• hollanda da minik bir kasaba. halki gozlemledigim kadariyla ingilizceye hakim degiller. ama cok yardimsever, pek sirin insanlar. bir adres sorarsaniz , anlatmasini beceremeyecegini kestiren kisi sizi o sordugunuz adrese kadar goturebiliyor. enteresan.
  • general electric plastics'in avrupa merkezi bu ufak sehirdedir, devasa bir alana kurulmustur. gel gelelim bu yerlesim birimine sehir demeye bin sahit ister, oylesine bayici bir mekandir ki, buranin gencleri sinemaya gitmek istediklerinde arabaya atlar yarim saat uzakliktaki antwerp'e ugrarlar.
  • sehir merkezine giderseniz ocakbasi adli restorana kesinlikle ugramayiniz. hadi ugradiniz kesinlikle iskender veya döner ile alakali bir urun ismarlamayiniz, menudeki yaprak doner ibaresine kanmayiniz. zira gelecek iskender (!) soyle bir sey olacaktir: en altta yogurt, onun uzerine pideye benzeyen bir ekmek, onun uzerine shoarma denen yagli et, onun uzerine salca + sogan + biber ve acayip baharatlardan olusan sos. mekan sahibine "hocam bu ne yaa" derseniz, "aa siz burda yemediniz mi hic iskender, biz boyle yapiyoruz" diye bir cevap alabilirsiniz. aman diyeyim.
  • sınırları dahilinde bulunan philip morris fabrikası, yer yer ağır şekilde hissedilen yaş tütün kokusuyla hakimiyetini hissettirir bu kasabadan bozma şehre. gündüz saatlerinde çalışanların yarattığı az buçuk hareketlilik, akşam saatlerinde yerini derin bir sessizliğe bırakır, dışarı çıkınca hayalet şehirde gibi hisseder insan kendini. öyle ki; değil yolun ortasında yürümek, yorganı yastığı alıp cadde ortasında yatsan bile kimsecikler farketmez herhalde. ne araba geçer ne insan.

    belli bir zamandan sonra şehir merkezinde görülen tüm yüzler tanıdık hale gelir. haftasonları şehrin halkı kendini tren veya arabayla yakındaki küçüklü büyüklü şehirlere atarken, şehre ot için uğrayan bol miktarda belçikalı sokaklarda belirmeye başlar. dumanlı bir haftasonu geçirip ''hemen şuracıktaki'' ülkelerine geri dönerler.
  • 2 gunde heryeri ogrenilebilen minik hollanda sehri. metrekareye dusen turk restorani sayisinda oldukca iddiali.
  • esasında 800 senelik, zamanında düklerin, kontların, markizlerin keyif içinde yaşadığı bir şehirdir. hollanda'da ünü pek yoktur ama gidince pişman olmazsınız. taş çatlasın 2-3 saat içinde eski şehrin altını üstüne getirir, biraz ortaçağ, biraz brabant düklüğü anlarına dönersiniz. ben de yolum düşünce çektiğim görüntülerden bir şehir videosu oluşturdum. merak eden varsa buyursun:

    https://youtu.be/yt8zzvhepfg
  • ici expat dolu got ici kadar bir yer
  • aykut demir`in dogum yeriymis. muahahah
hesabın var mı? giriş yap