beyaz lale

• okuyali cok oldu ama beklemedigim derecede cinsel ayrinti buldugumu hatirliyorum. olu bir kadinin bedenine tecavuz eden bir bulgar askeri, kadinin vucudunun tasviri; beyaz ten, gogusler, vs. omer seyfettin'in tarafimdan sapik damgasi yedigi hikayedir.
• bir yerinde "usturayla kadının göğüslerinden başlayarak aşağı doğru kesiyor ve de barsaklarını flan döküyolardı ortalığa" gibilerinden bir ibare bulunduğu için çocuklukta kabusum olmuş öykü...
• (bkz: beyaz kale)
• türk edebiyatımızın en önemli s/m örneği
• ömer amcanın bu kitabını satın almak için:
  http://www.ideefixe.com/…p?sid=rz73tsgnfb8eqlovt3ii
• http://www.iksd.org/lale_beyaz.asp?m=2
• nekrofili olgusunu ilk öğrendiğim hikaye. ha ilkokulda gerekli miydi tartışılır. yazarın uslubundan mıdır, anlatılan olayın dehşetinden mıdır hikayedeki bir çok detay hala dün okumuşum gibi aklımdadır. örneğin, bulgar komutanı bolayın geçtiği şehre geldiğinde ortamın en güzel beyaz tenli, esmer ve kumral kızlarını ister ve kendince yaptığı elemeyle beyaz tenlide karar kılar. çünkü diğerlerinin tadından bıkmıştır. aynı zamanda beyaz lale lakaplı kızın dillere destan bir güzelliği vardır. dillere destan, çünkü yerli ahali sorguya çekildiğinde hiç bir şeyden habersiz olarak can korkusuyla beyaz lalenin ismini verirler. komutan, bahsi geçen beyaz lale lakaplı kızın ailesinin boyunlarına hürriyet kurdelası taktırır. en başta iyi bir şeymiş gibi görünen bu durum aslında ailenin toptan idam edilmesi, boyunlarının vurulması demektir. komutan bir şekilde evden çıkartılarak idam edilmeye götürülen ailesi yüzünden yalnız kalan beyaz lalenin evine gider, dar sokakların içindeki bu saklı cennetimsi eve müthiş bir hayranlık duyar ya ne güzel keşke asker olmasam da şöyle güzel bi evde oturup hayatımı yaşasam der. kızcağız da bu sırada evde ya kuran okuyordur ya namaz kılıyordur orası muallakta kafamda ama kıza saldırır, kız kaçar, pis adam kızı kovalar, kız kaçar, komutan kızı engelleyemeden kız kendini pencereden aşağıya atar. ama komutan iğrenç bir mahlukat olduğundan yazarın deyimiyle kızın mermer gibi soğuk ve beyaz bedenini yukarı taşıyarak en pis en meş'um en kirli emellerini kızın bedeninde söndürür.
  
  yazarın bomba öyküsü gibi vurucu bir sonla yazılmamıştır bu hikaye. olay yayılarak anlatılmıştır o yüzden tahribatı bana göre, özelllikle o zamanki aklıma göre daha fazladır.
• ya her şey tamam da, bu kitabın benim de elime geçen versiyonu olan 1981 yılı baskısında kullanılan fotoğrafa ne demeli?
  yani ne alakası var o hikaye ile bu fotoroman kapağı resmin kardeşim yahu?
  serez'in esnaf kızı, osmanlı kadar zavallı li'la nere, bu fotoğraftaki kadın nere?
  
  http://images.gittigidiyor.com/235/2350904_0.jpg
  
  veya
  
  http://static.ideefixe.com/resim.asp?uid=97341
  
  inkılap yayın evini buradan... yani, gerçekten...
• ömer seyfettin amcanın ilkokula giden çocuklar üzerinde, stephen king amcanın kitaplarından dâha sarsıcı olabilen eseri. amaç bebelere kitap sevgisi aşılayalım ise eğer, iyice yanlış bir tercih olur bu güzide eser. okut wilde amcanın canterville hortlağı'nı, hem kitapları sevsin hem öcü korkusunu yensin be canım be.
• beynimde dehsetli yerler edinmis bir hikaye. hem korkunc, hem de eziyet adi altinda fanteziye kayan bi takim biseyler. kizin pencereyi kapaticam diye bahaneyle kacmak istemesi, kizin pencereye dogru seyirtirkenki atletik hareketinden deliye donen adamin kizi birakmadan once sirtini falan isirmasi, kizin da bayilacak gibi olmasi, titremesi falan... zaten ardindan kiz kendini atiyor, adam da "sogumadan sogumadan" diye diye goturup olu kiza tecavuz ediyordu. bir de "canli cukur" mevzusu vardi ayni hikayede ama artik ona da girmek istemiyorum. midesi kaldiran gitsin okusun.
  nerden bulmusum ki ben bu kitabi o yasta? hic mi elimden alan olmamis...