• bilim dili türkçe
    yazim dili türkçe

    prof. dr. hilmi hacisalihoğlu

    gezegenimizde irili ufaklı 30.000 farklı dil konuşulmaktadır. bunların bir kısmının 25-30 kişilik kabilelerde geçerli birkaç yüz kelimelik diller olmalarına karşın bir kısmı da dünyaca yaygındır. dünyaca yaygın dillerden biri de türkçemizdir. türkçemiz okunduğu gibi yazılan ya da yazıldığı gibi okunan, grameri kolay ve mantıklı, alfabesinde kafa karıştıran harfleri olmayan bir dildir. desimal sisteme en mantıklı uyum sağlayan dildir. bir, iki,... dokuz; on, o bir, on iki,...; on dokuz;... doksan, doksan bir, doksan iki,... doksan dokuz,... bu uyumlu sayma ve dil sistemi örneğine bir eş daha bulamayız. bu husus abd’de son yıllarda en çok satılan being digital isimli kitapta teyit edilmekte ve türkçe, uluslar arası bilgisayar için en uygun dil olarak tanımlanmaktadır.

    bunu göremediği için, “türkçe bilim değildir...” diyen yök başkanımız, neden onu bilim dili yapmak için hiçbir işlem yapmıyor, daha hangi makama yükselmeyi bekliyor?

    ingilizce ve rusça gibi dillerin konuşulduğu ülkelerde, yabancı dillerdeki yayınları anında kendi dillerine tercüme edip, daha 20-25 yaştaki araştırmacılarının yayınları anında kendi dillerine tercüme edip, daha 20-25 yaştaki araştırmacılarının ellerine sunan merkezleri vardır. böylece, bu merkezi kuramayan ülkelerin gençlerine oranla, onların gençleri, ana dillerinden başka dilleri (ki hepsini öğrenmek zaten imkânsız) öğrenmek için zaman harcamak yerine, gelişmeleri, yenilikleri kendi ana dillerinden takip ederek zaman kazanmaktan başka kendi dillerine yeni kelimeler de kazandırmaktadırlar.

    .

    lisan öğrenmeye karşı değiliz, ancak insanlar kendi ana dillerinde daha kolay öğrenirler, yaratıcılık ana dille olur. insanlar rüyalarında bile ana dillerini kullanırlar. bu nedenle ana dilimizde eğitim esastır, böylece ana dilimize yeni terimleri de yerleştirmiş oluruz. örneğin bir uzay mekiği ile 1.500 yeni kelime ingilizceye girmiştir. bunların türkçe karşılıkları bize yasak mıdır? bunları kim türkçeleştirecektir? yabancı dil öğrenmek elbette güzel bir iştir ama, bir yabancı dil bilmek, bilim adamı olmak için, bugünkü koşullarda gerekli koşul gibi görünüyorsa da yeterli koşul değildir.

    yabancı dil hayranlığımız tabelâlarımıza kadar inmiştir. (hotel, motel, hospital, market, restaurant...) taşradan gelen sadece türkçe bilen bir türk vatandaşını bilkent plâza’ya bırakırsak yabancı bir ülkede olduğuna inanır. bunun yanında gramer yapısı bakımından türkçemizle mukayese edilemeyecek kadar düzensiz olan ve bilim dili sayılan dillerin sahipleri bizim yaptığımızın aksine, dillerini koruma ve geliştirme kanunları çıkarıyorlar. (örneğin 1994’de fransa’nın çıkardığı dil kanunu) eğer dilimize sahip çıkmazsak, dün bir bilim dili olan ve sahip çıkılmadığı için bugün ölü sayılan lâtince gibi, yarın bizim 2000 yıllık mazisi olan türkçemiz de unutulur.

    bu konuda çeşitli ortamlarda (üniversite, tv, konferans, meb ve yök seviyesindeki toplantılarda) yaptığım konuşmalarda bir “millî tercüme merkezinin kurulması”na işaret ettim, ediyorum. bu hususa hiç sahip çıkan olmuyor. böyle bir merkezin kurulması bir kişinin, bir üniversitenin işi olamaz. ama böyle bir merkezin kurulması dilimize ve milletimize en iyi hizmetlerden biri olur.

