begy

• komutanım diye hitap edilmesi icap eden, yaşlanmayan ve değişmeyen, diline düşüldümü kurtuluş olmayan bir insan evladıdır kendisi^****. ateş böceği fikrinin yaratıcısı olmakla kalmayıp, uygulayıcısı(uygulatıcısı) da olmuştur kendileri. rehavet baba türbesi'nde yaşamına devam ettiren bu zat'ın, kısaca bey diye anıldığı da görülmüş ve duyulmuştur. gülümsemek eyleminin somut karşılığına en büyük örnektir kendisi aynı zamanda.
• şanslı ^*, hep kedi gibi dört ayak üstüne düşen ^*, ankara 4 den itibaren hayatımı değiştiren, dünyanın en tatlı begyi.
  ayrıca
  (bkz: rehavet baba türbesi)
  (bkz: muglak)
• aşkın her hali
• bir deli akrep kadınının sevgili centaurudur bu kişi. kendisinin bir akrep avcısı olduğuna dair inancım da bu arada giderek güçlenmektedir haberi olsun^*.
• insanın hayatına girip ona anlam kazandırabilen, ruhumda ruhunun kokusu olan adam. ^*
• hayırsız : bik bik bik cik cik cik cik
  begy : yeter lan sus, bak dudaklarını acıtırım
  hayırsız : ..... ^*
• ilk zamanlar her ne kadar istemesem de, ruhuma sahip olan, şimdilerde beni öksüz bırakıp gidecek olan. ruhumun, gülüşümün mutluluğumun yegane nedeni...bir şehri terk edenin ilk defa o şehri bu kadar acıttığı insan.^*
• kadim dostum, en keyifli ev arkadasim, kedilerimin^** biricigi, gittiginde arkasindan aglayacak bos bir oda ve hos bir kedi-kadin biracak olan... haaa ben zil takip oynayacam o ayri.^*
• kokusu, gecenin yarısı odaya dolan.
  uzaklığı, yürek söken, acıtan, ağlatan,zırlatan, özledikce özlenen, özlemekten nefret ettiren.
  uzakken yakınlığı yürek ısıtan, gülümseten, anlatılamayan, özlenen.
• üşengeçlik ve inat uğruna en sonunda kör kalacak insan. "ziyan eden ancuktur" söylemi doğrultusunda kadehteki rakıyı mundar etmemek için kıçüstü kara saplanan şahıs.