*

  • -yok bak ben valla yapamam bunu. nolur israr etme ya!
    -off saçmalamasan artik. ben nasil basardim? he?
    -sendeki eşşek sansi ben essek diilim ki? (bkz: igrenc)
  • artik yasi gecmis bir konyalinin yazabilecegi bir kitap..
  • kpss de tüm soruları doğru yanıtlayan kisilerin hazırladığı kitapmis. özellikle ilk sayfada konu iyi özetlenmiş diyola. ( zaten bir sayfa ).

    ben nasil basardim - fettoş yayınevi / roman dizisi
    türkçe-arapça
    1s. - 2.hamur - üstelik ciltli.

    büdüt: müjde! ''seneye de aleste bendenseniz'' eki yanında bedavaymış.
  • tanım: evren içinde yer kaplayan yani hacmi olan maddelerin olma durumu. tama ulaşma hali. var olan her şey başarmıştır. taş taş olabilme halinde başarılı, insan, insanlık olgusunu nasıl tanımlıyorsa o tanımda alfa olabilme durumuna erişimi anında başarılı olmuştur.

    peki biz nasıl başardık abla?
    kays kim, doktor kim, patron kim, daha da önemlisi ben kimim abla? peki ya sen?

    on altımda, yarı yoğuşmalı yarı vuruşmalı, bir hayat yatıyordu yarısı belirgin gözaltı torbalarımda. uykusuzluk durumuydu torbaların nedeni. yaşamak adına uykumuzdan ödünç aldık ki bilirsin uykusuzluk halidir yaşamak... ilk mottomuzu da o zaman belirledik: "yaşamak daha nice yaşamak"

    temelimizi oluşturan ebedi sürecek edebi yönümüzü oluştururken tam da böyle olması için uğraştık, bir köpek gibi hızla soluduğumuz havayı içimizde özümsemek ve barındırmak adına bir proje tasarladık ve kaçık insanların kullandığı kaçak hatlarla dizayn ettik ciğerimizden kalbimize uzanan poliüretan boruları. projeyi çizime dökmek kolaydı nasılsa çalışmayı yapacak yerin belediye başkanı da(beynimiz de) bizden biriydi imarı da hemen verirdi. zor olmadı onu ikna etmek her zaman da karşı çıkacak değildi ya?-ama sonradan öğrendik kalifikasyonumuz bozukmuş. nerden bilebilirdik? hem kalifikasyonun kelime anlamını bile yeni öğrendik.

    niye çöker ki insan neden batar ki? hayır abla tutunamayanlar batmaz, onlar kaybolur. ağırlığımdan düştüğümü anlamak zaman aldı ve bu kanıya varmak için ergen değil de erginliğe koşar adım çıplak ayakla ulaşmam gerekliydi. eriştik mi bilmiyorum fakat er'leştik.

    bir insanın gözlerinin içine bakmak cesaret gerektiriyordu ve doğrusunu söylemek lazımsa cesur kadınsın abla. bir insana inanmak ve ona onun için bel bağlamak da cesaret gerektiriyordu ve yine doğrusunu söylemek gerekirse cevval kadınsın abla.

    -kalk ve doğrul. öyle dik dur ki senin hipotenüsünü, senin eğriliğini, zayıflığını bulmak isteyenler üzerine dik atmaya uğraştığında denk getiremesin.
    -kalktım doğruldum dikleştim gerilmekten kırılma raddesine geldim. öyle bir dikleştim sivrileştim ki güvenle bastığım yerin terazisini, eğriliğini doğruluğunu belirleyecek kıvama geldim. böylelikle ikinci mottomuzu da belirledik:"varız öyleyse biziz ve dikiz"

    gecenin herhangi bir saatinde gelen telefonla irkildik. sadece irkildik, irkildiğimizle kaldık. patron buna da çare bulabilir miyiz dediğinde anladık ki her şeyi başaramayacağız veya başarmak anladığımız anlamda değildi. abla fark ettin mi sen de, hayatın tam ortasında kaldık?

    edebi varlığım ebedi yokluğuma engel olacak. o zaman bakışalım mı aynada, hangimizin görüntüsü saydamlaşacak? hep üstüne bir şey kattık hep öğrendik hep yol katettik. adab-ı muaşereti öğrenmek kolay olmadı. cemiyet hayatı ilk başlarda boğsa da şarapla tatlandırdık şiirle cilalandırdık. güzel insanlar tanıdık, şarap okur şiir içeriz gibi güzel projelere imza attık.

    peki biz nasıl başardık abla? başardık mı biz?
    kays doktordu, muzipti kimilerine göre mekruhtu en önemlisi meczuptu adıysa zaten önceden konmuştu, mecnundu. bir süre sonra benimle konuştu.ilk kelimesi ise patrondu. kays hayaldi, doktor gerçek. birisi yalan birisi doğru. ikisi birbirine zıttı bense onlara paralel.
    -aslında doğruyla yanlış arasındaki karış'tın
    her doğrudan korktuğumda sana alıştım
    doğrularımla aramdaki yarıştın.
    sen de gidince doğru ile yanlış arasında karıştım.-
    ya işte öyle abla. üzülme kayslar ölmez kalpler bölünmez. yalanı ölür mü hiç insanın?

    başardık abla. ba şar dık!
    şimdi vakit gözden kaybolma vaktidir şimdi kutlama vaktidir. şimdi uyuma vaktidir. şimdi bizim susma, empoze ettiklerimizi başka dillerden duyma vaktidir. vakit öyle bir vakittir ki ancak uyuduğumuz zaman başarmanın keyfine varacağız.

    abla!
    kays!
    doktor!
    patron!
    sarılın birbirinize uyuyacağız ve belki biraz daha büyüyeceğiz!
  • çok çalışarak, emek vererek, savaşarak ve dirsek çürüterek. hala başarmaya devam ediyorum. yaşadıkça devam edecek, bitmeyecek.
hesabın var mı? giriş yap