*

  • paul o neill'in yapımcılığında ve bünyesinde jon oliva, jeff plate, chris caffery, robert kinkel, zak stevens gibi müzisyenleri barındıran trans siberian orchestranın 2000 yılı çıkışlı, beethoven'ın son gecesini konu alan muhteşem konsept albümü.

    beethoven - jody ashworth
    theresa - patti russo (immortal beloved - beethoven'ın efsanevi aşkı)
    mephistopheles - jon oliva (şeytan - baştan çıkarıcı cazibesiyle)
    young beethoven - guy lemonnier
    twist - jamie torcellini (kader'in kambur oğlu - yaramaz ancak kötü niyetli değil)
    fate - sylvia tosun (kader perisi - genç güzel bir kadın)
    the muses - zak stevens , dave diamond , doug thoms
  • konusuna kısaca değinmek gerekirse, 1827 yılı baharında, tarihin en büyük fırtınalarından birine tanık olan viyana'da ludvig von beethoven piyanosunun başında 10. senfonisini bitirmekle meşguldür. bu sırada fate (kader) ve kambur oğlu twist ortaya çıkarak beethoven'a dünya üzerindeki son gecesi olduğunu söylerler. beraberlerinde getirdikleri sayısız ruh ve hayalet, her şimşek çakışında beethoven'a biraz daha yaklaşmaktadır. saat gece yarısını gösterdiğinde mephistopheles (şeytan) ortaya çıkarak bestecinin ruhunu almak için geldiğini söyler. olanlara inanamayan beethoven henüz vaktinin gelmediğini, 10. senfoniyi bitirmediğini söyler. piyanonun üzerindeki notalara bakan şeytan alışılagelmemiş bir cömertlik göstererek istediği değişiklikleri yaparsa beethoven'a ekstra zaman tanıyabileceğini söyler. ancak beethoven eserinde hiçbirşeyi değiştirmemeye kararlıdır.

    bunun üzerine şeytan başka bir teklifte bulunur. eğer beethoven o güne kadar yazmış olduğu bütün besteleri sonsuza dek insanların hafızalarından silinmek üzere mephistopheles'e verirse, mephistopheles de ona ruhunu geri verecektir. ruhunun sonsuza dek lanetlenmesinden korkan besteci çaresizlikle ruhunu kurtarmak ister, ancak müziğini kaybetme korkusuyla tereddüte düşer. kararsızlığını sezen şeytan ona 1 saat düşünme süresi vermeyi teklif eder. tam ayrılacakken beethoven saatin ibreleri normalden çok daha hızlı dönmekte olduğunu farkeder. bunu şeytana söylediğinde mephistopheles'in yanıtı basittir. maestro bunu son bir lütuf olarak kabul etmelidir çünkü gideceği yerde ibreler hiç dönmemektedir.

    ikilemde kalan beethoven, hayatında lanetlenmesine neden olan ne yaptığını düşünmeye başlar. öfkeyle kader'e meydan okur. alınan kader maestro'ya hayatında neyi değiştirmesini istediğini sorar. yaşamını yeniden gözden geçirmek zorunda kalan beethoven en acılı anlarının aynı zamanda en güzel eserlerine ilham kaynağı olduğunu ve müziğinin yaşamın tek amacı olduğunu
    farkeder. eserlerinin yok olmasındansa ruhunun sonsuza dek cehennem ateşinde yanmasını tercih edeceğine karar verir.

    mephistopheles döndüğünde, teklifinin reddedilmesi üzerine hemen başka bir teklifte bulunur. maestro ona sadece henüz bitirmediği ve kimsenin dinlememiş olduğu 10. senfoniyi verecektir ruhu karşılığında. mozart'ın ruhuna danışan beethoven, her ne pahasına olursa olsun müziğini yok edemeyeceği yanıtını verir şeytana.

    10. senfoniyi almayı kafasına koyan şeytan son çare olarak sokaktaki küçük bir çocuğu gösterir beethoven'a. çocuğun ruhunun huzur içinde olması beethoven'ın vereceği karara bağlıdır. 10. senfoni karşılığında şeytan acılar, hüzünler ve kötlüklerle beraber küçük çocuğun hayatından çıkacaktır. çocuğun sorumluluğunun kendisinde olmadığını düşünen ve son ve kesin olarak şeytanı reddetmeye kararlı besteci, bir anda kendini tekrar köşedeki ufaklığa bakarken bulur. bu tek hayatın, bestesinin milyonlara getireceği mutluluktan daha değerli olmadığı düşüncesiyle şeytana son ve kesin olarak "hayır" demek niyetindeki beethoven, kendini olukta uyumakta olan ufaklığa bakarken bulur. ve ağzından dökülen son kelimeler şeytanla anlaşma yaptığı doğrultusundadır.

