bete noire
-
bryan ferryalbümü ve de albümde yer alan şarkılardan birisi.
-
fransızca, kara hayvan anlamında kelime, mecazi olarak günah keçisi anlamına gelmektedir.
-
bête-noir olarak yazilidigini zannettigim can dusmani anlamina gelen obek.
-
80lerde büyüyen çocuklar illa ki bilir bunu.. adını sanını değil belki ama duymuşlukları kesindir.. çünkü bir dönem sinan çetin'in çektiği reklamların müzikleri pek ünlenirdi efeem..
robert palmer-johnny and mary'yi misal, bir araba reklamında duyup ''bu ne ki bu bu'' diye merak içinde kalıp öğrenmişliğimiz vardır..
aksu reklamlarını çekerken sinan çetin, bete noire'ı kullandığı içindir ki, şarkının adını bilememek ukte konusu olmuştur pek çokları için..
hala akıllardadır o reklam.. esas kızı hatırlarım mesela ve kırmızı bir şal mı desem ne desem öyle bir şey.. ve bir şapka.. yine kırmızı.. sonbahar.. bir bank.. yapraklar..
bryan ferry'nin 1987 tarihli aynı adlı albümünün 9. şarkısıdır..
chris de burgh sanıp, gerçeği öğrendiği ve öğrendiği kişinin entari döşeneceğini duyduğu anda, aldığı bilgiyi sahibinden önce satanlara duyrulur *****... -
kreşendosu ve bryan ferry'nin belli belirsiz dokunan ama derinden dokunan sesiyle dinlemekten hiç bıkınılmayan parça. sözleri ise böyleyken böyle:
i know you - inside me
like poison like wine
now there's no sense in falling
say you'll be mine
give me the world around you
give me the time
only a dream without you
say you'll be mine
i've got - inside me
in darkness entwined
i would be lost without you
say you'll be mine
reflected in water
imagined by fire
i will be waiting for you
say you'll be mine
beware bete noire
beware bete noire -
bryan ferry'nin roxy music yılları da dahil olmak üzere en iyi albümüdür. özellikle müzikal bir bütünlüğe sahiptir ve geri vokalistlerin performansları da çok iyidir. ayrıca david gilmour da çalmıştır bu albümde.
-
dokuzuncu nesil taze yazar, hosgelmistir.
-
ingilizce'de de kullanılan fransızca tamlama. 'nefret edilen ve uzak durulmaya çalışılan bir varlık veya fikir'e bu tamlama yakıştırılıyor. black sheep gibi; ama az daha farklı, daha negatif anlamlı.
-
epeyi seneler önce axe marka deodoranın ilk çıktığı zamanlarda televizyonda bir reklamı dönerdi. cruise gemisi mi artık neyse, böyle açık denizde gidiyor, güvertede yakışıklı bir adam var, bir de saçları uçuşan esmer bir kadın var. işte bakışıyorlar filan konuşma yok, fonda bu şarkı var. çocuktuk tabii, mp3 yok bişey yok, kafaya yazdım şarkıyı. aynoyuuu insayyii ... diye . seneler sonra alakasız bi şekilde bete noire albümü elime geçti. hem de jealous guy, slave to love filan dinledikten çok sonra.
ne zaman dinlesem gözümün önünde o esmer kadının manidar bakışları, yakışıklı adamın uçuşan gömleği, bir deniz esintisi, eh tabii çocuk olmamanın getirdiği bir iç kıpırdanması... loop'a alarak su gibi akıp giden vokali, kemanı, akordiyonu, vurmalıları özümseme arzusu. (bkz: müzikal orgazm) -
guzel insandan, guzel tavsiye ve muhtesem sarki. baska yerlere goturuyor insani.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap