*

  • "şanslı, mutlu ol evladım" anlamına gelen temlama.
  • genellikle yaşını başını fazlasıyla almış insanlardan, özellikle elleri öpülünce duyulabilecek bir cümledir.. hoştur, şirindir... berhudar falan.. bir de bahtiyar vardır tabii.
  • nedime ablam vardı küçükken, komşumuzdu. ilk ondan duymuştum bu cümleyi ve anlamını bilmiyordum.

    fahriye abla benzeri bir komşu kızı değildi nedime ablam, ben altı yaşındayken, o belki de ellisindeydi. mahallede her yaştan insan ona "abla" derdi nedense ve onlara ayak uydurmakta bir beis görmemiştim. en şen kahkahaları atan da oydu, en sunturlu küfürleri eden de. korkuyla karışık da olsa çok seviyordum onu. bir sabah beni gönderdiği bakkaldan dönüşümde: "berhudar ol evladım" demişti. iyi bir şeydi ama neydi bu berhudar? sormaya utandım, unuttum sonra da.

    evinin bahçesinde afacan arkadaşlarla birlikte oynadığımız bir gün, kendi elleriyle yaptığı poğaçaları tabaklara koyuyor, bir yandan da o tiz sesiyle bize sesleniyordu nedime abla: "yeter len keratalar, çabuk buraya gelin!" eğer hemen gitmezsek, poğaça yerine galiz küfürler yiyeceğimizi kesin olarak bildiğimiz için, topuklarımız kıçımıza vura vura koşturmaya başladık.

    misafirleri vardı o gün nedime abla'nın, bir sürü çocuğu bir arada görünce neşelenmişlerdi onlar da. içlerinden bir tanesi bana, "büyüyünce ne olacaksın?" diye sordu. hiç düşünmemiştim ki bunu ben? kısa süren bir şaşkınlıktan sonra "berhudar olacağım teyzeciğim" deyiverdim. o an nedime ablam başta olmak üzere, orada bulunan herkes kahkahayı patlattı.

    şaşkınlığım bir kat daha artmış ve süklüm püklüm olmuşken, sıkıca kucakladı beni nedime ablam, gözlerimden öptü ve "inşallah canım, inşallah" dedi.

    o gün öğrendim "berhudar ol evladım" sözünün ne anlama geldiğini. sonrasında ne kadar berhudar oldum emin değilim, ama nedime ablamın sıcacık anısı bile kafi gelir bazı zaman.
  • orhan gencebay abimin sıklıkla kullandığı, "çok yaşa" anlamına da gelen dilek tümcesi.
  • bayramlık ağız açılış repliği.
  • türkçeleşmiş anlamına dair rivayetlerin yanısıra "bastonun önünde olsun" şeklinde bir çevirisi mevcuttur. dua mı yoksa beddua mı olduğu henüz çözülememiştir.
  • annem bir kez soyledi bana bunu, sakacidir biraz ama ciddi soyledi. o an 70'lerde bir turk filminin icindeymisiz gibi hissettim, zaman ve mekan bukuldu kafamda. onun gencligi 70ler oldugundan belki insan zihninde hep gencligini tasiyordur diye dusundum, normali odur muhtemelen. ama yine de biraz degisik gelmisti tabii, berhudar mi ben mi? hadi bakalim oyle olsun.
hesabın var mı? giriş yap