• web'den yaptığım başvuruya e-posta ile bir hizmet numarası vermesi üzerine beni çok şaşırtan istanbul büyükşehir belediyesi kurumu. (özelleştirdiler mi diye düşündürmüştür hatta.)

    ardından, e-posta ile "başvurunuzu aldık, ilgileniyoruz" açıklaması gelmiştir. birkaç gün sonra da, ayrıntılı bir açıklama tarafıma iletilmiştir. bazı açıklamaları kabul etmeyerek yazdığım karşılık da kabul görmüş ve kamuya yönelik olan isteklerim harfiyen yerine getirilmiştir. öyle ki, mesela mesajımın konularından biri olan trafik ışığını gördükçe ben dikmişim gibi seviniyorum.

    ve dahası, başka insanların da olumlu sonuçlar aldığı ve pek mutlu olduğu bir servistir.
  • http://www.ibb.gov.tr/…lari/sosyal/halklailiskiler/
    http://www.ibb.gov.tr/…ersubemud/beyazmasaminisite/

    web sitesindeki ba$vuru yap kısmında, eğitim düzeyi bölümü sırasıyla $u seçeneklerden olu$uyor.
    ilkokul/lisans/lise/okur yazar/okur yazar değil/ orta okul/ön lisans/yrd doç.
    güler misin ağlar mısın..
  • web sitesinden şikayet girişi yapılırken şöyle bir durum oluyor:

    ad, soyad, meslek, eğitim, ev telefonu, e-posta giriliyor, burada bir sorun yok. sonra olay yerini tarif edin bölümünden ilçe seciliyor, ekran söyle bir titreyip kendine geliyor bu defa semt secimi isteniyor. bu asamada dikkatli olunmalı lakin semt secimi yapacağınız anda; ad, soyad vb. girişleriniz aynı kalmakla birlikte eğitim durumu aniden "okur yazar değil" e donüşüyor. ve biz de secim, yatırımının bu kadarına pes doğrusu, diyoruz sayın seyirciler.
  • (bkz: 153/#11882470)
  • internet üzerinden yaptığınız şikâyetleri siz yanlış kategorize etseniz bile gerekli yerlere ileterek ve gerçekten aktif bir biçimde şikâyetlerinizle ilgilenerek çalışan bir kurum. büyük veya küçük bir olay farketmeksizin işlerini yapmaları ise başka bir artıları. belediyenin en çalışkan bölümü dememiz sanırım pek yalan olmaz.
  • yolda yaralanmış bir hayvan gördüğünüzde haber vermeniz gereken kurum.