    “öyle istiyorum ki, türk dili bilim yöntemleriyle kurallarını

    ortaya koysun ve her dalda yazı yazanlar, bütün terimleriyle

    çoğunluğun anlayabileceği güzel, ahenkli dilimizi kullansınlar.”

    atatürk
  • prof. dr. hilmi hacisalihoglu tarafindan kaleme alinmi$, yabanci dillerin turkce'ye saldirisina dikkat cekmek isteyen, buna ragmen, kendi icinde yeterince yabanci sozcuk barindiran bir yazidir, ornek vermek gerekirse: kelime (arapca "kelam"dan gelir, turkcesi "sozcuk"), gramer (dilbilgisi), alfabe (abece), desimal (ondalık), husus (konu), teyid (onay), imkânsız (olanaksız), lisan (dil), mukayese (kar$ila$tirma), kanun (yasa), mazi (gecmi$), millî (ulusal), millet (ulus)... sen daha arabin diline ettigini duzeltmemi$ken sadece ingilizce'ye takman komik gorunmez mi diye derin derin du$undurur adami.

    demek ki siz biz hepimiz olayin icinde kaybolup gitmi$iz hocam.
  • bilim ve ütopya dergisinin yanılmıyorsam 99 senesinde çıkmış bir sayısında derin derin irdelenmiş bir kavram. hepsini füzyona sokup ana fikir belirttiğimizde: "süper olur aslında yaa" dan öteye gidemeyen yazılar silsilesi.
  • hem bilimiñ hem de türkçeniñ özgür bırakılıp devlet otoritesinden ve tekelinden arındırıldığı, yani ikisiniñ de merkezsizleştirilmiş olduğu gün gerçekleşebilir. ondan önce değil.

    (bkz: yök)
    (bkz: tdk)
    (bkz: meb)
  • hahahhahah.
  • türk üniversitelerinde torpil kalktığı, yök gittiği gün hem de aynı gün gerçekleşebilecek olandır.

    olmayan bir şeyi yazamazsınız mantığı hakim oysa bilimde olmayan bir şeyin olmadığını yazabilirsiniz.
  • yoktur. ne zaman türkiye dünya çapında bilimin yapıldığı ülke olur o gün bilim dili türkçe diye bir şey de olur. ya da şöyle diyelim, bilimsel terimlere türkçe karşılık bulma çabası şu an taşıma suyla değirmen döndürmedir. gavur kavramı icat ediyor, adını koyuyor, biz ondan öğrenip sonra bunun türkçesi ne olmalı diyoruz. çoğu zaman da yapabildiğimiz ya biraz uydurukçuluk ya da birebir çeviriden ötesi değil. biz kendi yaptığımız bilimi bile çoğu kez türkçe yazmıyoruz. niye yazalım ki, türkiye'de alanımızda çalışan 6 meslektaşımız için makale yazmanın kime ne faydası var? öyle olunca da türkçe ders kitaplarına yazmak için hariç türkçe bilime de ihtiyaç yok.
  • bilim dili olarak türkçe ile günlük veya normal türkçe arasında adeta bir uçurum mu var bana mı öyle geliyor? e heralde farklı olacak birader, bilim dili dediğinde zaten bir sürü terim filan olur dediğinizi duyar gibiyim. ancak şöyle ilginç bir durum var ki, mesela normal ingilizce ile bilim dili olarak ingilizce arasında çok uçuk bir fark yok gibi gelmiştir bana hep. oysa, ales'te çıkan türkçe paragraf sorularını okurken bazen kendi kendime, ulan türkçe benim anadilim miydi diye sormadan edemediğim çok olmuştur. siz de, normal akademik bir makalenin sadece özetinin türkçesine bakın, ve ingilizceniz varsa aynı özetin bir de ingilizcesine bakın ne dediğimi anlayacaksınız.
  • "türkçemiz okunduğu gibi yazılan ya da yazıldığı gibi okunan, grameri kolay ve mantıklı, alfabesinde kafa karıştıran harfleri olmayan bir dildir."

    (bkz: yumuşak g)
    (bkz: lol)
hesabın var mı? giriş yap