• (bkz: starbucks)
  • kahvenin acı olması ile hatır arasındaki bağlantıyı anlayamadığım özlü söz.

    tamam güzel, doğru da kahve niye acı ki?
  • cagimizin hastaliklarindan, hafiza kirliligi ile hatir kelimesinin ne yazık ki giderek rafin daha da yukseklere kaldirilmasiyla, gun gectikce onemini, anlamini yitirmeye yuz tutmu$ onerme...
  • tarihin dipnotlarindan.. kahvenin hatiri adli eski bir hikaye;
    vaktiyle istanbul’da yemi$ iskelesi’nde kahvecilik yapan ve basindan türlü maceralar geçtikten sonra ama dü$en bir adamdan naklen üsküdarli halk $airi vasif, ondan da naklen re$ad ekrem söyle kaydediyor (istanbul ansiklopedisi v, 2808):
    bu adamin “bir gün kahvehanesine bir yeniçeri gelip,
    – hey arkada$!. hep müsterilerine birer kahve yap, lakin su kafire yapma, demi$.. kafir dedigi de bir kö$ede oturup nargile içen bir rum gemi kaptani imi$.. ama, hiç süphesiz ki o zaman gözü açik, birer kahve yapip vermi$.. en sonra da iki kahve yapip:
    – kaptan, biz de seninle içelim!.. diye rum mü$terinin yanina oturmus. yeniçeri,
    – heeyy!.. ben sana o kafire kahve yapma diye tenbih etmedim mi? deyince kahveci de,
    – kaptana yaptigim kahve senden degil, ocaktandir aga!.. cevabini vermi$..

    aradan zaman geçmi$. sisam adasinda büyük bir isyan bas göstermi$.. kahvecide yeniçeri ocaginda kayitli asker oldugu için adaya sevk edilmi$.. askerin arasinda suyu bulduguna göre sisam’da asi olan rumlar, ele geçirdikleri türk esirleri bir meydanda müzayede ile satarlar, arttirip alan da hemen bogazlayip kesermi$.. müzayede ile esir satmaktan kasitlari da, isyan hareketini beslemek için bir nevi yardim toplamakmi$.. gün gelmi$, yemis iskelesi’nin kahvecisi de rumlarin eline esir dü$mü$ ve diger esirlerle birlikte o meydanda sati$a çikarilmi$.. istekliler kaç ki$i ise kar$ilarina dizilmi$ler, bekle$irler imis.. osirada tepeden tirnaga silahli bir rum gelmi$.. bunlari gözden geçirdikten sonra bir iskemleye oturmu$.. müzayede de ba$lami$.. ilk, bir paradan ba$larlarmi$.. bir canda bes paraya, on paraya kadar çikarmi$.. sira kahveciye gelince iskemlede oturan o silahli adam yekden,
    – be$ kuru$!.. diye bagirmi$.
    arttiran olmayinca da esiri alip bir muhafiz nezareti altinda $ehirden çikarmi$.. zavalli kahveci, “beni be$ kuru$a aldigina göre kimbilir ne gibi iskencelerle öldürecek!?..” diye dü$ünürken, issiz bir yerde o silahli rum:
    – korkma, demi$, sen beni tanimadin ama ben seni tanidim.. hani bir yeniçeri bana hakaret ettigi zaman sen onu dinlemeyip bana kahve ikram eden yemis iskelesi’ndeki kahveci degil misin?!...
    kucaklasip öpü$mü$ler.
    bir fincan kahvenin hatirini sayanlardir ki asi de olsa, saki de olsa merd adamdir..
    dogru söze ne denir!.. dedirten hikaye..
  • hatırı olmasını olumlu bir şeymiş gibi çağrıştıran;oysaki yer verdiği "acı" kelimesi nedeniyle,durumun aslında olumsuz algılanmasını buyuran garip atasözü. kahve diye size ikram ettikleri bir fincan acı kahveyi içince,o pis tadı yıllarca unutamamanız,ikram sahibini yaptığı boktan kahve yüzünden öfkeyle anmanız pek olasıdır. o yüzden hatırı vardır.
  • "bir fincan kahve olsam kırk yıl hatırım vardı,ömrümü sana verdim dönüp baksan ne vardı " diye devam eden türk sanat müziği eseri vardır ki bir kahve kadar olamadım serzenişi mevcuttur şarkıda.
hesabın var mı? giriş yap