• hull universitesinde siyaset teorisi profesörüdür kendisi ve aynı zamanda harvard, viyana ve barcelona da ki bir cok üniversite de misafir profesorluk yapmıstır.1992 british asian of the year ödülüne ve 1999 bbc yasam boyu basari ödülüne layık görülmüstür..kisaca uluslararası kuramlarda ve siyaset felsefesi üzerine calısmalarda basarılı bir insandır.

    (bkz: tebrikler)
    (bkz: alkıslarla ugurluyoruz)
    (bkz: izmir marsı)
  • aşağıdaki metinlerine, bir yazısından çeviri ile oluşturulan bir makalede yer verilmiş şahsiyettir:

    "... liberalizm ve sömürgecilik birlikte gelişmiştir. bazı istisnalar dışında liberaller sömürgeciliği onaylamış ve ona meşruiyet imkanı sunan bir ideoloji oluşturmuşlardır."

    "liberalizm, liberal olmayan yaşam tarzlarını liberalizmin medenileştirme misyonuna muhtaç ilkel yaşam tarzları olarak değerlendirip reddeden, misyoner, kendi ırkının üstünlüğüne inanan dar bir anlayış haline gelmiştir."

    "mill'in deyişiyle sadece sayıları az olan 'havas' bunu yapma gücüne sahipti. geri kalanlar bu yönde eğitilmeli ve bu eğitim sağlanıncaya kadar kontrol altında tutulmalıydı." (insanın kendi kendine başkaldırması, eğilimleri yerine ideali tercih edebilmesi için gereken güç kastediliyor)

    "...'şayet bunlar daha fazla gelişeceklerse bu ancak yabancılar vasıtasıyla olmak zorundadır.'" ("geri kalmış" dediği toplumlara yönelik john stuart mill'in iddiası)

    "doğu bireyselliği kaybettiği için durağan hale gelmiştir." (mill referanslı liberalizmin görüşü olarak)

    "... liberalizm saplantı derecesinde gelenek, önyargı, adet, muhafazakarlık ve toplum karşıtı hal alıp hem çok dar bir şekilde tanımlandı hem de ilerleme, akılcılık, özgürlük, bireysellik, tercih yetisi, otonomi gibi değerlerin önemini çok abarttı."

    "sömürge tecrübesi, millci liberalizm için marjinal bir unsur değil bilakis onun özüne nüfuz etmiş, onun kendi kendini tanımlamasına şekil vermiştir."

    "... liberal olmayan yaşam biçimlerini anlamasına imkan vermemiş ve onları gayri insani ve baskıcı olarak değerlendirmiştir." (millci liberalizm için söyleniyor)

    "millci liberal misyoner, merhametsiz bir pedagog, medenileştirici, global mürşid olmaktan kaçınamamıştır. bu nedenle millci liberalizmin eğitim araçlarını kullanması hiç de şaşırtıcı olmasa gerek."

    "millci liberalizm aynı zamanda çok derin güvensizlik ve çekingenlik sergilemektedir. bu anlayış bireyselliği insanlığın ilerlemesinin ana anahtarı ve barbarlığa karşı tek korunma aracı olarak görmektedir. bununla beraber millci liberalizm bireyselliğin, bir kısmı insanın tabiatında yerleşik düşman güçlerin sürekli tehdidi altında olan narin bir bitki olduğu konusunda ikna olmuştu. millci liberalizm, liberalizmin geleceği hakkında son derece vehimli ve endişeli olup, 'medeniyete' öldürücü bir tehdit olarak gördüğü evrensel oy hakkı ve hükümetlerin halka karşı sorumlu olması talepleri karşısında çok aşırı bir ürkeklik sergilemektedir. mill'den çok sonra liberaller, komünizmin hatta sosyalizmin varlığına karşı benzer bir ürkeklik göstermişlerdir. günümüzde ise komünizm tehdit olmaktan çıktığı için dini (özellikle islami) fundamentalizm liberalizmin yeni kabusu olmuştur. bu noktada maniheizm'e benzeyen millci liberal görüş düşmansız bir dünyayı imkansız görmekte ve bu özgürlük aşıkları hiçbir zaman ihtiyatı elden bırakma riskini göze alamamaktadırlar."

    "mill'in aksine, raz'a göre tercihlerini kendi yaptığı sürece otonom bireyin ne olacağı ve ne yapacağı konusunda yaptığı tercihlerin maliyeti önemli değildir."

    "avrupalılar otonomiye değer verdikleri kadar, faşizm, nazizm, komünizm, kolektivizm, fundamentalizm ve garip dini gruplara verilen halk desteğinde yeterince aşikar olduğu üzere başkası tarafından kontrol edilip yönetilmeye de (heteronomi) değer vermektedir."