    10. senfoniyi almış olmanın mutluluğuyla danseden mephistopheles, beethoven'ın kulağına eğilmiş twist'i farketmez bile. "şeytanın sözünde duracağını nerden biliyorsun?" demiştir kaderin kanbur oğlu. soruyu yüksek sesle mephistopheles'e yineler maestro, ve anlaşmanın incil'den koparılacak bir sayfanın arkasına yazılıp iki taraf tarafından da imzalanarak belgelenmesine karar verilir. şeytan bile böylesine kutsal bir kağıt üzerinde belgelenmiş bir anlaşmayı bozamayacaktır. çok sevdiği 10. senfoniyi şeytana teslim edecek kelimeleri bulmakta zorlanan beethoven'ın durumunu gören kader anlaşmayı kendi yazmayı teklif eder ve pencerenin önüne oturarak yazar...

    "26 mart 1827 akşamı, aşağıda imzası bulunan kişiler tarafından kabul edilmiştir ki, johann ve maria von beethoven'ın ilk oğulları ludvig van beethoven'ın bestelemiş olduğu 10. senfoni, şu andan itibaren tanrı katından ilk kovulan, karanlıkların efendisi mephistopheles'in malıdır. ayrıca kabul edilmiştir ki mephistopheles'in amacı senfoniyi insanların hafızasından ve tarihten silmektir. söz konusu eser karşılığında mephistopheles ve adamları, şu anda pencerenin karşısındaki olukta uyumakta olan küçük çocuğun hayatından çıkacaklardır. bu anlaşma gerekleri imzalar atıldıktan hemen sonra yerine getirilecek ve sonsuza dek sürecektir."

    mephistopheles kağıdı okur, imzalar ve beethoven'ın önüne uzatır. bestecinin imzalamasıyla şeytan piyanoya uzanır ve 10. senfoninin notalarının yazdığı kağıtları alarak mum ateşinde yakar. fakat alevler söndüğünde gördüklerine inanamaz. notalar hiç zarar görmemiştir. kağıtları tekrar alevlerin arasına atan şeytan, bir kez daha aynı sonuçla karşılaşınca kandırıldığını farkeder. bir yanıt almak için maestro'ya döndüğünde onun da en az kendisi kadar şaşkın olduğunu farkeder. olayların bu şekilde gelişmesiyle deliye dönen mephistopheles, duyduğu kıkırtıyla arkasına döner ve karanlıkta sevincini gizleyemeyen twisti farkeder. "komik olan ne seni rezil" diye bağırır. "bestecinin ailesinin kendisinden önce başka bir oğulları olmuştu. onun da adını ludvig von beethoven koymuşlardı ancak çocuk bir yaşına basmadan öldü. şu anda karşında durmakta olan ludvig von beethoven, johann & maria'nın ilk değil ikinci çocukları. sen johann & maria'nın ilk çocukları olan ludvig von beethoven'ın bestelediği 10. senfoniyi aldın" der twist ve kıkırdayarak ekler "tabi eğer hiç bestelediyse"

    mephistopheles, kendine ağırbaşlılıkla gülümsemekte olan kadere bakar ve notaları beethoven'a fırlatarak hayal kırıklığı dolu çığlıklarla toza dumana karışır. mephistopheles'in aniden yok olmasıyla şaşkına dönen maestro, şeytanın ruhunu almak için geri gelip gelmeyeceğini sorar kadere. kaderin yanıtı yalın ve açıktır. şeytanın bestecinin ruhu üzerinde hiç hakkı olmamıştır.

    "ama mephistopheles dedi ki..." der beethoven
    "o şeytan" diye yanıtlar kader. "yalancıdır"
    bu sözlerle beraber sıcak bir huzur kaplar beethoven'ın vücudunu ve ruhunu. kadere bundan sonra ne olacağını sorduğunda, kader ona dinleneceği ve bu gece cennetin bahçelerinde yeni bir rüyaya başlayacağı yanıtını verir. sözler ruhuna işlerken beethoven piyanosunun yanındaki kanepeye uzanır ve yeni rüyaya başlar.

    ruhunun ayrılmasıyla diğer ruhlar da birer birer ayrılmaya başlarlar. fırtına hafifleyerek odaya sükunet hakim olur... ta ki kaderin kambur oğlu twist pencereden tekrar görününceye dek. odada göz gezdiren yaramazın yüzü piyanonun üzerindeki notaları farkettiğinde yeni bir oyunun mutluluğuyla aydınlanır. koşarak notaları alan twist, kitaplığa tırmanarak kağıtları dikkatlice duvara sıkıştırır. 10. senfoni varlığından kimsenin haberi olmadan burada saklı kalacaktır, ta ki gelecekte bir gün bulunup tekrar hayata dönünceye kadar...
  • bir konseptin hakkini vererek yapilabilecek en guzel albumlerden biri.castinin inanilmaz basarili oldugu bi album.hatta tso nun en guzel albumu
  • yarmış aşmış tso albümü. yağmurlu gecelerde dinlenmesi tavsiye edilir.
  • başucu eseridir. dinlerken film gibi seyredilir.
  • en iyi rock operalarından birisidir.
    diğer muazzam bir opera için:
    (bkz: jesus christ superstar)
hesabın var mı? giriş yap