• toltek bilgelerine göre 4 anlaşmayı yaptıktan sonra uygulanması gereken "5.anlaşma: kuşku duyarak dinlemeyi öğreten" kitap
  • yazarın "dört anlaşma" adlı kitabının devamı.

    dört anlaşma şunlardan oluşuyordu:

    1. kullandığın sözcükleri özenle seç

    2. hiçbir şeyi kişisel algılama

    3. varsayımda bulunma

    4. daima yapabildiğinin en iyisini yap.

    kitap bunları tekrar ediyor önce. kısaca anlatıyor.

    bunlar yeterince ağır olduğundan beşinci anlaşma için ayrıca kitap yazdığını belirtiyor.

    5. kuşkucu ol ama dinlemeyi de bil.

    şöyle;

    çevrenden duyduğun, özellikle küçükken anne babandan duyduğun hemen beynine yerleşiyor. onları doğru kabul ediyorsun. yetişkinliğinde her duyduğunun doğru olduğuna inanma gibi bir ön kabulün olmasa da etkilenebiliyorsun. etkilenme diyor yazar. sana söylenen kötü sözler, söyleyenin ruh hali ve iç dünyası ile ilgili.

    (kendi diyen kendi olur, evet.)
  • (bkz: don miguel ruiz)
    (bkz: toltekler)

    "...
    her insan bir sihirbazdır ve sihirbazlar arasındaki etkileşimde her tarafa büyüler saçılır. nasıl mı? sözü kötüye kullanarak, her şeyi kişisel alarak, her algıladığımızı varsayımlarla çarpıtarak, dedikodu yaparak ve sözle duygusal zehri dağıtarak. biz insanlar çoğu zaman en çok sevdiklerimize büyü yaparız ve otoritemiz ne kadar güçlüyse, büyümüz de o kadar güçlü olur. otorite bir insanın diğer insanları kontrol etmekte, itaat ettirmekte kullandıkları güçtür. çocuklugunuzda otoriteden korktuğunuzu hatırlarsınız. otoriteden korkan yetişkinleri de bilirsiniz. otoriteyle söylenen sözler, diğer insanları etkileyen güçlü birer büyüdür. neden? çünkü o sözlere inanırız. sembolojinin gücünü anlarsak eğer, sembollerin bizi götürdükleri yeri de görebiliriz. onu davranış tarzımızda, herkesle ama esas olarak kendimizle etkileşimimizde görürüz. bir fikir, bir inanç bir hikaye ruhumuzu ele geçirir. bazen kızgınlıkllr ruhumuzu sahiplenen, bazen kıskançlık. kimi zaman da aşktır. semboller dikkatimizi çekmek için yarışırlar ve bir şekilde, sürekli değişerek sırayla ruhumuzu ele geçirirler. kafamızda yerini alıp bizi kontrol etmek isteyen binlerce sembol vardır...''
  • ''nihayet beden olgunlaşır ve her şey yeniden değişir. bir kez daha arayış içine gireriz ancak şimdi giderek daha çok aradığımız, kendi benliğimizdir. sevgiyi ararız çünkü onun dışımızda bir yerlerde olduğuna inanmayı öğrenmişizdir; adaleti ararız çünkü bize öğretilen inanç sisteminde adalet yoktur; hakikati ararız çünkü yalnızca beynimizde sakladığımız bilgiye inanırız. ve elbette, hala aradığımız kusursuzluktur çünkü artık ''hiç kimse kusursuz değildir'' diye düşünen tüm diğer insanlarla hemfikirizdir.'' yazarın dört anlaşma ve ustaca sevmek adlı kitaplarından sonra şimdi bu kitabını okuyorum. kişisel gelişim kitaplarıyla aranız pek iyi değilse bile, ki benim öyle, bu kitapları okuduğunuzda iyi ki diyeceğinize eminim.
  • (bkz: dört anlaşma) kitabını kısaca özetleyen, sonra da ilk dört anlaşmaya göre uygulamanın daha zor olduğunu öngören ve bu nedenle ayrıca yayımlanan kitap.
    ilk dört anlaşma daha somut ve örneklerle açıklanabilirken beşinci anlaşma (kuşku duyarak dinle) tavsiye olarak verilen fakat uygulama noktasını size bırakan daha soyut kalmış bir anlaşma, ya da ben anlamadım :)
hesabın var mı? giriş yap