    "liberal olmadıkları için hepsi aynıdır!" (liberal görüşün kendisi dışındaki tüm farklı sosyal yapılara yönelik bakışı olarak)

    "raz da mill gibi liberal olmayan yaşam tarzlarının otonomi ve tercihe değer vermediklerini farz ettiği için bu toplumların bu değerleri farklı şekilde tanımlayıp onları yaşamın çeşitli alan ve faaliyetlerinde farklı şekillerde kullanabilecekleri ihtimalini keşfetme imkanını elinden kaçırmaktadır."

    "oyuna katılıp nasıl oynamasını bilenler mevcut boşlukları çok iyi kullanırlar."

    "bir hindu cenazede, düğünde ve işte ne giyileceğini, farklı derecelerdeki sosyal münasebetlerde ve arkadaşlık ilişkilerinde nasıl cevap verilmesi gerektiğini, farklı durumlarda nasıl davranılacağını düzenleyen batının, bireylerin seçimlerine karışmadığını nasıl iddia edebildiğini anlamamaktadır. kendi toplumunda bu tip davranışlar kişinin kendi tercihine bırakıldığından bir hindu, batı toplumunu çok katı ve baskıcı bulmaktadır."

    "otonomi ve seçme yetisi kavramlarının, raz ve diğer liberallerin yüklediği moral değeri içerip içermediği hususu son derece muğlaktır."

    "mill'in düşünce biçiminin temel özelliğini takip ederek raz hatalı bir şekilde farklılığı zıtlığa dönüştürmekte (bu düşünce tarzını hegel mantık'ında harika bir şekilde ortaya koymuştur) ve bizden farklı olanlar zorunlu olarak bizim karşımızdadır; liberal olmayanlar zorunlu olarak dar görüşlü olup bir tehlike arz ederler şeklinde düşünmektedir."

    "... iç-içe geçmiş şahıslar ..." (liberal olmayan toplumları açıklamak için geliştirdiği teoriye verdiği ad)

    "aile, akraba, din ve diğer bağlarla bağlanmış şahıslar kendilerini 'başkalarıyla' belirli ilişkilere giren bağımsız, ontolojik olarak kendi kendine yeterli birimler olarak görmezler. bilakis kendilerini, kimlikleri bu ilişkilerden meydana gelmiş, onlardan soyutlanarak tanımlanması imkansız iç-içe geçmiş şahıslar olarak görürler." ("iç-içe geçmiş şahıslar" teorisi açımlanıyor)

    "şayet biz hindistan, çin veya islam'ın insan hakkındaki bakış açılarını ölçü alsak, birey merkezli ve hatta birey saplantılı liberal toplumların aşağı derecede olacağı aşikardır."

    "... onların 'asimile' edilmelerini veya hakim liberal kültüre 'entegre edilmelerini' yahut köklü bir şekilde reforme edilmelerini ya da yok olmalarına izin verilmesi gerektiğini ..." (göçmen kültürlere dönük tutum belirtiliyor)

    "...adalet ortak anlam ve değerler sistemi gerektirir ..."

    "hiçbir yaşam biçimi ne kadar zengin olursa olsun insanlığın potansiyelini tam olarak ifade edemez."

    "insanın kapasite ve özlemleri çeliştiği için onlardan bazılarını geliştirme, zorunlu olarak diğerlerini ihmal etme, baskı altına alma, marjinal kılma sonuçlarını doğuracaktır."

    not: "üstün insanlar mill'den rawls'a liberalizmin dar görüşlülüğü" başlığı ile, 1994 yılında yayımlanmış bir yazıdan, hızır murat köse tarafından çevrilerek kasım/01'de yayımlanan makaleden, yazımı aynen korunarak alınmıştır.
  • liberal düşüncenin felsefedeki tutarlı temsilcilerindendir. liberalizm övgüsü yapıp, liberalizmin ilkelerini dayatanlara inat, kültürcülük ile evrenselcilik arasında bir orta yol tutturma çabasındaki düşünürdür. kimi temellendirmeleri havalarda salınsa da, felsefi perspektifi kuvvetli, anlatımı zevklidir.
    genellikle, ingiltere, kanada ve hindistan gibi örnekler üzerine yazar ve bu diyarlardaki birlikte yaşama yollarını soruşturur. çokkültürcülük kavramını diğer benzerlerinden farklı bir noktada okumasıyla alanda kendine saygın bir yer edinmeyi başarmıştır (fakat kuramcıyı futbolcu, aktör vs. gibi anlatarak deneysel bir tat yakalamışım, bitince fark ettim).
hesabın var mı? giriş yap