• evet günlerdir bu konu kafamı kurcalıyor.
    kendi çocukluğumu ele alayım önce. çocukken annemden 1-2 kez tokat yemişimdir. (kimin haklı olup olmadığı önemli değil). bu olaylar şuan anneme olan sevgimi azaltmış mıdır ?
    - kesinlikle hayır. annemi çok seviyorum. ve ben küçükken yapmış olduğu şeyi normal olarak görüyorum şuanda

    eminim çoğumuz annesinden tokat yemiştir.

    peki dayak yemek dövmek sayılır mı ?
    ne kadar dayak dövmek sayılmalı ?
    anne çocuğuna dayak atabilir mi ?

    bu soruların kafamı kurcalamasının sebebi şu
    tvlerde gündüz kuşağında programlar yapılıyor. eğer bir kadın çocuğuna dayak atmışsa bu kadın kötü bir kadın olarak lanse ediliyor ve çocuğun koruma altına alınması gerektiği konuşuluyor

    her konuda bilgisi olan sözlükçülerin fikirlerini merak ettiğim sorunsal
  • nefret ettiğim başlıklardan biri daha ve ilk kez nefret ede ede yazacağım:
    şöyle söyleyeyim,
    dayağın azını çoğunu bilmem, kabul de etmem
    yok çocuk arsızmış, yok laf dinlemiyormuş bilmem ne..
    varsa cesareti dönsün aynaya kendi suratına baksın bunu yapabilen anne müsvettesi, evladına veremediği terbiyeyi kendi suratında arasın.
    öz basiretsizliği yüzünden,
    bir çocuğa her ne şekilde olursa olsun elini kaldıranın yedi cihanda yakası bir araya gelmesin der, susarım.
    not: 12 yaşında bir erkek çocuk annesiyim.
  • iki çocuk annesi, doktora yapmış, gayet eğitimli ve kültürlü biri olarak diyorum ki yaşamadan bilemezsiniz. bazen gerçekten dovmekten başka careniz kalmıyor. kınadığı şeyi yaşamadan ölmezmiş insan.
  • dövebilir mi? evet, bu gücü var.

    doğru soru "dövmeye hakkı var mı" olmalıdır.

    cevap ise kronolojide gizlidir. eskiden normal sayılan birçok gelenek ve davranış kalıbı, günümüzde terk edilmeye çalışılmaktadır. çocuk yaşta evlilik ya da anne baba olma gibi. bu çağ dışı eylemlerden, daha güzel ve sağlıklı bir gelecek için " yanlıştır" deyip vazgeçiyoruz yavaş yavaş.

    anneler eskiden vururdu, evet. kimse de yaşadığı travmaları ona bağlamaz, annesine olan sevgisine halel getirmezdi. gel gör ki devir değişti, anneler de değişmek zorunda. kendince terbiye edecek diye yaptıklarının aslında zarar verdiğini bilmeli ve artık bu davranış kalıbını ötelemeli.
  • babasından hiç annesinden 1 kere tokat yemiş bir okul öncesi öğretmeni olarak söylüyorum dövülmemesi gerekir lakin büyük konuşmamak da gerekir dünyanın da sonu değildir..
  • kimse kimseyi dövemez kardeşim.

    çocuk allah'ın emanetidir, sahip olduğun bir et yığını değil.
  • annemle eskileri konuşup güldüğümüz bir gün, ortamda kızım(13) da var. laf yine abim ve benim yaramazlıklarımıza ve annemden yediğimiz dayaklara geldi.

    ben- sende de hiç insaf yoktu ha, artık monotonluktan sıkılma mıdır nedir her defasında yeni bir alet edevat buluyordun dövmek için.
    annem- kızım laftan anlamıyordunuz. ne yapayım, o sinirle elime ne geçerse işte
    ben- ya git, bi keresinde raket kırdın ya kafamda.
    annem- ahahha değil mi
    kızım- komik mi şimdi bu?
    ben - ya kızım, doğru değil tabi ama sinirle olan olmuş işte. yoksa ister mi canımı yakmayı?
    kızım- pişman olsaydınız gülemezdiniz.

    e sustuk. bunun eğitimle, kültürle, yaşla, küçükken yaşanılan travmayla çok da ilgisi yok. 13 yıldır bırak şiddeti, tek kırıcı söz söylemedim kızıma. sana karşılık veremeyecek, güç olarak eşit olmadığınız bir insana şiddet uygulamak acizliktir.

    yapmayın, siz maruz kalmışsanız bile, hiçbir çocuğa şiddeti hak görmeyin.
  • dövüyorsa dengeyi tutturamamış demektir.
    tabii uzaktan davulun sesi hoş geliyor.
    annem yoktu.
    babamdan tek tokadı altı yaşında yedim.
    eve uğramıyor diye onu tokatladığım zaman.
    neticede ikimiz de haklıydık.
    anne baba dayağı bazen kaçınılmazdır.

    çocuk büyüdüğünde, artık ne haldeyse, anne baba huzur duyabiliyorsa, kendi geçmişleriyle barışıksa, çocuk hala onları seviyorsa, sorun yok demektir.
  • cevabı hayır olan sorunsaldır. dayak ile bırakın çocuğu hayvan bile terbiye edilmez. çünkü dayak atmak karşıdaki bireye doğru davranışı kazandırmaz. sadece yanlış davranışı bastırır.

    o yüzden dayak atmak yerine karşıdaki kişinin bir insan olduğunu düşünerek doğru davranışı kazandırmak için başka çözümler üretilmelidir. çünkü yapılan yanlışlar çocuğun bilinç dışına istenmeyen davranışları yerleştirecektir ve çocuk bir ömür boyunca bunlarla belli zamanlarda karşılacaktır.
  • kimse ağzını burnunu kırsın demiyor abartıya gerek yok ama illaki dövebilir ben karşı değilim
hesabın var mı? giriş yap