bin yıl
-
bana dokunmayanın yaşayacağı şey.
-
turgut uyar şiiridir.
sıcak pazar sabahları gönendiriyordu
bin yıllık bir kent gibi
"sende bu sevinç oldukça
çok direnirsin ölüme"
oysa sevinç değildi bu
ışığıydı bir gaz lambasının
onu öyle tanıdı öyle bildi
solgundu ama dirençliydi
çözümsüz bazı geceleri
göçleri kırımları ölümleri
bir su inceliğinde tarttı
ve olumlu kıldı
kimdi çünkü ölümlü kıldı aynı zamanda
"ve hayatı böylece somutladı" dedi birisi
bütün bunları kim söyler ki
bakır ve kağıt toplayan bir hurdacının ardından
duyguların çıkmazda olduğu bir akşamüstü
kiremitler incelir yağmurlardan
oluklar paslanır
"ama" demiş birisi
"su koşar ama taş yorulur"
ne demek olursa olsun
insan gözlerini bir kez hazirana açtı mı
bütün yaşlı kadınlar
akasya ıhlamur ve iğde
ıhlamur ihtiyar kadınlar ve iğde
[kayayı delen incir, 1999, can yayınları] -
bir genel cerrah arkadaşımdan benzersiz içgörü: "bazı hastalıkların sadece palyatif olarak tedavi edilebileceğini bilen bizler*, ülkede bin yıllık kronik sorunlar halledilemiyor diye üzülüp kızıyoruz."
"bin yıldan uzun bir gecenin bestesidir bu.
bin yıl sürecek zannedilen kar sesidir bu." yahya kemal beyatlı (kar musıkileri)
mephistopheles:
"insan bulunduğu yere kolayca alışır!
kayasının üstünde gözetler bizi bayan ilse
heinrich, tepesinin üstünde kıvanç verir çevreye,
elend yöresinin tadını kaçırır horlayıcılar,
buna karşın bin yıl için işler düzenlidir." goethe - faust (çev. ismet zeki eyuboğlu)
[sonuç olarak isa'yla şeytan yahut düşmüş melek deccal arasındaki karşıtların gerilimi, yaratılışla başlayan bütün hıristiyanlık tarihi boyunca hiç olmadığı kadar artmıştır. eyüp peygamber zamanında şeytan hala tanrının çocukları* arasındadır. eyüp suresi 6. ayette şöyle der: "bir gün ilahi varlıklar rabbin huzuruna çıkmak için geldiklerinde, şeytan da onlarla geldi." ilahi varlıkların bir araya gelişinin bu tablosu, ne yeni ahit'teki "çekil şeytan" ayetine (matta 4:10), ne de bin yıl için yeraltına zincirlenen ejderhaya dair bir ipucu vermez (vahiy 20:2). bir taraftaki ışık bolluğu sanki diğer yanda kapkara bir karanlığı doğurmuştu.] carl gustav jung - aspects of the masculine
"nima* yaklaşık kırk yıl boyunca özellikle de ülkesinin yüzyılın en çalkantılı siyasi dönüşümlerin içine çekildiği 1920'li ve 1930'lu yıllarda, memleketi hazar'ın ormanlarına ve dağlarına sığınmış ve aklına koyduğu tek vazifeye, yani bin yıllardır farsça şiiri çerçeveleyip şekillendiren biçimsel vezin tekniğinin hantal, paslanmış ve ezici prangalarını kırıp atmaya odaklanmıştır." hamid dabashi - iran ketlenmiş halk
(ilk giri tarihi: 3.6.2018)
(bkz: bin yıldır) -
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap