

    ama biz neyi tartışıyoruz ki?

    bir tarafta, bir adamın ölümünden nemalanıp, tshirtlerin üstüne adını yazdırarak para kazanmaya çalışan karaktersiz bir zihniyet, öteki tarafta da bu zihniyetin yancısı, çanak tutucu bir figüran.

    bir kıskandık ki sorma...
  • neredeyse her dönemde taraftarını en çok heyecanlandıran futbol takımlarını kuran spor kulübüdür.

    1992 yılında küçük bir çocukken şampiyon olduğunu televizyonda gördüğümde tanışmıştım beşiktaşla.

    ertesi yıl, yani 1992-1993 sezonunda müthiş bir mücadele sonunda ligi averajla galatasarayın ardından ikinci olarak tamamlayınca çevremde bu takımı destekleyen kimse olmamasına rağmen çok üzülmüştüm. çocuk aklımla biliyordum, bu takım hak etmişti şampiyonluğu.

    sonraki sezonlarda hep mücadele eden futboluyla ve şerefli ikincilikleriyle izledik takımımızı. rakipleri kadar başarılı olamasa da, futbolcuları ve yöneticilerinin, saha içi ve dışındaki tavırlarıyla "beşiktaş duruşu" kavramını kazandırdılar türk spor lugatına.

    işte bu takımı sevmemin sebebi budur kardeşim. isterse küme düşsün, şerefiyle oynar benim takımım. bu takımın yöneticileri, hakem odası da basmaz, rakip soyunma odasını da. bu takımın oyuncuları, mağlup olsalar bile, rakibinin gördüğü haksız kırmızı kartı hakemi uyararak engellerler. iyi ki varsın, şerefli takımım.
hesabın var mı? giriş yap