    153 arandıktan sonra 1'e basarak ulaşılıyor.
  • dün sitelerinden kültür tv ile ilgili yaptığım şikayete binaen, biraz önce telefonla arayıp kültür tv ye verdiğim siparişin tutarını sordular. bu kadar çabuk geri dönüş yapmalarını beklemiyordum açıkçası, umarım devamı gelir ve sorunum çözülür. sorunum çözülmese dahi bu yönde çaba sarfetmeleri son derece sevindirici.
  • yapılan şikayetlere çok hızlı geri dönen ibb kuruluşu. bakalım icraatları aynı hızda olacak mı?
  • ülke: türkiye
    şehir: "biraz" muhafazakar olarak bilinen şehirlerden biri
    tarih: temmuz 2010
    orada bulunma sebebi: uluslararası bir projeye liderlik etmek
    proje katılımcıları: 12 farklı ülkeden 20'ye yakın öğrenci (15'i kız)
    proje partneri:belediye
    hava sıcaklığı: 40-45 derece civarı
    yapılan iş: kazma, kürek ve çapalarla park düzenlemesi (gönüllü çalışma, kimse bir kuruş para almıyor)
    belediyenin verdiği üniforma: xl beden tişörtler
    kızların boy ortalaması:1.60 bile değil!
    soru: bütün bunların beyaz masa ile ne ilgisi var?
    (bkz: cevab veremedi)
    öncelikle; verdiğim tüm bu ön bilgilerin yanında çalışma sırasında, hepimizin verilen tişörtleri giymek zorunda olduğumuzu ve bu olaydan önce belediye başkanı'nın bizi ziyarete gelip, kendi gözleriyle nasıl ve ne giyinerek çalıştığımızı gördüğünü -ve katiyen herhangi bir uyarıda bulunmadığını- özellikle belirtmek istiyorum. hava inanılmaz sıcak olduğundan ve biz de dışarıda güneşin altıda çapa salladığımızdan, kız-erkek demeden hepimiz verilen tişörtlerin altına şort giyerek çalışıyorduk ama kızların boyları pek uzun olmadığından ve tişörtler de bir hayli büyük olduğundan -kızların ha neredeyse dizlerine kadar geliyordu- altına giydiğimiz şortlar görünmüyordu.
    şehrin içinde dolaştığımızda herkesin bize tabiri caizse ayı gibi bakmasını saymazsak, 1 hafta kadar sorunsuz bir şekilde çalıştık... sonra günlerden bir gün belediye'den bir sorumlu gelip, beyaz masa'dan bizimle ilgili şikayet geldiğini söyledi. beyaz masa nedir ve ne işe yarar bilemediğimden ben de saf saf " ne şikayeti" diye sordum. beyaz masa'nın ahlak masası kıvamında kullanıldığını bilsem zaten böyle saçma sapan bir soru sormak yerine direk çemkirmeye başlardım ama cahilliğin gözü kör olsun işte...
    adam bana gayet rahat bir şekilde; tişörtlerimizin altına hiçbir şey(!) giymeden çalıştığımız için, şehirdeki gençlerin ve diğer erkeklerin ahlakını bozduğumuzu ve bu konuda uyarılmamız gerektiği konusunda beyaz masa tarafından bilgilendirildiklerini söyledi ! benim yapmam gereken şey öğrencileri uyarıp daha edepli giyinmelerini sağlamakmış! e ben açtım ağzımı yümdüm gözümü tabii ki ama neye yarar ki, o insanların beyinlerindeki arızayı düzeltemedikten sonra on yıl bağırsam neye yarar...
    beş yıldır bu işi yapıyorum ve türkiye'de bir sürü şehirde bu projelerde çalıştım, her yerde aşağı yukarı aynı işlerde, aynı kıyafetlerle çalışılıyor ama ilk defa başıma böyle bir şey geliyor! islam karşıtı falan değilim, hayatım boyunca inançlı bir insan oldum, her kim olursa olsun; herkesin dinine, ibadetine saygılı oldum ama bunca yıl sonra böyle bir şeyin ilk defa "biraz" muhafazakar bilinen bir şehirde başıma gelmesi tesadüf olabilir mi allah aşkına?
    bir kere beyaz masa nedir? nasıl bir çalışma alanı var bu zıkkımın ki; adamlar gelip beni bu şekilde ferah ferah uyarabiliyor, biri anlatsın, açıklasın bana...
    ben o gelen öğrencilere yok biz aslında iran gibi değiliz, yok biz moderniz, şöyleyiz böyleyiz diye anlatırken adamların benden iletmemi istediği şeye bak arkadaş ya, bir de öyle normal bir şekilde söylüyorlar ki sanırsın biz orospuyuz, kıçımızı açıp şehrin ortasında geziyoruz da, onlar lütfedip uyarıyorlar...
    bir de ne biçim bir ahlakları varsa artık, iki bacak görünce hemen bozuluyor; din,namus elden gidiyor... o kadar da fesatlar ki; tişörtün altına şort giymiş olabileceğimiz bile akıllarına gelmiyor! neden? çünkü o kızlar yabancı, çünkü o kızların hayattaki tek amacı, tek fantezisi gelip türk erkeklerine kıçlarını sergilemek!çünkü onların gözünde zaten ahlaksız o kızlar... hoş o elbise kıvamındaki tişörtlerin altına hiçbir şey giymesek ne yazardı, kim karışabilirdi orası apayrı mesela ama neyse... o zavallı öğrenciler de saf saf gelip o şehrin insanı için gönüllü çalışıyorlar ya, en trajikomik kısmı bu bence olayın!
    ben anlamıyorum arkadaş hani islam hoşgörü diniydi? hani kimse kimseye karışmaz, yargılamazdı? hani nerde kaldı bizim müslümanlığımız? şehrimize gelen turiste de mi anlayış gösteremez hale geldik biz artık? modernlikmiş, ılımlı islammış, peh... bu şekilde gidersek olsak olsak ılımlı şeriatçı olabiliriz biz ancak, o da şanslıysak...
  • yaptigim sikayete "..orasi sisli belediyesi'nin bolgesi. sikayetinizi oraya iletin.." gibi bir cevapla donduler. evet geri donmeleri bile buyuk incelik!! ama zaten ben basvurumda sisli belediyesi'nden bir sonuc alamadigim icin onlara basvurdugumu belirtmistim. anlayacaginiz orasi da isi uzerinden atmanin yolunu bulmus. sisli tokyo'da midir ki istanbul buyuksehir belediyesi'nin sorumluluk alanina girmez!
hesabın var mı? giriş yap