• öyle bir yakalanmaktır ki aslında sebepsiz bir huzursuzluk duyar insan içinde.
    bim marketten istiflediğiniz poşetlerle bakkala görünmek istemezsiniz. ne de olsa yıllardır kahrınızı çeken o bakkal, size her açıdan bim den daha yakındır.

    misal,
    "-hamza abi bi malboro, bi kalıp peynir ver ordan.. ay başı vercem parasını yaz hesaba kaçmıyoruz ya!"

    diyemezsiniz bim e gidip.

    ee durum böyle olunca da hamza abi eliniz dolu bim poşetleriyle sizi yakaladığında:
    " ulan paran yokken yazdırmayı biliyosun di mi, görürsün sen" bakışı fırlatmakta yerden göğe kadar haklıdır.

    siz de haliyle:
    "bakma abi öyle elime para geçti biliyosun bim senden daha ucuz kabul et" bakışı fırlatmakta haklı da olabilirsiniz.
  • - abi valla sandığın gibi bir şey değil.
  • bakkalın ters ters bakmasıyla sonuçlanır, ertesi gün arabanı bakkalın önünde bırakırsan ekmek parası falan diye kıyameti koparır, burdaki amacı seni mahalleye rezil etmektir.
  • korkulacak ya da çekinilecek bir durum değil. sonuçta bakkal da dükkanı çırağa emanet edip evinin alışverişini yapmak için bim'e gidiyor o sırada.
  • bakkaldan 1,5 yılda sadece 3-4 kez ekmek bir kez süt bir kez de domates aldığım için pek umursamadığım durum. süte bim'den aldığım sütün iki katı para ödemiştim. o yüzden gıcığım zaten.
hesabın var mı? giriş yap