• merhaba, ben oğuz aksaç.

    bugün terletici sorular bekliyorum sizden.

    sevgiler.

    kanıt

    sorularınıza verilmiş yanıtları görmek için şu bağlantıyı kullanabilirsiniz: (bkz: ben oğuz aksaç sorularınızı yanıtlıyorum/@oguz aksac)

    not: soru cevap etkinliğini mobil ve web tarayıcınızdan takip edebilirsiniz.
  • merhabalar oğuz bey, sözlüğümüze hoş geldiniz. sizce hayatın anlamı nedir?
  • merhaba oğuz bey, soylemekten en fazla keyif aldiginiz parça hangisi,bikmadan soyleyeceginiz?
  • adettendir. oğuz aksaç kim amk?

    edit: oğuz bey tavrım size karşı değil. dediğim gibi, burada adettendir.
    • oğuz aksaç keyifli, mutlu olmayı seven ve bilen, her gün uyanıp mutlu olan, o günün dünyanın en güzel günü olduğunu düşünen, o gün bittikten sonra ertesi gün uyanıp, bir önceki güne ihanet edip o günün dünyanın en güzel günü olduğuna inanan biri.

      yani cv verir gibi kendini tanıtmanın doğru olmayacağını düşünen biri.
  • bahçada yeşil çınar adlı türkünün stüdyo kaydını yapacak mısınız?
  • merhaba, en büyük ilham kaynağınız nedir?
    • öyle bir şeyim yok benim ya. yani bir şeylere ben ilham olarak değil de bazı kavramlar benim için önemki. mesela zaman. dünya'da 36. boyutun tartışıldığı bir zamandayız ama henüz 4. boyutu algılayabilmiş değiliz. zaman acayip bi kavram benim için. bazı şarkılarımda zamanla ilgili dokunuşlarım vardır. bazı takıntılarım vardır, onlarla ilgili yazarım, besteye dönüşür.

      daha çok insanlar günlük sorunlarıyla ilgili üretim yaparlar ya, eskiden anadolu'da insanlar birebir üretimler yaparlarmış. şimdi öyle değil. alete takıyorlar arabaya, neresi arızalıysa gösteriyor, o işi orayı bilen adam yapıyor. üretirken de herkesin görevi ayrı. biri vidayı sıkar, biri camı takar. arabayı yapmayı hiçbiri bilmez ama. herkesin bir alet durumunda olduğu bir iş. yani şöyle düşünün; o tornavidayı sıkan adam, tornavida gibi bir alet oluyor orda. sonuç olarak ortaya araba çıkıyor. bu kadar çok üretim ilişkisinde sesler de çok olmalı. dolayısıyla çok ses, çok uyumlu ses yen çağın müzikal gereksinimi haline geliyor. bu da bizim müziğe, hayata bakışımızı da belirliyor. hayat içinde ayrıntıların ne kadar önemli olduğunu öğreniyoruz.

      bugün neyden etkileneceğimi bilemem ben, uzak doğu'da tsunami olur ve insanlar ölür; bu beni etkiler. başka bir gün arkadaşım bir şey anlatır, o beni etkiler. bazen yediğim şeyin bıraktığı tat beni etkiler... yaşamda karşılaştığımız şeylerin bütününün bizde oluşturduğu bir düşünsel ivme var. o bizi nereye götürüyor, oraya bakmak gerek. öyle olması gerekiyor.
  • terleme abim sen, sesine bir şey olmasın. terleyecegin zaman söyle ben terlerim.
  • abi nasıl böyle söyleyebiliyorsun iman gücü mü? bir de ben sizi homoseksüel sanıyordum bi lüzumsuz arkadaşım yüzünden geçenlerde evlendiğinizi gördüm tebrik ederim o arkadaşımı da burdan kınıyorum sizi seviyorum saygılarımla.

    edit: mesele öyle olup olmamanız değildi aslında söylenen bir yalandan ötürü arkadaşımı kınamıştım. sorumu da yarım yamalak cevapladığınız için tebrik ediyorum.*
    • değilim, olsaydım da ne olurdu yani? :)

      churchill benim çok sevdiğim bir siyasetçidir. meclise giriyor, yasa çıkaracak, herkes ona karşı ama yasa onaylanacakken herkes el kaldırıyor. en son bir kadın var, mv olmuş daha sonra, siz diyor gaysiniz! churchill de olabilir diyor, benim şeyim kıçımda değil ki kafamla üretiyorum. siz diyor kocam olsaydınız kahvenize zehir koyardım! churchill diyor kocanız olsaydım o kahveyi içerdim.
  • neden müzik?
  • hangi takımlısınız ?

    aklıma gelen ilk soru
    • takım tutmuyorum ben.

      futbolun ülkemizdeki var olma biçimini ve algısını sevmiyorum. birçok takımda değişik özellikler hoşuma gidiyor ama...
hesabın var mı? giriş yap