*

  • (bkz: knowing)
  • (bkz: çokbilmiş)
    (bkz: bilgiç)
    (bkz: eke), ekece
  • bilgili.
    aslında bilmiş diye başlamam gerektirdi. fakat bilgili deyip sana saygıda kusur etmek istemedim.
    sana sanatı sorsam; mimar sinan hakkında güzel bir nutuk çekersin. belki yanına mişelengelo’yu da bonus olarak eklersin. ama ne aziz petrus bazilikasının tavanındaki kabartmalardan, nede selimiye camii’nin akustiğinden haberin vardır. şimdi sana aşk'ı sorsam; beraber olduğun insanları ballandırıp anlatırsın. belki nasıl yattığını da anlatırsın utanmadan. ama birbirini seven insanların duygularını tahayyül edemezsin.
    sağlığına ve gençliğine güvenerek yolda, otobüste, sahilde keyifle eğlenirken,
    yokuş tırmanan yaşlı birisinin çektiği zorluğu, eziyeti bilemezsin.
    her güne mutlak bir hatayla başlayıp, o günü bir başka hatayla tamamlarsın. o gün yaptıklarının ne farkına varır sın, nede gönlünü kırmamak için uyaran olur seni. ama fermuarı açık kalmış diye birisine sırıtmaktan çekinmezsin.
    sana saygıyı sorsam; insanları saygısızlık ve bilgisizlikle suçlayarak söze başlarsın ama senin başkalarına saygın yoktur.
    seninle ilgili yazılacak sayfalar dolusu yazı çıkabilir. ben sadece yanlış olanı biraz göstermeye çalıştım. başkalarına akıl vermeye önce kendinden başlamalısın bilmiş insan.
hesabın var mı? giriş yap