bir kadın için çabalamayan erkek

• bu devirde bir kadının "uzun süreli çaba" ile elde edilmeyeceğini bilen tecrübeli erkektir. evet hayvanlar aleminde bile erkekler dişilerin peşinde koşuyor. dolayısıyla kadına karşı ilk adımı atmak erkek olarak sizin göreviniz. ama adıma cevap vermeyen kadının ısrarla peşinde koşmak aşk, sevda falan değil maalesef tek kelimeyle ezikliktir.
  
  peki bu konuda ölçümüz ne olacak? ölçümüz iki hamle.
  
  iki kez tanışma isteğine cevap vermeyen (tabii ki yoldan geçen bir kadına değil, sosyal bir ortamdaki kadına), iki kez atılan mesaja cevap vermeyen, iki kez buluşma davetini geri çeviren, iki fiziksel yakınlaşmadan (el tutma, sarılma, öpüşme, ileriki aşamada seks) kaçan kadını tarihin tozlu sayfalarına yolluyoruz. bu kadar basit.
  
  kız evi naz evi olayı eskide kaldı. bugünün kadını cesur, ilgisi varsa zaten işi sizin için kolaylaştırır. hatta tek seferde bile sonuç alırsınız. o yüzden gereksiz çabalarla ne değerli vaktinizi çarçur edin, ne de kadını darlayıp arkadaş ortamında "uf fukara sümüğü gibi yapıştı şekerim" egosu yaşatın. türk kızının götü kalkık diye ağlıyorsunuz ortamlarda. düşünün bakalım niye? bariz ilgisizlik işaretlerini anlamayan amatörler olduğunuz için olabilir mi?
  
  bir sır daha vereyim, siz bu iki hamle kuralını uygulayıp uzadığınız zaman belki de kız "oha ya nasıl olur?!" nidasıyla şaşırıp sizinle tekrar iletişim kurmaya çalışacak ve ibre tersine dönecek. çünkü muhtemelen hayatında ilk defa bir erkek sözlü olarak reddedilmeden kadını anlayıp uzaklaşmış olacak. (bkz: hayatında hiç reddedilmemiş erkek/@cevirimanyagi) fukara sümüğü gibi yapışan erkeklere alışık bir kadın için sık görülen bir doğa olayı değil (tabii aşırı narsist ve kafayı feminizm ile bozmuş kadınlar hariç).
  
  bir daha bir kızın peşinden aylarca koştuğunuzu görmicem tamam mı? sopalarım bak.
• bu işlerin çaba ile olmadığını, toplumun çaba diye gördüğü her şeyin o kadın tarafından opsiyonsuz erkek çırpınışları olarak görüldüğünü ve daha çok küçümsenmesine yol açacağını, kadınların bu ısrara ancak değerli ve statüsü yüksek bir erkekten gelince değer vereceğini bilen tecrübeli erkektir.
  
  erkek, ilk adımı atma görevinin kendinde olduğunu bilir ve kadına bir kez yaklaşır, olmuyorsa zorlamayacak kadar kendine saygısı vardır.
  
  hadi onu geçtim, bir adama aylarca "seni tanımam lazım" ayağı çekip diğerine tanıştığı gece veren kadınların olduğu ortamda çabanın ne anlamı ve önemi var açıklar mısınız? yani "biraz çabalayın da sevginize güvenelim" derken insanda azıcık utanma olur.
• her ne kadar hoşlandığı erkekten yüz bulamayan kadınlar tarafından öküzlükle veya odunlukla suçlansa da geçmişinde mutlaka travmatik, daha doğrusu emeğiyle ters orantılı şekilde aptal yerine konularak reddedilmiş erkektir. böyle bir reddedilmenin yarattığı özgüven yıkımını yaşamamış bir kadın lütfen çaba vs diyerek ahkam kesmesin.
  
  zamanında bir kıza aşık oldum. aylarca peşinde koştum. platonik kalmadım, gittim dürüstçe hislerimi anlattım. hep kenarda tutuldum. seni tanımam lazım diye aylarca bekletti. tüm gece onunla konuşabilmek için işe 2 saatlik uykuyla gittiğim günler çok oldu. bir gün bile "bıktım bu sürüncemeden, ne yapacaksan yap artık" demedim. en sonunda sırf sevgili boyutundaki ilgim kendisini sıktığı için (aynen böyle söyledi) artık görüşmek istemediğini söyledi ve iletişimi kesti.
  
  elmanın da beni sevmesi şart değil deyip yoluma koyuldum. unutmaya çalıştım. başardım da unutmayı. tam unutmuşken ummadığım anda bir gece yarısı mesaj atıp zeytin dalı uzattı ve tekrar görüşmeye başladık. otobüste sevgili gibi sarmaş dolaş olarak evine bıraktığım zamanlar oldu. sonunda aşkımı anladı derken, ertesi hafta yine bir mesaj: artık görüşmek istemiyorum, sadece arkadaş olduğumuzu unutma.
  
  ardından da daha iki hafta önce tanıdığını bildiğim bir adamla sevgili oldu. evet aylardır seninle sevgili olmam için tanımam lazım diyen kız, iki hafta önce tanıdığı adamla ilişki yaşamaya başladı.
  
  şimdi bu aptal yerine koymak değil de nedir? böyle bir durumda sen olsan kadınlar için artık çabalar mısın hanım kardeşim? sadece soruyorum.
  
  eminim şu sözlükte bunun gibi hikayesi olan binlerce erkek vardır. artık bu adamlar çabalamıyor. adımı atıyor, kız olumlu dönerse devam ediyor, etmezse kılını bile kıpırdatmadan next deyip sonrakine geçiyor.
  
  ara sıra the red pill ile ilgili yazdığım için erkeklerden destek, kadınlardan da kadın düşmanı temalı mesajlar alıyorum. iki taraf da kendi açısından haklı. ama şunu bilin ki bu vurdumduymazlık sizin cinsinizden birilerinin marifeti hanımlar. kadın düşmanı derken önce ben çabalayan adamlara ne sundum da artık kimse çabalamak istemiyor diye aynaya bakın bir zahmet. sürekli sorumluluk sahibi, adam gibi adam kavramlarını kullanıyorsunuz da bunları sergileyen erkeklere tavrınız ne bir düşünün bakalım?
  
  herkes ektiğini biçer demiş atalarımız. güzel söylemişler.